Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır - Son Dakika
Güncel

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

İran'ın başkenti Tahran'daki üçlü zirvede İdlib konusunda uyarılarda bulunan Başkan Erdoğan, "İdlib'e yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla, dramla sonuçlanacaktır" dedi.

07.09.2018 14:17  Güncelleme: 16:54
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin "Suriye" meselesi için yapılacak Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi öncesi baş başa görüşmesi sona erdi. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. Erdoğan Ruhani'nin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüşme gerçekleştirdi.

ÜÇ LİDER BASININ KARŞISINDA

İkili görüşmelerin ardından üçlü zirve başladı. Basının karşısına geçen liderler, ortak açıklama yaptı. Basın toplantısında ilk sözü İran Cumhurbaşkanı Ruhani aldı.

"KATLİAM" UYARISI

Ruhani ve Putin'in ardından söz alan Başkan Erdoğan, İdlib'e yönelik olası bir saldırının felaketle sonuçlanacağını vurguladı. Ruhani ve Putin'e "Siz dostlarımızdan da yardımınızı bekliyoruz" diyen Erdoğan, "Bölgede kurduğumuz 12 gözlem noktasının anlamından biri de can güvenliği vermiş olmasıdır. Kendi halkına yönelik katliamları Esad yönetiminin rızasına bırakmayı göze alamayız. Süreç çok riskli bir yere geldi. İdlib'e yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla, dramla sonuçlanacaktır" dedi.

ERDOĞAN'DAN İTİRAZ GELDİ

Tahran'da sonuç bidirisi, başkanlar tarafından onaylandı. Sonraki zirve, Rusya Federasyonu'nda yapılacağı belirtildi. Başkan Erdoğan, bildiride 'ateşkes' ifadesinin yer almamasına itiraz etti.

PUTİN'DEN ATEŞKES ÇAĞRISI

Erdoğan'ın bu itirazını dikkate alan Putin, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın cesur teklifiyle tüm taraflara silah bırakma çağrısı yaptık" ifadesini kullandı.

İŞTE 12 MADDELİK BİLDİRİ

1. Astana formatının Ocak 2017'den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.

2. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

3. Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara'da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti'yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.

4. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.

5. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir.Siyasi sürecin Soçi'de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

6. Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi'nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.

7. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.

8. İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.

9. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]

10. BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu'nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.

11. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu'nda yapmayı kararlaştırmışlardır.

12. Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran'daki Üçlü Zirve'ye evsahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani'ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.

Ruhani'nin açıklamalarından satırbaşları;

"Biz Suriye'deki savaşın alevlerini söndürmek için bütünlüğünü korumak için, geleceğini kendi belirleme hakkına saygı duymak için ortak bir kalıp belirlemek çok önemliydi. Biz Suriye krizini çözmek için askeri seçeneğin işe yaramadığını vurgulamıştık. Bu çalışma Astana sürecinin devamı niteliğindedir.

"ABD HÜKÜMETİNDEN OLUMLU BİR ROL ALACAĞI BEKLENEMEZ"

İran cumhuriyeti Suriye hükümetinin isteği üzerine bu ülkede bulundu. Bu bulunma ne gelecekte ne geçmişte kendi karar ve görüşümüzü zorla kabul ettirmek yönünde olmamıştır. Biz bölgedeki bazı ülkelerin terör ve ayrılıkçı endişelerini anlıyoruz. Ama bunu için en etkili yöntemin Suriye hükümetiyle işbirliği yapılması olduğuna inanıyoruz. Biz barış için savaşıyoruz. Bu mücadele sivillere zarar vermemeli. İşgalci bir rejim olan Siyonist rejim terörizmle mücadele ettiğini iddia edemez. Bu rejimin işgal ettiği Suriye topraklarını derhal terk etmesi gerekir. Kanunsuzca Suriye'de bulunan siyonist rejimi destekleyen ABD hükümetinden olumlu ve yapıcı bir rol alacağı beklenemez. Suriye'nin geleceği için ilk ve son rol Suriye halkına aittir.

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

"BAZI ÜLKELERİN MACERAPERESTLİĞİ YÜZÜNDEN..."

İdlib'te teröristlere karşı mücadele sivillere zarar vermemelidir ve yakıp, yıkıcı olmamalıdır. Yabancı askeri güçlerin topraklardan çıkması Suriye'nin geleceği açısından önemlidir. Libya'da dış güçlerin müdahalesi, geçmiş tecrübeler Suriye'nin geleceği açısından da önemlidir. Dış müdahale, bazı hükümetlerin maceraperestliği yüzünden çok fazla insani kayba neden olmuştur. Yemen krizi ve dünyadaki benzer krizleri çizecektir. Bölgede ve dünyadaki kriz yaşayan ülkelerin geleceği ve barış sürecini belirleyemez."

Putin'in açıklamalarından satır başları:

Yeni bir üçlü zirve Tahran'da yapılmakta. Suriye meselesinde atılacak adımları görüşmek için bize olanak tanıdı. Sürdürülebilirlik ve başarı için adımlar gerçekleşti. 141 şehir kontrol ediliyor, kalan teröristler şu an İdlib'de bulunuyor, ateşkes rejimini ihlal etmeye çalışıyor, hatta kimyasal silah kullanımıyla provoke ediliyor. Suriyeliler arası diyaloğun gerçekleşmesi için adımlar atılabildi. Suriyelilerin kendi başına ülkelerinin kaderini tayin etmeye başladılar. BM nezdinde bir anayasa komitesi oluşturulacak.

"GÖRÜŞMELERİN YAPICI OLACAĞINDAN EMİNİM"

Suriye hükümetinin kontrolü altında sivillerin istihdamı artıyor, Rusya bu anlamda yardımda bulunuyor. Türkiye ve İran'ın bu girişimi desteklemesi önemlidir. 1.5 ay içerisinde yüz binler evine dönebildi. İlaç, gıda gibi yardımları savaştan zarar gören bölgelere ulaştırıyor. Bu yardımları, Suriye'nin yeniden toparlanabilmesi için evlerine ulaştırabilmemiz lazım. Bugünkü görüşmelerin yapıcı olacağından eminim."

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"Sayın Ruhani'ye ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Zirveden çıkacak kararlar tüm dünya tarafından merakla bekleniyor.

Askeri müşterekten Suriye'nin toprak btünlüğünün sağlanması amacıyla sahada şiddetin durdurulması hedeflerimiz. Aynı anlayışla Cerablus, Afrin, El Bab gibi bölgelerde terörü temizledik. Huzur ve birliği temin ederek mültecilerin evlerine dönebilmelerine çalıştık. Askerimizin canı pahasına teröristleri temizledik.

"İDLİB'E SALDIRI FELAKETLE SONUÇLANIR"

Bugün, gerginliği azaltma bölgelerinden geriye sadece İdlib kaldı. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz, ciddi özveride bulunduğumuz çok ciddi bir yere geldiğimizi düşünüyoruz. Suriye'nin geleceği için değil, bizim milli güvenliğimiz için hayati öneme sahiptir. Bölgede kurduğumuz 12 gözlem noktasının anlamından biri de can güvenliği vermiş olmasıdır. Kendi halkına yönelik katliamları Esad yönetiminin rızasına bırakmayı göze alamayız. Süreç çok riskli bir yere geldi. İdlib'e yapılacak bir saldırı felaketle, katliamla, dramla sonuçlanacaktır.

"İDLİB'İN KAN GÖLÜNE DÖNMESİNİ İSTEMİYORUZ"

İdlib'de sivillere saldırı çok ciddi can kaybına neden olacaktır, milyonlarca sivil topraklarımıza sığınacaktır. Güvenlik endişelerini elbette anlıyoruz. Benzer kaygıları sizin kadar iyi anlıyoruz. Teröristlere karşı mücadele zaman ve sabır gibi etkilere ihtiyacımız var. İdlib'in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Siz dostlarımızdan da yardımınızı bekliyoruz.

"ORTAK TAVIR ALMALIYIZ"

İdlib'in akıbeti konusunda varacağımız anlayış Suriye'nin geleceğini de belirleyecektir. Ülkemizin ve kardeşimiz olarak gördüğümüz Suriye halkının geleceği konusunda Türkiye'nin tavrı bellidir. Bizler İdlib'e odaklanırken, dünya gözünü buraya çevirmişken Fırat'ın doğusunda tehlikeli olaylar yaşanıyor. DEAŞ tehdidi ve tehlikesi kalmamış olmasına rağmen ABD'nin bir diğer terör örgütünü desteklemesinden rahatsızız. 3 bine yakın kargo uçağını bölgeye göndermesi, yardımda bulunmasıyla bu terör örgütünün ne denli güçlendiği ortadadır. Bu durum sadece bizim milli güvenliğimizi bozmuyor, Suriye'nin toprak bütünlüğünü de bozuyor. Ortak bir tavır almalıyız.

"ÖZELLİKLE RUSYA FEDERASYONU'NA BÜYÜK İŞ DÜŞMEKTE"

Türkiye, özellikle Suriye'nin siyasi, coğrafi ve sosyal bütünlüğü gerçek anlamda sağlanana kadar bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü, ülkenin yeniden inşaası bir anca ele alınmaya başlayabilir. Geri dönüşlerin uluslararası hukuka uygun olarak ele alınması esas olmalıdır. Kimyasal silahların yasaklanması sözleşmesi 1915te imzalanmıştır, 1917de yasaklanması örgütün tarihidir. Konvansiyonel silahlarla öldürülenlere karşı tavır almakta gecikiyoruz ancak kimyasal silahlara karşı gecikmiyoruz. Bu yıl BM genel kurulunda da bu işi gündeme getirmek suretiyle ortak tavır takınmanın, özellikle Rusya Federasyonu'na büyük iş düşmekte, açık ve net hale getirecektir.

"BİR SONRAKİ TOPLANTIYI RUSYA'DA YAPACAĞIZ"

12 maddelik bir sonuç bildirgesi var. Bu bildirgeyle, tüm dünyanın beklediği bu bildirgeye Tahran Bildirgesi diyeceğiz, bunun temsilini de göreceğiz. Bir sonraki toplantıyı Rusya'da yapacağız. Bu toplantıya çok daha olumlu görüşlerle gitmeyi temenni ediyorum.

"İDLİB HALKI ÜZERİNDE KORKU OLUŞTU"

İdlib'deki bombardımanların artık bir ateşkese adım atılmasında fayda var, zira İdlib halkı üzerinde ciddi manada bir korku oluştu. Sürekli artık bizim sınırlara doğru geliyorlar. Burada bir ateşkesin sağlanması ilgili arkadaşlarımızın yapacağı çalışmalarla yapalım. Savunmayla ilgili arkadaşlarımızın yapacağı çalışmalar önem arz ediyor."

ZİRVE ÖNCESİ İKİLİ GÖRÜŞMELER

Bu sabah Tahran'a giden Başkan Erdoğan, zirve öncesinde ikili görüşmeler yaptı. Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'yle randevusu 45 dakika sürdü. Görüşme öncesinde basına açık bölümde konuşan Başkan Erdoğan, sözlerine besmeleyle başladı. Erdoğan, "Bugün gerçekten çok önemli ve anlamlı bir gün. Günlerden de cuma. Soçi ve Ankara'dan sonra Tahran'da önemli bir görüşmeyigerçekleştireceğiz" dedi.

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

"İKİ ÜLKE İÇİN BEREKETLİ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM"

Hasan Ruhani ise, Erdoğan'ı ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirterek "Bugün üç ülke olarak bölgesel sorunları çözmek üzere üçüncü zirve toplantımızı yapıyoruz. Bu görüşme, iki ülke meselelerini konuşmak ve müzakere etmek için de bir fırsattır. Tahran'a tekrar hoş geldiniz. Buyolculuğunuzun iki ülke ve iki millet için hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

PUTİN'LE POZ VERDİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Rusya lideri Vladimir Putin'le bir araya geldi.Liderler, görüşme öncesi basın mensuplarına tokalaşarak poz verdi.

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

Görüşmenin başında Erdoğan ve Putin'in samimi sohbeti ve gülüşmeleri dikkati çekti. Başkan Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın görüşmenin yapıldığı salonda Putin'i beklerken, Kremlin Dış Politika Danışmanı Uşakov ile sohbet etti. Aynı anda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nın da Rus meslektaşı Lavrov 'la sohbet ettiği gözlendi.

Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan\'dan Uyarı: İdlib\'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır

Son Dakika Güncel Üçlü Zirvede Konuşan Erdoğan'dan Uyarı: İdlib'e Saldırı Katliamla Sonuçlanır - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Mart Ayında Yüzde 61,87 Arttı
    10:21 Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Mart Ayında Yüzde 61,87 Arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 2024 Mart ayında tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 61,87, aylık yüzde 5,57 artış gösterdi. Tarım-ÜFE'de en yüksek artış yağlı meyveler alt grubunda gerçekleşirken, koyun ve keçi ile işlenmemiş süt ve yapağılar alt gruplarında aylık artış en yüksek seviyede oldu.

  • Denizli Çardak Havalimanı'ndan 2024 Mart ayında 40 bin 489 yolcuya hizmet verildi
    10:19 Denizli Çardak Havalimanı'ndan 2024 Mart ayında 40 bin 489 yolcuya hizmet verildi

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, Denizli Çardak Havalimanı'nın 2024 yılı Mart ayına ait hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Mart ayında Denizli Çardak Havalimanı'nda toplam 40 bin 489 yolcuya hizmet verilirken, iç hat yolcu trafiği 32 bin 445, dış hat yolcu trafiği ise 8 bin 44 olarak gerçekleşti. Ayrıca, Mart ayında havalimanına iniş-kalkış yapan uçak sayısı 480, yük trafiği ise 399 ton oldu. Ocak - Mart döneminde ise havalimanında toplam 115 bin 919 yolcu, bin 369 uçak ve bin 122 ton yük trafiği kaydedildi.

  • Aydın Efeler'de trafik kazası: 2 yaralı
    10:18 Aydın Efeler'de trafik kazası: 2 yaralı

    Aydın'ın Efeler ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 2 kişi yaralandı. Kazada, İzmir Bulvarı üzerinde seyir halinde olan bir otomobil, arkadan çarptığı diğer otomobilde bulunan B.G. ve B.T.'yi yaraladı. Yaralılar, sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Kazaya karışan araçların kaldırılmasıyla trafik normale döndü. Soruşturma devam ediyor.

  • İsrail Dışişleri Bakanı, İran'a karşı yaptırım talep etti
    10:18 İsrail Dışişleri Bakanı, İran'a karşı yaptırım talep etti

    İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, 32 ülkeye mektup göndererek İran'ın füze planına yaptırım uygulanmasını ve Devrim Muhafızlarının terör örgütü ilan edilmesini talep etti. ABD Savunma Bakanı da İsrail'in savunmasına destek vurgusu yaptı.

  • Bursa'da Geri Viteste Unutulan Otomobil Kaza Yaptı
    10:17 Bursa'da Geri Viteste Unutulan Otomobil Kaza Yaptı

    Bursa'nın Yıldırım ilçesinde bir sürücü, otomobilini geri viteste unutarak başka bir araca çarptı. Kazada herhangi bir yaralanma olmazken, güvenlik kamerası anları kaydetti.

  • Leylekler, Kale ilçesini mekan tuttu
    10:16 Leylekler, Kale ilçesini mekan tuttu

    Malatya'nın Kale İlçesinin Fırat Nehri sahili, her yıl olduğu gibi bu yıl da doğanın güzelliklerini misafirlerine sunuyor. Baharın müjdecisi olarak kabul edilen leylekler, Mart ile Nisan ayında Malatya'nı Kale ilçesine gelerek burada elektrik direklerinin tepelerine yuvalarını yapıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok leylek, yuvalarında ve sahil şeridindeki arazilerde görülüyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle birlikte leylekler bu yıl erkenden Kale ilçesine gelip yuvalarına yerleşti. Şuanda birçok leylek yumurtalarken yakın süreçte yavrularının da dünyaya gelmesi ile baraj sahili şeridinde leylek popülasyonu da artmış olacak. Çocukların büyük ilgi gösterdiği leylekler, başta solucan olmak birçok hayvan türü ile karnını duyuruyor. Doğası gereği yavrularına yiyecek taşıyan leylekler ilçe halkının sevgisini kazandı. Vatandaşlar, leyleklerin rahatsız edilmemesi için büyük çaba sarf ederken, leylekler için yiyecek ve su bırakmaya başladı. İstanbul'da yaşayan ancak leyleklerin gelmesi ile birlikte ilçeye gelen Özer Öztop, leyleklerin erken gelişinin kendilerini mutlu ettiğini belirterek, ilçede yaşayan leyleklerin sayısının her yıl değişkenlik gösterdiğini söyledi. İlçede özel bir restoran işleten Öztop, 15 yıldır leyleklerin bölgede çoğaldığını dile getirdi. Şuanda 25'ten fazla yuvanın olduğunu söyleyen Öztop, 'Leylekler her yıl Mart ayı başlarında gelir sonra da Ağustos ayında geri göç ederler. Buradan Nil nehri boyuna gittiğini düşünüyoruz' dedi. Leyleklerin her yıl Kale ilçesinde baraj sahiline gelmesinin bölge halkını da mutlu ettiğini ifade eden Öztop, 'Bu bölge de tarım potansiyeli oldukça fazla. Onlarda doğanın bir parçası. İnsanlarda kötü davranmıyor. Burada baraja akan dereler, kurbağa, canlı hayvan fazla. Tarım alanları da bozulmadığı için beslenmeye uygun bir ortam. Geçen yıl bir direkteki yuvada 4 yavru olmuştu. Bizlerde leylekleri ürkütmemek adına büyük çaba sarf ediyoruz' diye konuştu.


Advertisement