Rize'deki Sağanak - Son Dakika
Yerel

Rize'deki Sağanak

Küresel Isınmayla Mücadele Mücadele Derneği (kürem-der) Genel Başkanı Faruk Çebi, Bugün ve Geçmişte Yaşanan Felaketlerin Oluşmasına Etken Faktörlerin Başında Yürürlükteki Orman Yasası ile Bu Yasayla Yapılmaya Zorlanan Orman Kadastro Çalışmalarının Geldiğini Savundu

27.08.2010 18:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Küresel Isınmayla Mücadele Mücadele Derneği (KÜREM-DER) Genel Başkanı Faruk Çebi, bugün ve geçmişte yaşanan felaketlerin oluşmasına etken faktörlerin başında yürürlükteki Orman Yasası ile bu yasayla yapılmaya zorlanan orman kadastro çalışmalarının geldiğini savundu.

Çebi, yaptığı yazılı açıklamada, Rize'nin Gündoğdu mevkisinde dün akşam saatlerinde başlayan ve gece geç saatlere kadar devam eden aşırı yağışın neden olduğu toprak kaymaları ve su baskınları nedeniyle can ve mal kayıpları yaşandığını anımsatarak, yaşanan bu felaketten dolayı hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.

Doğu Karadeniz bölgesinde aşırı yağışlar nedeniyle geçmişte de buna benzer felaketlerin sık sık yaşandığını belirten Çebi, şöyle devam etti:

'Bugün ve geçmişte yaşanan felaketlerin oluşmasına etken faktörlerin başında yürürlükteki Orman Yasası ile bu yasayla yapılmaya zorlanan orman kadastro çalışmaları gelmektedir. 1956 yılında kaleme alınan yürürlükteki 6831 sayılı Orman Yasası, bölgenin gerçekleri ile asla bağdaşmamaktadır. Yasa, ağaçlık alanların tamamının devlete ait olduğunu öngörmekte, vatandaşa sahiplilik hakkını kesinlikle tanımamaktadır. Orman Yasası, vatandaşın mülkiyet hakkını tamamen ağaç ve orman varlığına endekslemiş, ağaç ve orman varsa vatandaşın tapulu da olsa arazisine devlet adına el konulmuştur. Bu durum, ormanla vatandaş arasındaki geçmişteki hısımlığı ateşli bir hasımlığa dönüştürmüştür. Ormanla vatandaş arasına hasımlık girince de bölgedeki ormanlar hızla yok edilerek, tarım arazilerine (çay ve fındık) dönüştürülmüştür.'

Çebi, bu değişim ve dönüşüm sonucunda doğanın dengesinin büyük ölçüde bozulduğunu ve heyelanlara açıkça davetiye çıkarıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Bölgenin arazi yapısının dağlık ve çok meyilli olması, doğal dengenin sürdürülebilirliği için ormanlık alan oranının yüksek olma gerekliliğini zorunlu kılmaktadır. Bilimsel ve teknik araştırmalar bu oranın en az yüzde 70 olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, ne yazıktır ki yürürlükteki Orman Yasası'ndan dolayı bölgedeki ormanlık alan oranı olması gerekenden çok daha düşük olup yüzde 30-35 düzeydedir. Kaldı ki mevcut ormanlar üzerindeki yasanın olumsuz etkisi günümüzde de hala devam etmektedir. Yürürlükteki yasa ile bu yasayla yapılan orman kadastro çalışmaları, bölgede vatandaşa ait orman bırakmamıştır. Ormanını yok edip, yerine tarım yapanlar adeta ödüllendirilerek, mülkiyet hakları geçerli sayılmış, ormanını koruyanlar da cezalandırılarak, ormanlarına devlet adına el konulmuştur. Bu çarpık ve adaletsiz uygulamalar, ağaç ve ormana karşı yöre insanının husumetini artırmış ve ormansızlaşmayı da körüklemiştir. Vatandaşın ağaç ve orman sahibi olabilmesi, devlet eli ile tamamen yasaklanmıştır. İstanbul'un boğaz sırtlarındaki ormanların yarısına yakını özel mülkiyette olmasına rağmen, Rize'de ya da Karadeniz'in diğer illerinde bu oranın sıfır olması, geçmişten günümüze kadar yapılan hataları özetlemiştir.'

(TY-EA) - TRABZON

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Rize'deki Sağanak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement