Hayata olumlu bakmanın, iyimser olmanın yaşam enerjisini yükselttiğini belirten uzmanlar, "Hayatımızın coşkulu, huzurlu, keyifli akışı için hayat enerjimize sahip çıkmayı ve iyi kullanmayı öğrenmeliyiz." diyor.
Hayat enerjisi ruh sağlığını koruyor!
"Türkçe "Ki", Çince "Chi", Sanskritçe'de "Prana", Parapsikoloji alanında ise "Psi" enerjisi olarak adlandırılan, fiziksel bedenin çok ötesinde bir enerji olan hayat enerjisi, fizik kanunlarıyla açıklanamayan, tanımlanamayan, beyne bağlı bir enerji değil, bütünsel varlığımıza ait bir enerjidir. İnsanoğlu hayat enerjisini gün içinde pek çok şekilde kullanır ve tüketir. Ancak gün içerisinde bu enerjiyi tekrar kendimizde depo ederiz yani bir anlamda kendimizi sürekli şarj ederiz. Ancak çoğu zaman tükenen bedenimizi yeniden nasıl toparlayacağımızı bilemez ve süreci akışına bırakırız. Fakat günlük akışta blokajlar, kesintiler oluşursa hastalıklar ortaya çıkar. Bu sebeple vücudumuzu ve ruh sağlığımızı dengede tutmaya yarayan hayat enerjimizi nasıl yüksek tutacağımızın bilincinde olmamız gerekir. İhtiyacımız olan bu enerjinin büyük bir kısmını, bunu matematikleştirecek olursak yüzde 70 kadarını uyuduğumuz sırada alırız.
Hayat enerjisi biterse depresyon başlar
Yaşam enerjisini her an kullanırız, sabahtan akşama kadar düşünürken bile bu enerjiden tüketiriz. Bu enerjiye sahip olduğumuz sırada sıkıntı, dert bizim için anlamını yitirir. Her şeyi yapabilecek güçte ve heveste oluruz. Hayat enerjisi az olan insan üşenen, keyifsiz, isteksiz dolayısıyla tembel insan olur. En basit olaylar, eylemler bile bu kişiler için aşılamaz, halledilemez dertler olarak algılanır. Hayattan zevk almaz, evden çıkmak istemez. Kişiler hayat enerjisini iyi kullanamaz, kendilerini şarj edemez noktasına geldiklerinde depresyona girerler.
Kaliteli uyku ve doğru nefes alma
Etrafımızdaki insanların o günkü duruşlarından, beden dilinden bu enerjiye ne kadar sahip olduklarını anlayabiliriz. Bu enerji vücutta belli meridyenler üzerinden akarak vücudun tamamına kozmik bir enerji sağlar. Bu akışta blokajlar, kesintiler oluşursa hastalıklar ortaya çıkar. Blokajları ortadan kaldırıp akışı sağlamak için biyoenerji, reiki, akaapunktur gibi tedavi teknikleri uygulanabilir. Bu sebeple iyi, kaliteli bir uyku hayat enerjisi ile dolmamız için önemlidir.
Doğru nefes almanın önemi
Gün içinde yaptığımız eylemlere bağlı olarak da yaşam enerjisi ile dolmamız mümkündür. Anda kalarak, coşku ve istekle yaptığımız her şey bizi yaşam enerjisi ile şarj eder. Yaşam enerjisi soluma refleksi ile bedene girer. Ama bu size bu enerjinin havanın içinde olduğunu düşündürmesin çünkü havanın içinde değildir. Ki enerjisi bir tür etherik enerjidir. Bu enerjinin ana kanalı nefestir. Aldığımız doğru nefeslerle her an kendimizi bilinçli bir şekilde Ki enerjisi ile doldurmamız mümkündür.
Bedene burun yolu ile alınarak giren Ki, önce bir baston gibi yukarı sonra da iki kanaldan omuriliklerimizden geçerek birinci çakramıza gelir. Bu sebeple birinci çakramızın (kök çakra) hep açık olması, mıknatıs gibi bu enerjiyi çekmesi önemlidir.
Çakralar güçlü elektrik alanlarıdır
Yaşam gücü enerjisi, bedende çakralar adı verilen bir dizi enerji merkezi boyunca hareket ederler. Hepimiz kuyruk sokumundan kafanın tepesine kadar 7 enerji merkezine sahibiz. Çakralar gözle görülmeyen güçlü elektrik alanlarıdır.
Çakralardan biri ya da daha fazlası tıkanmışsa veya dönüşü yavaşlamışsa yaşam enerjisinin dolamayacağı söylenir. Bunun sonucunda da hastalıklar ve yaşlılık ortaya çıkar. Bu sebeple çakralarımızın açık ve hızlı dönüşü, yaşam enerjimizi iyi kullanabilmemizin şartlarından biridir.
Hayat enerjimizi çalan kaçaklar
Hayat enerjimizi hızlı tüketen bazı dikkat etmemiz gereken durumlar vardır. Bunları sanki yaşam enerjimizi çalan kaçaklar olarak düşünebilirsiniz.
Olumsuz duygu ve düşünceler (öfke, aşırı sinirlilik, stres, üzüntü, korku, kaygı, kıskançlık, değersizlik hissi, özgüven eksikliği v.s.)
Uyumsuz ilişkiler (aile ilişkileri, arkadaşlıklar, evlilikler)
Yalnız kalmak, sosyal ortamlara girmemek
Oksijeni yetersiz ortam
Düzensiz uyku
Yetersiz veya aşırı beslenme
Öfke kontrolü öğrenilmeli
Bazı olumsuzlar karşısında şunları yapabiliriz:
Öfkemizi kontrol altına almayı öğrenmemiz önemlidir. Öfkelenmeye başladığımızı hissettiğimizde derin nefesler alarak kendimizi sakinleştirebilir.
Bir ölüm haberi duyduğumuzda olana direnmemek, olanı olduğu gibi kabul etmek önemlidir.
Öyleyse hayatımızın coşkulu, huzurlu, keyifli akışı için yaşam enerjimize sahip çıkmayı ve iyi kullanmayı öğrenmeliyiz.
Örneğin spor yapmak, kitap okumak, açık havada yürüyüş yapmak, çıplak ayakla toprağa basmak, yıkanmak, denize girmek, müzik dinlemek, ilim/bilim öğrenmek, birilerine yardım etmek, gönüllü veya karşılık beklemeksizin birilerine yardım etmek, meditasyon yapmak, dua etmek, ibadette bulunmak veya hoşunuza giden hobiniz ile vaktinizi geçirmek de size enerjinizi güçlendirmek veya bedeninizdeki dolaşımını geliştirmek için tavsiye edilebilir.'
Son Dakika › Sağlık › Ruh Sağlığınızı Korumak İçin Hayat Enerjinizi Yüksek Tutun - Son Dakika
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni ziyaret ederek Malpraktis Yasası hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis'in Türkiye'de çözüldüğünü belirtti.
Trabzon'un Maçka, Çarşıbaşı ve Akçaabat ilçelerinde aile sağlığı merkezleri ile 112 acil sağlık hizmet binalarının inşası devam ediyor. Maçka ilçesindeki inşaatın 15 Nisan'da tamamlanması planlanırken, Akçaabat ilçesindeki iki aile sağlığı merkezi ve acil sağlık hizmetleri binasının tamamlanmasıyla kısa sürede hizmete başlayacağı belirtildi. Çarşıbaşı ilçesinde ise Yavuz Aile Sağlığı Merkezi binasının tamamlanma tarihi 26 Nisan olarak açıklandı.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun mide ilaçlarına ilişkin kararıyla ilgili, 'Tasarruf amacı ile yapıldığı iddia edilen bu uygulamalar, eşdeğer ilaç uygulamasını, dolayısıyla da eşdeğer ilaç kavramını ve yerli ilaç üretimine olan güveni sarsacak yanlış uygulamalardır' dedi.
Kastamonu'da hizmet vermeye başlayan ve Türkiye'de 3'üncü olan merkezde bedensel engelli bireyler spor yapma imkanı bulacak. Merkezin tanıtım programında konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, 'Ciddi bir emek var. Böyle bir merkez bir İstanbul'da var, bir Antep'te var üçüncüsü de burada var' dedi.
Sizin düşünceleriniz neler ?