Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygulamara Tepkiler

Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamalarına, yurt genelinde tepki gösterildi.

İstanbul'da Aksaray Metro İstasyonu önünde Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) öncülüğünde bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Türkiye ve Doğu Türkistan bayraklarıyla slogan attı.

İngilizce ve Çince dövizler taşıyan grup, "Müslüman uyama kardeşine sahip çık", "Kahrolsun Çin emperyalizmi", "Uygur Türkleri'nin yalnız değildir" şeklinde slogan attı.

Grup adına konuşan Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Durali Baki, Müslümanlara yönelik saldırıları protesto ederek, Çin mallarını boykot çağrısı yaptı.

Baki, "İslam coğrafyası, İslam devletleri, emperyalizmin bir an önce boyunduruğunun altından kurtularak, 'Biz de varız, biz de Doğu Türkistan Müslüman coğrafyasındaki kardeşlerimizi destekliyoruz' diyebilme cesaretini göstermelidir" dedi.

"Bir daha Çin mallarını evlerimize asla ve asla almayalım" diyen Baki, "Türkiye'den Çin'e yatırım yapan iş adamlarına da seslenmek istiyorum. Sizin oraya kurduğunuz her fabrika, sizin oradan yaptığınız her alışveriş Doğu Türkistan Türklerine yapılan zulmü destekleme noktasında en büyük adım. Bu yatırımı Doğu ve Güneydoğu'ya yapın, Anadolu'ya yapın, Batı'ya yapın, Trakya'ya yapın" diye konuştu.

Ordu

Ordu'da Düz Mahalle şadırvan önünde toplanan grup adına açıklama yapan Memur-Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk, Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları nedeniyle her yıl yüzlerce Müslüman'ın hayatını kaybettiğini söyledi.

Dünyanın bu zulme sessiz kaldığını belirten Çelenk, "Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş. Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor. Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asanları kınıyoruz. Tüm dünya sussa biz susmayacağız" diye konuştu.

Giresun

Atatürk Meydanı'nda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Giresun İl Temsilcisi Sami Şimşek, "Doğu Türkistan"da yaşanan insanlık dramının son bulmasını istediklerini söyledi.

Şimşek, Türk halkını, "Doğu Türkistan"daki vahşet ve soykırımı protesto etmek amacıyla Çin mallarını boykot etmeye çağırarak, "Çin mallarına yönelik kapsamlı bir boykotla yaşananların hesabını sormaya başlayalım. 'Çin malına hayır' diyerek, tepkimizi gösterelim" dedi.

Samsun

Samsun Kurtuluş Yolu'nda toplanan Memur-Sen Samsun Şubesi üyeleri, "Doğu Türkistan"da ölenler için dua etti.

Grup adına burada basın açıklaması yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Necdet Güneysu, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Çin'in Müslümanlara yaptığı zulmü kınadı.

Çin mallarını boykot etmeye çağıran Güneysu, Müslüman Uygur Türkleri'nin toprakları ve vatanları "Doğu Türkistan"daki şanlı direnişlerini 257 yıldan beri büyük cesaret ve kahramanlık örnekleriyle sürdürdüğünü dile getirdi. Ardından üzerinde "Made in Çin" yazan kağıtlar yakılarak boykot çağrısı yapıldı.

Rize

Memişağa Parkı'nda ellerinde pankartlarla toplanan Memur-Sen üyeleri, Çin aleyhine slogan attı.

Grup adına açıklama yapan Memur-Sen İl Başkanı Resul Usta, "Doğu Türkistan"daki Çin zulmüne "dur" demek, zulmü kınamak, boykot çağrısı yapmak için bir araya geldiklerini söyledi.

Açıklamanın ardından Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uğradıkları saldırılar sonucu hayatını kaybeden Müslümanlar için dua edildi.

Çorum

Hürriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen eylemde grup adına basın açıklaması yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Saatçi, yaşananların bir dram olduğunu ifade ederek, saldırıları kınadıklarını söyledi.

İnsanlığın ortak vicdanına seslendiklerini vurgulayan Saatçi, "Duyarsızlık ve sessizliğimizle zalimlere cesaret vermek yerine tepkimizle, protestolarımızla onların vahşetini dünyaya duyurarak insanlığın vicdanını harekete geçirmeliyiz" dedi.

Çin mallarını boykot etme çağrısında da bulunan Saatçi, "Doğu Türkistan'daki soydaşlarımız için herkesi protestoya ve boykota davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Bayburt

Cumhuriyet Caddesi'ndeki Türk Dünyası Parkı'nda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İl Temsilcisi Fikret Özbey, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Çin zulmüne "dur" demek, zulmü kınamak ve boykot çağrısı yapmak için bir araya geldiklerini söyledi. Özbey, "Çin malına hayır" diyerek yaşananlara tepki gösterilmesini istedi.

Sinop

Sinop Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen protestoya katılan grup adına konuşan Eğitim-Bir-Sen İl Başkan Yardımcısı Ramazan Çelik, hiçbir zulmün ebedi olmadığını dile getirdi.

Çelik, "Doğu Türkistan'a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeç. Buradan Doğu Türkistan'daki vahşet, alçaklık ve soykırımı protesto etmek için boykot çağrısı yapıyoruz. Faşist Çin hükumeti, Doğu Türkistan'da Uygur nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektir. Susacak mıyız?" diye konuştu.

Isparta

Isparta'da da Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik saldırılarda öldürülenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Mimar Sinan Camisi'nde öğle namazının ardından toplanan grup,Türk ve "Doğu Türkistan" bayrakları taşıyan grup adına basın açıklamasını okuyan Ramazan Töker, Doğu Türkistan'daki Çin zulmüne "dur" demek, zulmü kınamak, boykot çağrısı yapmak çin bir araya geldiklerini söyledi.

Karaman

Aktekke Kent Meydanı'nda toplanan Memur-Sen Karaman Şubesi üyeleri adına açıklama yapan, Memur-Sen Karaman İl Temsilcisi Yunus Özdemir, "Doğu Türkistan"da yaşayan Müslümanların her zaman yanında olduklarını kaydetti.

Müslüman Uygur Türklerinin şanlı direnişlerini yıllardır büyük bir cesaret ve kahramanlıkla sürdürdüğünü belirten Özdemir,  "Selam olsun Uygurlu kardeşlerimize.  Selam olsun direnişe.  Lanet olsun Çin'e" diye konuştu.

Aksaray

Memur-Sen Aksaray İl Temsilcisi Şaban Bülbül, Ulu Cami  önündeki protestoda, Çin yönetiminin Müslümanlara yönelik sergilediği zulmün son bulması gerektiğini söyledi.

Çin hükümetinin asimilasyon politikaları uyguladığını aktaran Bülbül, şöyle konuştu:

"Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları her yıl yüzlerce Müslümanın hayatını kaybetmesiyle son buluyor. Dünya bu insanlık zulmüne sessiz kalarak yaşanan vahşete ortak oluyor. Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvarlara asanları kınıyoruz. Tüm dünya sussa da biz susmayacağız. Tüm dünyada tek başımıza kalsak bile mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz."

Erzurum

Memur-Sen Erzurum Şubesi tarafından Yakutiye Kent Meydanı'nda düzenlenen protestoya, ellerinde "kardeşine sahip çık, zulme dur de" yazılı dövizlerle çok sayıda kişi katıldı. "Selam olsun Uygurlu kardeşlerimize" sloganları atan grup, Türk bayrağı ile "Doğu Türkistan" bayrağı açtı.

Sendikanın Erzurum Şube Başkanı Abdullah Duman, Türkistan'da oruç tutmanın yasak olduğunu belirterek, "Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor. Kur'an eğitimi engelleniyor. Çin hükümeti, farklı Türkçe lehçelerinde konuşan yerli halkı Çinceyi kullanmaya zorlayarak, asimilasyon politikaları uyguluyor" açıklamasında bulundu.

Kars

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Kars Şube Başkanı Murat Şanlı da Çin Halk Cumhuriyeti tarafından baskı ve zulme maruz bırakılan Uygur Türklerinin yanında olduklarını söyledi.

Çin'in işgali altındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerinin baskı altında, çok ağır insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Şanlı, Çin'de kesilen köpekleri dert edinenlerin Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Müslümanlara yapılan muameleyi dert edinmediğini belirtti.

Şanlı, "Maalesef devlet ve millet olarak Çin'e karşı ne bir tavır alıyoruz ne de tepki gösteriyoruz. Bir insanlık suçu ancak böyle görmezden gelinebilir" ifadesini kullandı.

Iğdır

Türkiye Azerbaycan Dernekleri Dostluk Federasyonu Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, Çin'in işgali altındaki Doğu Türkistan'da uzun yıllardan beri zulmün devam ettiğini, Müslüman Uygur Türklerinin inançlarını yaşayamadıklarını dile getirdi.

Çin'in Uygur Türklerine zulüm yaptığını dile getiren Ünsal, "Uygur Türklerine yapılan bu insanlık dışı zulüm, sindirme ve yok etme, maalesef 21. yüzyılda hür dünyanın gözü önünde gerçekleşmektedir. İnsan hakları savunucuları, hür dünya ise tepki vermeden seyretmektedir" dedi.

Ağrı

Memur-Sen Ağrı Şubesi'nde yapılan basın açıklamasıyla Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik saldırılar kınandı.

Şube Başkanı Süleyman Gümüşer, zulme sessiz kalanların hesaptan kurtulamayacağını belirterek, "Bu hukuksuzluklara, zulümlere, yasaklara ve baskılara itiraz edenler evlerinden alınıyor, demokratik eylem hakkını kullananlar sokak ortasında öldürülüyor" dedi.

Muğla

Muğla'da Sınırsızlık Meydanı'nda toplanan grup adına açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Önder Uçak, 66 yıldır Çin işgalinde bulunan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan insanlık dramına dünyanın sessiz kaldığını söyledi.

Baskı ve zulümlerin, Müslüman halkı provoke edip uluslararası kamuoyunda haksız gösterme çabasıyla yapıldığını ifade eden Uçak, baskıların ramazanda arttığını vurguladı.

Denizli

Memur-Sen Denizli İl Temsilcisi Osman Tavşan da Delikliçınar Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasında, Müslüman Uygur Türklerinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde şanlı direnişlerini 257 yıldan beri büyük cesaret ve kahramanlık örnekleriyle sürdürdüğüne dikkati çekti.

Tüm insanlığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yapılan zulme "dur" demeye ve Çin mallarını boykot etme çağıran Tavşan, "Boykotlarımız düzenli şekilde yapılırsa önümüzde eğilmeyecek hiçbir güç kuvvet yoktur" diye konuştu.

Kırklareli

Kırklareli'nde  Şevket Dingiloğlu Parkı'nda toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Kırklareli İl Başkanı Selahattin Karanfiler, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde vahşetin ve soykırımın son bulmasını istediklerini söyledi.

Ramazanda, Müslümanlara yapılan bu saldırıları nefret ve şiddetle kınadıklarını belirten Karanfiler, dünyanın da bu saldırılara sessiz kaldığını savundu.

Tekirdağ

Memur-Sen Tekirdağ Şubesi üyeleri de Tuğlalı Park'ta bir araya gelerek ellerinde Türk ve Uygur bayraklarıyla Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlara tepki gösterdi.

Grup adına açıklama yapan Süleyman Çalışkan, yaklaşık 300 yıldır işgal altındaki "Doğu Türkistan"da, Müslüman Uygur Türklerine karşı sürdürülen sistematik katliam ve asimilasyon politikalarının bugün de şiddetle devam ettiğini anlattı.

Ramazanın başlamasıyla Çin askerlerinin bölgeyi tamamen kuşatma altına aldığını iddia eden Çalışkan, Çin'in "akıttığı kanda boğulacağını", çünkü hiçbir zulümün ebedi olamayacağını kaydetti.

Karabük

Karabük Belediyesi önünde toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İl Temsilcisi Zeki Öz, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Çin zulmüne "dur" demek ve zulmü kınamak için meydanlarda olduklarını belirtti.

Müslüman Uygur Türkleri'nin'nin vatanlarında direnişlerini uzun zamandır büyük cesaret, kahramanlık örnekleriyle sürdürdüğünü belirten Öz, "15 gündür faşist Çin yönetimi bölgeyi kuşatma altına aldı. Müslümanların ibadetlerini yapması engelleniyor. Uygur Türkleri'nin'ne bir soykırım uygulanmaktadır" dedi.

Zonguldak

Kent merkezindeki Madenci Anıtı önünde toplanan Memur-Sen üyeleri, ellerindeki afiş ve pankartlarla Çin yönetimi aleyhine sloganlar attı.

Memur-Sen üyesi Sinan Davulcu, Çin yönetiminin her güne yeni bir katliamla başladığını iddia etti.

Dünyanın bu duruma sessiz kaldığını kaydeden Davulcu, "Bölgenin dünyayla bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır" açıklamasında bulundu.

Kastamonu

Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan Memur-Sen üyeleri, Çin işgali altındaki "Doğu Türkistan"da Müslümanlara uygulanan şiddet olaylarını protesto etti.

Memur-Sen İl Temsilcisi Mehmet Öz, Çin hükümeti tarafından Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslüman Türklere uygulanan baskıların son bulması için Çin mallarına boykot çağrısında bulundu.

Konya

Kayalıpark'ta toplanan grup adına açıklama yapan Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Nazif Karlıer, "Doğu Türkistan"daki Çin zulmüne "dur" demek ve bunu kınamak için toplandıklarını söyledi.

Müslüman Uygur Türklerinin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki direnişini 257 yıldır cesaret ve kahramanlıkla sürdürdüğünü vurgulayan Karlıer, şöyle konuştu:

"15 gündür Çinli askerler bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı. Yüreğimiz yaralı, içimiz kan ağlıyor. Türkistan'da oruç tutmak yasak. Başörtülü kadınlar taciz ediliyor, keyfi şekilde gözaltına alınıyor. Bu zulme 'dur' demek için tüm vicdan sahiplerini ayağa kalkmaya, Çin zulmü son bulana kadar direnişe davet ediyoruz."