"Sinemanın Toplumu Manipüle Eden Tarafını Göremedik" - Son Dakika
Güncel

"Sinemanın Toplumu Manipüle Eden Tarafını Göremedik"

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş. tarafından İbrahim Paşa Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Sinema ve Siyaset" konulu etkinliğe konuk olan ünlü yönetmen Mesut Uçakan Türk sinemasının tarihsel gelişimine ışık tuttu.

04.04.2016 09:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Geçmiş yıllarda Müslüman kimliğini filmlere yansıtmaya çalıştığı için ötelendiğini ifade eden Uçakan, bu anlayış yüzünden çok sayıda film festivalinden eli boş döndüğünü anlattı. Sanatın ciddiyetine, kalitesine, saygı duyulması gerektiğini ifade eden ünlü yönetmen, sanatçının kendi hür iradesini beyaz perdeye taşıyabileceğini ancak sinemanın propaganda aracı olarak kullanılamayacağını söyledi.

Siyasi mesaj veren filmler kasıtlı çıkarılıyor

"Toplum bir travma sürecinde siyasi anaforun içinde sarsılıyor. Günümüzde daha çok Kürt meselesini anlatan siyasi filmler kasıtlı çıkarılıyor" diyen Uçakan, Türk sinemasının tarihsel gelişimi içinde siyasete hep mesafeli durduğunu belirtti. Yeşilçam döneminde Türk sinemasının siyasetten uzak kalmasının ana nedeninin koyu sansür olduğunu söyleyen Uçakan, Türkiye'de, sinemasın filizlenmesinin 1950 yılında Demokrat Parti iktidarı ile başladığını söyledi. 1970'li yıllara kadar Türk sinemasının toplumsal duyarlılıktan uzak, eğlenceye dönük bir anlayış sergilediğini ifade eden Uçakan, 1970'li yıllarda sinemanın siyasi baskılara ve ağır sansüre rağmen çeşitlilik gösterdiğinin altını çizdi.

Toplumu manipüle eden tarafını göremedik

Uçakan, "Marksist düşüncenin sinemada en bariz şekilde yansıması Yılmaz Güney Filmleri ile olmuştur. Güney yaptığı filmlerle büyük bir kitleyi yakalamayı başarmıştır. Güney'in filmleri ciddi bir estetik kaygısı ve sanatsal duyarlılığı olan, toplumun hassasiyetini yansıtan eserlerdi" diye konuştu. 1970'li yılların arından sinemada siyasi senaryoların ağırlık kazandığını ifade eden Uçakan, Sosyalist, Marksist, yapımların toplumda çağdaşlık algısı ile kabul gördüğünü, din adına çekilen eserlerin ise aşağılandığını bu yönde çalışan yönetmen ve senaristlerin ise yobazlıkla suçladığını ifade etti. Uçakan, "O yıllarda çektiğimiz filmlerde cami göstermekten bile korkuyorduk. Bir aşağılık kompleksine sürüklendik. Sinemanın din boyutunu kendi insanımıza, teraziyi hâkim kılmanın idraki içindeki tarafa anlatamadık. Kameramızı toplumdaki ahlaksızlığa karşı kullanamadık. Biz Müslümanlar olarak sinemanın toplumu manipüle eden tarafını göremedik" diye konuştu.

"Sevda Kuşun Kanadında" ile ekrana dönüyor

TRT'de yayınlanacak olan ve başrolünü Yavuz Bingöl'ün üstlendiği "Sevda Kuşun Kanadında" adlı dizinin genel yönetmenliği ile televizyon ekranlarına döneceğini ifade eden Uçakan, dizinin Nisan ayı içerisinde gösterime gireceğini söyledi. Çekimlerine uzun zaman önce başlanan dizinin senaryosunu "Yedi Güzel Adam" dizisiyle tanınan Ahmet Tezcan'ın yazacağını söyleyen Uçakan dizinin yönetmen koltuğunda ise Yasin Uslu'nun oturacağını kaydetti. Uçakan, 1968 ile 1972 yılları arasındaki olaylara ışık tutacak dizide dönemin zorluğunu çeken insanların hikâyesine yer verileceğinin altını çizdi.

Programın sonunda Kültür A.Ş. danışmanı Metin Önal Mengüşoğlu günün anısında Uçakan'a üzerinde Hacıvat ve Karagöz'ün bulunduğu altın işlemeli tabak hediye etti.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel 'Sinemanın Toplumu Manipüle Eden Tarafını Göremedik' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement