Siyaset Ötekileştirmek İçin Yapılmamalı" - Son Dakika
Ekonomi

Siyaset Ötekileştirmek İçin Yapılmamalı"

Siyaset Ötekileştirmek İçin Yapılmamalı"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "(CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un sözleri) Siyaseti kamplaştırmak, bölmek, ötekileştirmek için yapmamamız lazım. Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini, birliğimizi, beraberliğimizi sağlamak adına yapıyoruz.

06.04.2017 10:41
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "(CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un sözleri) Siyaseti kamplaştırmak, bölmek, ötekileştirmek için yapmamamız lazım. Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini, birliğimizi, beraberliğimizi sağlamak adına yapıyoruz. Daha fazla uzlaşma sağlamak adına yapıyoruz. Biz 80 milyonu kardeş bilerek Türkiye'yi kalkındırmak, büyütmek istiyoruz" dedi.

Bayrampaşa Sebze Halinde düzenlenen toplantıda konuşan Tüfenkci, hal esnafının ve çalışanlarının, üreticilerle tüketiciler arasında önemli görevl ifa eden bir ortamda olduklarını söyledi.

Yaş sebze ve meyve ticareti başta olmak üzere ticaretin sanıldığı kadar basit ve kolay olmadığını bildiklerini dile getiren Tüfenkci, yanlış adımlarla bir yılda iflasa da sürüklenilebileceğini, daha da kötü durumlara düşülebileceğini ifade etti. Tüfenkci, şöyle konuştu:

"Ama ayakta durmak, üretmek, üretenin, çiftçinin emeğini değerlendirmek kadar da kutsal bir görevi ifa ediyorsunuz. Sizleri bazıları günah keçisi ilan edebilir ama biz biliyoruz ki esasında sizler, çiftçinin, üreticinin emeğini değerlendiren insanlarsınız. Dolayısıyla biz hep şunu hedefledik; üreticinin malı değerlensin, tüketici de fahiş fiyata mal tüketmesin. İşte aradan başkalarını da çıkardığımızda bunu da sağlayacak olan esasında hal esnafıdır. Bu dengeyi hal esnafı oluşturabilir. Çünkü buralar yaş sebze meyvenin borsası sayılır.

Biz birtakım teşviklerle özellikle yaş sebze ve meyvedeki fire oranlarını azaltmak istiyoruz. Türkiye'de yaklaşık yaş sebze meyve ticareti 100 milyar civarında. Bunun en az yüzde 25'inin fireye gittiğini görüyoruz. Bu, şu demektir; 100 milyarlık ticarette en az 25 milyarı çöpe gidiyor. Biz bu fire oranlarını ne kadar azaltırsak, o esasında üreticimizin, esnafımızın ve tüketicimizin cebine gidiyor demektir. Onun için de bir takım teşvik mekanizmalarıyla, yani bir şeyi desteklerken, biz esnafımıza da aşırı bir yük getirmek istemiyoruz. Soğuk hava depolarını teşvik ederek, soğuk zincir içinde taşınmasını sağlayarak, ki burada nakliyeci arkadaşlarımız da var, onların da soğuk zincir kurmaları noktasında teşviklerimiz var. İnşallah bunları referandumdan sonra hep beraber hayata geçireceğiz."

"Ekmeğimizi büyütmek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek istiyoruz"

Buradaki temel amaçlarının, hal esnafının da, üreticilerin de, küçük esnafın da, tüketicinin de kazanması olduğunu vurgulayan Tüfenkci, esnafı büyütüp tüccar, tüccarı büyütüp sanayici, sanayiciyi büyütüp ihracatçı yapmak, ihracatçıyı da dünya devleri arasına sokmak istediklerini ifade etti.

Tüfenkci, bunun için Türkiye'nin daha fazla hızlanması, etkin yönetim kurması, güçlü yönetimler oluşturması ve dünyayla rekabet edebilmesi gerektiğini kaydetti. Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek istediklerini dile getiren Tüfenkci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Esnafı, çiftçiyi, işimizi, aşımızı, en önemlisi de ekmeğimizi büyütmek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek istiyoruz. Biz mevcut sistemden razı değiliz. Niye razı değiliz; sizler, bürokrasiden, çift başlılıklardan ne çektiğinizi, çeşitli kurumlar arasındaki birtakım yönetimsel krizlerden dolayı faturanın vatandaşımıza kesildiğini çok çok iyi biliyorsunuz. Geçmişi hatırlayın, yine bu sistemin ürettiği darbeleri, muhtıraları hatırlayın, Gezi Parkı olaylarını; en son da 15 Temmuz darbe girişimini hatırlayın. Biz 15 Temmuz'u unutmadık, sizler de unutmayın. Sizler o gün tanklara, kurşunlara göğsünüzü siper ettiniz, darbeye hayır dediniz, İnşallah 16 Nisan'da da milli iradeye evet diyeceğiz.

Biz bu ülkede bir daha enflasyonlar, devalüasyonlar olsun istemiyoruz. Bir daha koalisyonlar, provokasyonlar, manipülasyonlar olsun istemiyoruz. Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine evet diyoruz. Çünkü bu ülke koalisyonlarla yönetilirken, gerçekten hep eksi büyümelerde seyretti, hep kaybetti. Oysa ne zaman büyüme rakamları yüksek gelmeye başlamışsa, biliniz ki o zaman hep istikrarla, tek başına iktidarla yönetildi. Şunu görüyoruz, şu anda AK Parti'yle beraber biz milli geliri 3 bin dolarlardan 11 bin dolarlara getirdik. İhracatımız 33 milyon dolardı, şimdi 145 milyar dolarlara getirdik. Ama bu Türkiye gibi bir ülkeye yeter mi, yetmez. Niçin milli gelirimiz 25 bin dolar olmasın, niçin ihracatımız 500 milyar dolarla olmasın. Bu güç sizlerde var. Bu güç Türkiye'de var, yeter ki güçlü yönetilsin, yeter ki güçlü meclisleri olsun, güçlü yargısı olsun. Biz bunu yaparız, yeter ki milletimizin önü açılsın."

"Bir daha Türkiye'de provokasyonlar olmasın istiyoruz"

Milletin yıllarca sistem arızaları, sistemdeki sıkıntılar nedeniyle sermayesinin ve insanların birbirleriyle uğraşarak, kavga ettirilerek insan kaynağının heba edildiğini vurgulayan Tüfenkci, bir daha Türkiye'de provokasyonlar olmamasını, milletin birbiriyle uğraşmamasını istediklerini söyledi.

Bakan Tüfenkci, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un sözlerini hatırlatarak, "Birileri çıkmış 'evet diyenleri denize dökeceğiz' diyor. Biri de kalkmış diyor ki, 'eğer hayır çıkarsa, biz bu evetçileri denize dökmüş kadar seviniriz' diyor. Siyaseti kamplaştırmak, bölmek, ötekileştirmek için yapmamamız lazım. Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini, birliğimizi, beraberliğimizi sağlamak adına yapıyoruz. Daha fazla uzlaşma sağlamak adına yapıyoruz. Biz 80 milyonu kardeş bilerek Türkiye'yi kalkındırmak, büyütmek istiyoruz. Eğer Türkiye büyürse sizler büyürsünüz, Bayrampaşa büyür, hal esnafı da büyür." şeklinde konuştu.

Türkiye'de birilerinin hep nefret dilini kullandığını ve ötekileştirmeyi bir marifet saydığını aktaran Tüfenkci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oysa hayır veren de evet veren de bu ülkenin vatandaşı. ve gerçekten de hep beraber Türkiye'yi büyütmek, kalkındırmak zorundayız. Biz istiyoruz ki insanımıza iş, AŞ bulalım, aşını, işini büyütelim. Onun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek istiyoruz. Şu andaki mevcut sistemin arızalarından, boşluklarından faydalananlar, nemalananlar, kendilerine makam, rant sağlayanlar bu sistemin devamından yana, sistem değişmesin, hayır diyorlar. Ama benim çiftçim, esnafımız, tüccarımız, sanayicimiz diyor ki, artık bu sistem değişmeli, Türkiye'nin kaderi yeni baştan yazılmalı, Türkiye bölgesinde güçlü olmalı. Çünkü bu coğrafya ucuz bir coğrafya değil. Eğer bu coğrafyaya sahip olmak istiyorsanız, güçlü yönetimler oluşturmanız lazım.

Ülkemiz dört bir tarafından terör saldırıları altındayken biz daha fazla birbirimize kenetlenerek bu terör belasının üstesinden gelebilmemiz lazım. Terörün kökünü kazıyabilmemiz için de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmemiz lazım, onun için de 16 Nisan'da evet dememiz lazım. Çalışan kardeşlerimizin, gençlerimizin emeğinin hakkını alabilmesi, insanca yaşam için yeni bir sisteme ihtiyaç var. Bu sistemde etkin yönetimlerle büyüyen Türkiye'de çalışanların da hakkını alabildiği ve hakkını bulduğu bir sisteme geçmemiz lazım. Onun için biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini öneriyoruz. Gençlere güveniyoruz, inanıyoruz. Sözde güvenmiyoruz, özde inanıyoruz, onların önünü açıyoruz."

Tüfenkci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin özünün milletin hakimiyetine dayandığını vurguladı. Yeni sistemle artık bugüne kadar milletin değerleriyle alay eden, millete ters düşen, milletin ortalamasını yakalayamayan hiç kimsenin iktidara gelemeyeceğine işaret eden Tüfenkci, konuşmasında şunlara vurgu yaptı:

"Hayırcıların endişesi de kampanyası da biraz da bundan kaynaklanıyor. Milletin içerisinde olmayan, milletin vermiş olduğu yön ve istikamette gitmeyenler endişe duyuyorlar. Oysa istiyoruz ki bu Türkiye'ye birileri yön ve istikamet verecekse o da milletin ta kendisi olması lazım, milletin istikamet vermesi lazım. Vesayet odakları değil, sermaye değil, medya kuruluşları değil, benim Bayrampaşalı hemşehrilerim, benim milletimin istikamet vermesi lazım. ve İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimizde, 16 Nisan'da Allah'ın izniyle sandıklar evetle dolduktan sonra artık kimse bu millete rağmen iş başında olamayacak."

Bakan Tüfenkci'ye, konuşmasının ardından hal esnafınca turp ve karnabahar kullanılarak "EVET" yazılmış bir sebze kasası takdim edildi.

Bir esnafın, "Ben hayırcıyım ama sizi seviyorum" ifadelerine karşılık Bakan Tüfenkci, "Bizim siyaset üslubumuzda ötekileştirme yoktur. Evet diyen de hayır diyen de bizdendir. Hayırlı işler" dedi.

"16 Nisan'da Türkiye'nin gelecek 50-100 yılına karar vereceğiz"

Tüfenkci'ye, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış da eşlik etti ve bir konuşma gerçekleştirdi. 16 Nisan'da milletçe önemli bir karar verileceğine dikkati çeken Bağış, bunun verilen diğer oylara benzemediğine vurgu yaptı.

Bağış, "Çünkü, Bayrampaşa'ya ya da İstanbul'a belediye başkanı seçtiğiniz zaman pişman olursanız 5 yıl sonra değiştirme hakkınız var. Birini milletvekili seçtiğiniz zaman performansından memnun kalmazsanız 5 yıl sonra onu seçmeme, onun partisini iktidara getirmeme imkanınız var. Ama anayasalar uzun soluklu metinlerdir. Biz 16 Nisan'da İnşallah Türkiye'nin önümüzdeki 50-100 yılına karar verecek bir oy kullanacağız. O yüzden neden evet neden hayır dediğimizi iyi bilmemiz lazım" şeklinde konuştu.

Referandum kampanyasından yurt dışında, özellikle Avrupa'da çok ciddi bir dirençle karşılaşıldığını hatırlatan Bağış, bunun yurt dışındaki Türk'lerin ilk oy kullanması olmadığını, daha önceki seçimlerde hiçbir sorun çıkmadığını anlattı. Bağış, şöyle devam etti:

"Ama neden 16 Nisan'a giderken salonları iptal etmeye, bakanlarımızın uçuşlarını, diplomatik uçuş haklarını iptal etmeye kalktılar? Bir bayan bakanımızı 4,5 saat kendi aracında neden rehin tuttular? Hiç düşünüyor musunuz? Çünkü Türkiye'nin istikrarı anayasal güvence altına alması onları ürkütüyor. Hamdolsun bugün ülkemiz dünyanın en büyük 16. ekonomisi. Ama istikrarı yakalar yakalamaz en kısa zamanda 15'e, ordan 14'e, İnşallah 2023'te de ilk 10 içerisinde yer alacak güçlü bir ülke haline gelmemiz birilerini tedirgin ediyor. Biz şu anda 16. en büyük ekonomiyiz ama 15. sıraya geçtiğimiz zaman bugün 15. sırada olan ülkeyi sollayacağız İnşallah. O ülke Hollanda."

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Siyaset Ötekileştirmek İçin Yapılmamalı' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement