Eski Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan'ın Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilmesinin ardından 8 Aralık 2021 tarihi itibariyle Ankara Barosu Başkanı olan Kemal Koranel, Ankara Barosu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Koranel, "Baromuzun yönetim kurulu benim olmadığım bir toplantıda aidat ödemeyen avukatı barodan atma kararı almış. Bu son noktaydı" dedi.
Bu gelişmelerin ardından Ankara Barosu'nda başkan adayı Çağlar Özel, Koranel'e yanıt verdi. Koranel'in, "Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağı" sözlerine değinen Özel, "Meslektaşlarımıza ve kamuoyuna bu kirli siyasetin aktörlerini bu kirli siyasetin aktörlerini de açıkça ifade etmesi, taşıdığı sıfatların ve mesleki onurun gereğidir" diye konuştu.
Özel'in açıklamalarının tamamı şu şekilde: "Ankara Baro Başkanımız Sayın Kemal Koranel'in başkanlık ve yönetim kurulu üyeliğinden istifasına ilişkin açıklamasını ibretle okudum.
Bilindiği üzere Sayın Koranel Ankara Baro Başkanımız Sayın Erinç Sağkan'ın TBB Başkanı seçilmesi üzerine başkan yardımcısı olduğu Baromuz Yönetim Kurulu'nda oy birliği ile Baro Başkanı olarak seçilmiştir.
Sayın Başkan'ın istifa gerekçeleri organ seçimlerine dönük aynı ekip içinde bölünme ve adaylık çekişmesi olarak kabul edilemeyecek ölçüde çarpıcı ve meslek kuruluşumuz adına bir o kadar da endişe vericidir.
Sayın Koranel açıklamasında "vesayeti gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmediği için kendisine karşı algı operasyonu yapıldığını, Yönetim Kurulu'nun kendisi aleyhine oy çokluğu ile kararlar aldığını, Baro'nun bir kısım odaklara tesliminin amaçlandığını..." belirtmiş devamla "...Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dâhil olmayacağını…" İfade ederek "…baro başkanına karşı başka hesaplarla arkadan iş çevirerek bir şey elde edilemeyeceğini" belirtmiş, yapılacak organ seçimlerinde aday olacağını da ima etmiştir.
Sayın Başkanın sözleri her meslek mensubunun dikkatle üzerinde düşünmesini gerektirecek kadar ciddiye alınmalıdır. Şahsımın Baro Başkanlığına adaylık gerekçeleri esasen sayın Başkanın açıklamalarında saklıdır. Sayın Başkan vesayeti gelenek haline getirmiş bir zihniyetten ve o zihniyetin taleplerini yerine getirmediğinden bahsetmekte ve bu sebeple de kendisine karşı algı operasyonu yapıldığını belirtmektedir.
Sayın Başkan'a sormak isterim: Hepimizin ofislerini süsleyen "Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hâkime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı" sözlerinin hepsi mi yalandı?
Açıkça, madem ve üstelik vesayeti gelenekselleştirmiş bir zihniyet varsa bu zihniyetin temsilcileri kimlerdir? Açıklamanız gerekmez mi? Sizden bu zihniyet ne tür taleplerde bulunmuştur ki yerine getirmeniz mümkün olmamıştır? Söylemeniz icap etmez mi?
Başkan yardımcısı olarak aynı ekip içinde bulunuyorken Baro Başkanı seçilmiş olmanız hatırlanınca kamuoyunu şeffaf olarak aydınlatmanız omuzlarınızda yük değil midir? Madem Baromuzun "Bir kısım odaklara" teslim edilmek istendiğini açıkça söylemektesiniz o halde bu odaklar nedir, kimlerdir, legal yapılar mıdır, amaçları nedir açıklamayacak mısınız?
Baromuzu bir kısım adaklara teslim etmek isteyenler kimlerdir? Sayın Başkan'ın açıklamaları yüzleşmemiz gereken gerçeklerin çok daha derin olduğunu göstermektedir.
Sayın Başkan ,"Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağını" belirttiğine göre kendisinin meslektaşlarımıza ve kamuoyuna bu kirli siyasetin aktörlerini bu kirli siyasetin aktörlerini de açıkça ifade etmesi, taşıdığı sıfatların ve mesleki onurun gereğidir.
Sayın Başkan Baro Başkanı olarak bile karşı durmaya gücünün yetmediği odaklardan, dev bir vesayet zihniyetinden ve kirli ellerden bahsettiğine göre kamuoyu ve meslektaşlarımızın süslü cümleler arkasında gizlenen gerçekleri ve aktörlerini bilmeye hakkı vardır.
Madem sayın başkan bu cümleleri kurmuştur o halde gereğini yapmalı, şerefli üyelerimizi töhmet altında bırakmadan bildiklerini ve aktörlerini açıkça söylemelidir.
Baro Başkanı adayı olarak son derece üzgün olduğumu da ifade etmek isterim. Baro Başkanlığı esasen avukatlara hayatı zorlaştıran fahri görevlerdir. Kutsal savunma mesleğinin mesleki örgütünün temsiline talip olanlar etik değerlere ne ölçüde bağlı olurlarsa o denli özgül ağırlığa da sahip olacaklarını unutmamalıdırlar.
Her aday arkadaşımız baromuzun kamuoyuna yaptığı kurumsal açıklamaları bir kez daha okumalı ve dikkat çekilen ilkesel duruşları içselleştirdiğini de içten şekilde ortaya koymalıdır. Aksi halde sıkça eleştiri getirdiğimiz kötü örneklerden farkımız kalmayacaktır.
Sayın Başkanın açıklamalarıyla ortaya çıkan aysbergin küçük parçası bile, meslek örgütümüzün ne denli bir kirliliğin kıyısında bulunduğunu ve hususun bilinen reflekslerle görmezden gelindiğini de göstermektedir.
Etik ölçüleri, moral değerleri, demokratik gelenekleri ikinci plana itilmiş bir Baro seçiminden çıkacak sonucun hukuk hayatımıza, mesleğimize bir hayrının dokunmayacağı gün gibi ortadadır. Bu gün çuvaldızı kendimize batırma günüdür. Bu gün Baroların kirlenmesine izin vermeyeceğimizi en güçlü şekilde ifade etme günüdür.
Son Dakika › Güncel › Sert ifadelerle Ankara Baro Başkanlığı'ndan istifa ettiğini açıklayan Koranel'e Baro Başkan adayı Av. Çağlar Özel'den yanıt geldi - Son Dakika
Erzurum Atatürk Üniversitesi kampüsünde iki öğrenci grubu arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada 4 kişi yaralanırken olayla ilgili olarak 10 kişi gözaltına alındı. Polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. İl Emniyet Müdürü olayları yerinde inceledi. Soruşturma devam ediyor.
Ardahan'ın Göle ilçesinde, ata taşıyabileceğinden fazla yük yükleyerek eziyet eden 2 kişiye 14 bin 432 lira para cezası uygulandı. Göle Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı tespit ve inceleme sonucunda, şahısların M.K. ve M.T.Ç. olduğu belirlendi. Şüphelilere Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında cezai işlem uygulandı.
Gürcistan'da iktidardaki Gürcü Hayali Partisi'nin yabancı etkinin şeffaflığı konulu yasa tasarısını tekrar sunmasına karşı düzenlenen protesto gösterisinde 11 kişi gözaltına alındı. Gösteriler, yasa tasarısının parlamentoda görüşülmesine tepki olarak devam ediyor.
Adıyaman'da meydana gelen kaza sonucu, sürücüleri öğrenilemeyen iki otomobil kavşakta çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralandı ve Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Soruşturma devam ediyor.
Artvin'de aç kalan ayılar, Atabarı Kayak Merkezi'ndeki personel ve idari binalara zarar vererek yiyecek aradı. Ayılar, kapıları ve camları kırarak içeride yiyecek aradı ve tesislere maddi hasar verdi. Konuyla ilgili olarak Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü açıklama yaptı ve can güvenliğini tehdit edecek bir durum olmadığını belirtti.
Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü, Türk-Macar Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde Mustafa Dedeoğlu'nun 'İstanbul'dan Anadolu'ya' başlıklı fotoğraf sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, Türkiye'nin zengin kültürel ve doğal manzaralarını gözler önüne seriyor ve 2 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.
Artvin-Ardahan kara yolunun Varyant mevkisinde Çoruh Vadisi kenarındaki vahşi çöp depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın başladı. Artvin Belediyesi itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Antalya'da domates üretimi yapan ihracatçılar, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ihracat kaybını Doğu Avrupa ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor. İhracatın yüzde 90'ını Ukrayna'ya yapan Antalya, savaşın etkisiyle pazardaki satış oranının yüzde 70 düştüğünü belirtiyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve ulaşım sorunları da ihracatçıların karşılaştığı diğer sorunlar arasında yer alıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Tanzanya'nın Dışişleri ve Doğu Afrikayla İşbirliği Bakanı January Yusuf Makamba'yı Dışişleri Bakanlığı'nın Resmi Konutunda ağırladı.
Adıyaman'ın Atatürk Bulvarı Valilik Kavşağı'nda meydana gelen trafik kazasında, iki otomobil çarpıştı. Kazada Ahmet Can B., Gülsüm B., Müslüm B., ve Remziye K. yaralandı. Yaralılar, sağlık ekipleri tarafından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Muş'ta havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını meralara çıkarmaya başlayan besiciler, 40 bin lira maaş vermelerine rağmen çoban bulamıyor. Gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmeyi tercih etmeleri, Muş'un besicilik anlamında iş gücü eksikliğine yol açıyor. Muş'un besicilik geleneğini sürdürmek ve sektörün geleceğini güvence altına almak için çoban bulma sorununun etkili bir şekilde ele alınması gerektiği belirtiliyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?