Siya Mem Û Zin Sezonun İkinci Bölümü İle Ekranda

1650-1707 tarihleri arasında yaşayan Kürt şairi Ahmed-i Hani'nin ünlü aşk destanı 'Mem û Zîn'den esinlenilerek televizyona uyarlanan ve Türkiye'de çekilen ilk Kürtçe Drama dizisi olan Siya Mem Û Zin, sezonun ikinci bölümüyle ekranda…

1 Ekim Pazartesi akşamı 20.15'te yayınlanacak 19. Bölümde Zin, Mem'i bulmak için türlü sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalacak.

Yeni bölümde, alıkonulduğu yerden kaçan Zin, Mem'i kurtarmak için maden ocağının başına gelir. Geçen arabalardan yardım istemek için yola iner fakat bu sırada Mir'in adamlarına yakalanır. Zin, Mir'in adamlarından kurtulabilecek mi?

Mem'in anne ve babası, Musa'nın evinde çok iyi muamele görmez ve oğullarını merak eder. Beko, Mir'in gözüne girmek için Mem'i bulmaya çalışır, Tacdin'i Hekimo'nun evine kadar takip eder. Gizlice hastaneye giderek Siti'yi ziyaret eden Zin, hastanede çok şaşırtıcı bir olayla karşılaşacaktır…

Bir aşk hikâyesi…

Malatya'nın Arapgir İlçesinde çekilen Siya Mem-u Zin feodalitenin kıskacında bir aşkın hikâyesini anlatıyor. Hani'nin 1694 yılında tamamladığı eser adını 1450'de Cizre'de yaşanmış aşk hikâyesinin erkek kahramanı olan Mem ve onun sevgilisi olan Zîn'in isimlerinden alıyor. Hani, eserinde dönemin sosyo kültürel, siyasi ve günlük yaşamına, gelenek ve göreneklerine dair motifler de barındırıyor.

Ahmet Hani'nin ünlü eseri Mem-u Zin Kültür Bakanlığı'nın Kürtçe'den Türkçe'ye çevirtip yayınladığı ilk eser olma özelliğine de sahip.

İzleyici dizide aşk, dürüstlük, şefkat ve iyiliği buluyor

ANB Yapım tarafından hazırlanan, yönetmenliğini ise Yusuf Güven'in yaptığı dizinin başrollerini Cem Kurtoğlu, Süleyman Karadağ, Bilal Akif Yörük, Yaprak Durmaz, Aysun Güven, Özlem Maden, Cengiz Toprak paylaşıyor. Türkiye'de çekilen ilk Kürtçe drama dizisi olma özelliğine sahip Siya Mem-u Zin dizisi, pazartesi akşamları TRT6 ekranlarında seyircisiyle buluşuyor. Dizide Mem İstanbul'da mühendislik okuyan bir genç, Zin ise eğitimli, at binen, piyano çalan bir ev kadını. Seyirci bu dizi de MEM'de doğruluğu, dürüstlüğü, aşkı; Zin'de şefkati, fedakârlığı, asiliği; Tacdin'de dostluğu, mertliği, kardeşliği; Siti'de ise yardımseverliği, iyiliği ve merhameti buluyor.