Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Devlet şekerden elini çekmemeli, devlet bizzat şekerin içinde olmalı." dedi.
Atalay, Şeker-İş Sendikası tarafından düzenlenen, "Şeker Sektöründe Stratejik Yapılandırma ile Reforma" konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin 2 aydır ülke gündeminde yer aldığını ama özelleştirmenin durdurulmasına ilişkin bir mesafe alınamadığını belirtti.
Atalay, özelleştirmeye karşı her hafta sendikaların katılımıyla illerde, ilçelerde mitingler, sempozyumlar yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Nişasta bazlı şeker (NBŞ) konusunda uzun yıllardır mücadele ettiklerini dile getiren Atalay, NBŞ lobisinin başını bir ABD şirketinin çektiğini aktardı.
NBŞ'in zehirli ve sıkıntılı bir ürün olduğunu dünyada herkesin bildiğini savunan Atalay, "Avrupa ve gelişmiş ülkeler, bu ürünü kullanmıyor, kullansa da kotası 1'dir, 2'dir. Kısa bir zamana kadar bizim ülkemizde kaçak yollardan 10-15'ler seviyesine çıkan bir limiti vardı. Geçenlerde bir çalışmayla belli bir seviyeye çekildi. Ama arkadan da 20 bin ton NBŞ ithal ediyorlar. Bunu anlamakta zorlanıyoruz." diye konuştu.
Şekerin sıradan bir kurum olmadığına işaret eden Atalay, şunları kaydetti:
"Devlet, şekerden elini çekmemeli, devlet bizzat şekerin içinde olmalı. Turhal Şeker'i Kayseri Şeker aldı, bu durum, ne beni ne de buradaki insanları hiç fazla rahatsız etmedi. Neden? O sektörde olan birisi aldı. Ben inşaatçının, maliyecinin, tekstilcinin şekeri almasından rahatsızlık duyuyorum. Çünkü bunlar kar amaçlı alıyorlar, yarın 4 tane fabrikayı çalıştırırlar geri kalanını kapatırlar, Erzincan, Erciş, Ağrı başta olmak üzere bunların tamamını kapatırlar. Et Balık'ı aldılar, 3 gün sonra kapattılar. Şimdi yine aynı zihniyetler var. Bunlar 'sendikaya gerek yok, para bizim' diyor. 'Para bizim, iş yeri bizim' yok. Bu ülke bizim, beraber yaşıyoruz. Bizim fazla bir talebimiz yok."
Yerli ve yerinde üretim modeli talebi
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de şeker pancarının, yetiştirildiği bölgeden uzaklaştıkça ekonomik değerini kaybedeceğini vurgulayarak, "Sendika olarak, yerli ve yerinde bir üretim modelinin belirlenmesi gerektiğini savunuyoruz." dedi.
Şeker pancarının belli bir bölgenin değil, Türkiye'nin bitkisi olması için sektöre Avrupa Birliği'nde olduğu gibi belli bir geçiş süreci tanımak gerektiğine işaret eden Gök, "TÜRKŞEKER, 8-10 yıllık bir geçiş ve rehabilitasyon süreciyle rahatlıkla rekabet gücü kazabilecek bir kurumdur. Bu süreç içerisinde idame tamamlama yatırımları, ölçek büyütme, modernizasyon, çeşitlendirme, enerji ve çevre kapsamında dev bir Türk markası yaratmak ülkenin bugün alacağı kararlara bağlıdır." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Şeker Sektöründe Stratejik Yapılandırma ile Reforma' Sempozyumu - Son Dakika
Sinop'ta emniyet ekipleri tarafından yapılan aramada bir iş yerinde 1800 makaron ve 162 bandrolsüz puro bulundu. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri, Arsuz, Dörtyol, Erzin, İskenderun, Payas, Samandağ ve Yayladağı ilçelerinde denize kıyısı bulunan bölgelerde temizlik çalışması gerçekleştirdi. 80 personelin katıldığı çalışmada, iş makineleriyle birlikte 158 kilometrelik sahil şeridi temizlendi.
Muğla'nın Marmaris ilçesinde düzenlenen MIYC Trio Cup Yat Yarışları'nın 4. ayak mücadelesi sonucunda şampiyonlar belirlendi. Türkiye, Hollanda ve Rusya'dan katılan 10 yelkenli yat ve 30 sporcu, rüzgar ve rakipleriyle mücadele ederek bitişe geldi. Dördüncü ayak ve genel sonuçların birincileri, kulüp bahçesinde düzenlenen törende ödüllerini aldı.
Sinop'un Boyabat ilçesinde, İlçe Müftülüğü tarafından iki engelliye akülü engelli aracı temin edildi. Müftülük Şube Müdürü Bünyamin Çalışkan, ramazan ayında ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda yardımı dağıtırken, iki engellinin akülü engelli aracı talebiyle karşılaştıklarını belirtti. Hayırsever vatandaşların bağışlarıyla iki akülü araç temin edildi ve engellilere teslim edildi.
Akdeniz Üniversitesi'nde düzenlenen törende, bilimsel araştırma ve yayınlarda üstün performans gösteren öğretim üyelerine teşekkür belgeleri verildi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversitenin bilimsel üretimi teşvik eden bir sistem oluşturduklarını ve bu sayede uluslararası iş birliğiyle gerçekleştirilen SCI yayın sayısının arttığını belirtti. Özkan, Akdeniz Üniversitesi'nin araştırma üniversitesi olma hedefine emin adımlarla ilerlediğini vurguladı.
Diyarbakır'da geçen yıl meydana gelen depremde yıkılan Serin-2 Apartmanı'nda hayatını kaybedenlerin aileleri adalet arıyor. 4 tutuksuz sanığın yargılandığı davada, sanıklar hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?