Son Dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu: (2) - Son Dakika
Güncel

Son Dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu: (2)

Son Dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12. Büyükelçiler Konferansı\'nda konuştu: (2)

Son dakika haber... Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sonrasında önüne açılan fırsat pencerelerini değerlendiremediğini belirterek, "Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız.

09.11.2020 16:49  Güncelleme: 20:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sonrasında önüne açılan fırsat pencerelerini değerlendiremediğini belirterek, "Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen 12. Büyükelçiler Konferansı'nda katılımcılara hitap etti.

Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik eğilimi ile bölgeselleşmenin giderek önem kazandığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Tedarik zincirlerinin yeniden paylaşıldığı, üretim ve lojistik merkezlerinin tekrar belirlendiği, yeni bölgesel ittifakların kurulduğu, siyasi ve ekonomik arenanın yeniden şekillendiği bir kavşaktayız. Bu kritik kavşakta, Türkiye'nin tarihinden, beşeri sermayesinden, jeostratejik konumundan kaynaklanan avantajlarını ne ölçüde kullanabileceği bugün atacağımız adımlara bağlıdır."

Türkiye'nin gerek İkinci Dünya Savaşı gerekse de Soğuk Savaş sonrasında önüne açılan fırsat pencerelerini değerlendiremediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Dış politikada adımlarımızı atarken, pergelin ucunu daima milletimizin hak ve hukuk çıkarlarına sabitliyoruz. İlkelerimizden, kadim değerlerimizden taviz vermeden, milli menfaatlerimizi savunuyoruz. Köklü müttefiklik ilişkilerinin terör örgütlerinin ihtiraslarına kurban edildiği, demokrasi havarilerinin demokrasinin canına kastettiği, herkesin başının çaresine baktığı bir tabloda, biz de kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz."

"Tehdit, şantaj dilinin fayda sağlamayacağı anlaşılmalı"

Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'deki harekatlarla sadece DEAŞ ve PKK/ YPG'li teröristleri sınırlarından uzaklaştırmakla kalmadığını, aynı zamanda Türkiye'ye sığınan 411 bin Suriyelinin de memleketlerine geri dönüşünü temin ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

" İdlib'deki mevcudiyetimizle yeni bir insani trajedinin ve büyük bir göç dalgasının önüne geçtik. 4,5 milyon mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. Bir o kadarının da Suriye'de bakımını yapıyoruz. Dünyada bunun benzerini yapan bir başka ülke yok. Sadece Türkiye bunu yapıyor. Dünyada fakir fukara, garip gurebanın yanında olduklarını söyleyenlerin hiçbirisinin attığı böyle bir adım yok. Kapitalist ekonominin temsilcileri olanların, parası pulu çok olanların, bunların hiçbirinin bu tür attığı bir adım yok ama Türkiye, insani ve vicdani olarak bu adımı atmıştır, atmaya da devam ediyor. Sahadaki varlığımıza ilaveten Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir siyasi çözüm için ayrıca çabalarımızı sürdürüyoruz."

Türkiye'nin, Irak'ta gerçekleştirdiği operasyonlarla bölücü terör örgütün belini orada da kırdığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

," Libya'da meşru hükümetin çağrısı üzerine sağladığımız destek hem ülkenin iç savaşa sürüklenmesine hem de Trablus'un düşmesine engel oldu. Bugün Libya'da siyasi çözüm umutları yeniden yeşermişse, bunda Türkiye'nin zamanında yaptığı müdahalenin çok ciddi katkısı bulunuyor. Eğitimden askeri iş birliğine, enerjiden sağlığa, ekonomiden ticarete kadar her alanda Libya halkının yanında olmaya devam edeceğiz.

Doğu Akdeniz'deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına elbette rıza gösteremezdik. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin provakasyonlarına rağmen Doğu Akdeniz meselesinde daima sabırlı ve soğukkanlı davrandık. Bu meselede haklı olmanın ülkemize sağladığı özgüvenle hareket ediyor, müzakere masasından asla kaçmıyoruz. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi kendisinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz. Tehdit, şantaj dilinin hiçbir fayda sağlamayacağı artık anlaşılmalıdır. Doğu Akdeniz'e kıyıdaş tüm bölge ülkelerinin ve Kıbrıs Türklerinin de yer alacağı konferans önerimiz, sorunu diyalogla çözme irademizin tezahürüdür."

"Türkiye, kardeşlerinin hukukunu savunmak için de güçlü olmalı"

Erdoğan, Karadeniz'de keşfedilen 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin bu doğrultudaki iradelerini daha da kuvvetlendirdiğini belirterek, "Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetlerinden de yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Türkiye sadece kendi çıkarlarını korumak için değil, dost ve kardeşlerinin hukukunu savunmak için de güçlü olmak zorundadır. Her zaman ifade ettiğim gibi, biz 780 bin kilometrekareden çok daha büyük bir ülkeyiz." dedi.

Topkapı Sarayı'nın Bab-ı Hümayun kapısının yanı başında "Bütün mazlumlar ona sığınır" yazdığına dikkati çeken Erdoğan, "Biz böyle bir devletiz. İspanya'daki Yahudiler'den Sovyetler'deki muhaliflere, Kafkasya ve Balkanlar'daki masumlardan Afrika'daki gariplere kadar herkes başı dara düştüğünde ilk ülkemize sığınmıştır. Biz böyle bir ülkeyiz. Türkiye istese de Balkanlar'dan Türkistan'a, Afrika'dan Orta Doğu'ya uzanan gönül coğrafyasındaki kardeşlerinin sorumluluğundan kaçamaz. Türkiye istese de Filistin'e, Somali'ye, Yemen'e, Bosna'ya, Afganistan'a, Pakistan'a, Arakan'a sırtını dönemez." değerlendirmesinde bulundu.

Azerbaycan topraklarının işgal edilmesine sessiz kalmalarının mümkün olmadığını ve sessiz kalmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "İşte biz şu anda Afganistan'dayız, şu anda Azerbaycan'dayız. Niye? Bunlar kardeşlerimiz, soydaşlarımız. Ermenistan'ın 28 yıllık zulmü karşısında Minsk Üçlüsü ne yazık ki her türlü ihtimallerle bizim Azeri kardeşlerimizi orada, Azeri Türklerin ifadesi ile 'kaçkın yaşattı'. Toprakları işgal altında olduğu için onlar merkeze gelmek zorunda kaldı. 28 yıl süren bu acımasız işgale Minsk Üçlüsü çözüm üretmedi. Hep oyalamaca, hep oyalamaca. Bunu kendileriyle konuştuğumuzda da bize hiçbir zaman bir çözüm üretmediler. Çünkü çözüm üretmek gibi bir dertleri de yoktu. Şimdi Azeri kardeşlerimiz kendi göbeklerini kendileri kesti." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Son Dakika | Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement