Son dakika haber: Üsküdar'da alkollü motosiklet kullanıp ölüme neden olan sanık; kazanın ne şekilde olduğunu hatırlamıyorum

ÜSKÜDAR'da alkol aldıktan sonra kullandığı motosikletle arıza yapan cenaze aracındaki tabutu başka bir cenaze aracına koymak isteyen aile yakınlarına çarparak Hüseyin Yolaç'ın (52) ölümüne ve 3 kişinin de yaralanmasına neden olan Görkem Aydınhan (35), "Olay günü 3 kadeh rakı içmiştim. Kazanın ne şekilde olduğunu hatırlamıyorum. 4 gün komada kaldım, gözümü açtığımda hastanedeydim. Olayda herhangi bir kusurum olduğunu ve suçlu olduğumu düşünmüyorum" dedi. Diğer sanık cenaze aracının şoförü Uğur Demir (43) de "Benim kusurum olmadığı kanaatindeyim. Dörtlüler yanıyordu, yol boştu, yaya geçiş yolu yoktu" dedi. 2 sanık ve müştekilerin kusur oranlarının tespit edilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Uğur Demir ve Görkem Aydınhan katıldı. Duruşmada müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu. Sanık Aydınhan olay günü 23.00 sıralarında alkol aldığını, sabah 04.30 sıralarında motosikletle yola çıktığını belirterek "Altunizade Sapağı'nda kaza yaşanmış, ancak hatırlamıyorum. Olay günü 3 kadeh rakı içmiştim, kazanın ne şekilde olduğunu hatırlamıyorum. 4 gün komada kaldım, gözümü açtığımda hastanedeydim. Bir kolumda omzumdan aşağısını hissetmiyorum. Kazadan dolayı da bu yaşta sakat kaldım. Müzisyenim kalıcı olduğu için mesleğimi icra edemeyeceğim. Olayın ne şekilde meydana geldiğini hatırlamıyorum. Kazanın ne şekilde olduğunu bilmiyorum. Olayda herhangi bir kusurum olduğunu ve suçlu olduğumu düşünmüyorum. Beraatimi talep ederim" dedi.

"KUSURUM OLMADIĞI KANAATİNDEYİM DÖRTLÜLER YANIYORDU"

Diğer sanık Uğur Demir ise İBB'de cenaze nakil aracı şoförü olarak 12 yıl görev yaptığını belirterek, "Suç tarihinde sabah 04.30 sıralarında santrale telefon gelmiş cenaze aracının Karacaahmet'e cenaze götürürken arıza yaptığını söylemişler ve araç istemişler. Bunun üzerine ben cenaze aracımla olay yerine gittim" diye konuştu. Sanık Demir, köprünün çıkışının 5 şeritli olduğunu, arızalanan aracın emniyet şeridinde beklediğini ve söz konusu aracın yanına park ettiğini belirterek savunmasını şu şekilde sürdürdü: "Cenazeyi diğer araçtan aldılar, ben tabutun bir tarafından tutuyordum. Benim aracıma cenazenin baş kısmını koyuyordu ki bir gürültü koptu, fren sesi gelmedi. Sanık Görkem'in kullandığı motosiklet benim aracımın arkasının sol tarafına yakın bir yere çarpmıştı. Cenaze yakınlarından çarpmanın etkisi nedeniyle yere düşenler oldu. 112'yi aradık, ölen kişi diğer cenazenin akrabalarından olan ve aracına yükleme yapan şahıslardan biriymiş. Benim kusurum olmadığı kanaatindeyim. Dörtlüler yanıyordu, yol boştu, yaya geçiş yolu yoktu. Hava 05.00 sıralarında aydınlanmaya başlamıştı. Beraatimi talep ederim."

"21 TANE PLATİN TAKILDI, ŞİKAYETÇİYİM"Müşteki Çağatay Büyyükçelen ise 4 araçla cenaze aracını takip ettiklerini, araç arızalanınca dörtlüleri yakarak araçları park ettiklerini kaydederek,"Herhangi bir fren sesi olmadan bir şey aracımıza hızla vurdu. Yere düştüm, bir araç bize vurdu kaçtı zannettim. Ben olay yerinde bayılmışım gözümü açtığımda ambulansa koyuyorlardı. 14 gün hastanede yattım, 21 tane platin takıldı, 2 kez ameliyat oldum. Bu şekilde yaralanmama sebep olan iki sanıktan da şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Diğer müştekiler de kaza sebebiyle çeşitli yerlerinde yaralar bulunduğunu belirterek sanıklardan şikayetçi olduklarını vurguladı. Müşteki Güngör Yolaç ise kazada hayatını kaybeden Hüseyin Yolaç'ın oğlu olduğunu belirterek "Ben olay yerinde değildim. Babamın ölümüne sebep olan her iki sanıktan da şikayetçiyim" dedi.

KAZA SONUCU BACAĞI KOPTUMüşteki Baran Akangündüz ise kaza nedeniyle 18 kez ameliyat olduğunu, kaza sonucu bacağının koptuğunu belirterek, "Her iki sanığın da kazanın meydana gelmesinde kusurları olduğu kanaatindeyim" ifadelerini kullandı. Müşteki avukatları sanıkların tutuklanmasını talep etti.

SAVCI, KUSUR DURUMLARINA İLİŞKİN YENİ RAPOR ALINMASINI TALEP ETTİDuruşma savcısı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen rapordan sanıkların asli kusurlu ve maktul ile müştekilerin tali kusurlu olduğunun bildirildiğini belirterek, raporların çelişkili olduğunu öne sürdü. Savcı, taraflara izafe edilebilecek kusur durumlarının kesin olarak tespiti hususunda dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu'na gönderilmesini talep etti.

AVUKAT: "OLAYDA ASLİ KUSURLU, ARKADAN ÇARPAN VE ALKOLLÜ ARAÇ KULLANAN MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜDÜR Savcının görüşünün ardından söz alan sanık Uğur Demir'in avukatı Lara Köksal, savcının talebine katıldıklarını belirterek "Olayda asli kusurlu, arkadan çarpan ve alkollü araç kullanan motosiklet sürücüsüdür, müvekkilimize kusur izafi edilemez. Müvekkilim gerekli önlemleri almıştır. Kaçınılmazlık ilkesinden hareketle olay mahallinde aydınlatmanın yeterli olduğu, tarafların beyanları ile araçların dörtlülerinin yanmış vaziyette durduğu maddi delil durumuna göre ispat olunmuştur. Olay sonrasında müvekkilim işsiz kalmıştır, mağdur durumdadır" dedi.

TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİMüştekilerin tedavi gördüğü hastanelerden evrakların istenmesine ve dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu'na gönderilerek 2 sanık ve müştekilerin  kusur oranlarına ilişkin rapor aldırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanma talebinin reddine karar verdi. Duruşma ertelendi.

İDDİANAMEAnadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık Görkem Aydınhan'ın saat 05.10 sıralarında kullandığı motosikletle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü istikam­­etinden Üsküdar-Altunizade istikametine doğru otoyol üzerinden geldiği anlatılıyor. Sanık Aydınhan'ın kendisiyle aynı istikamette sağ şerit üzerinde duran sanık Uğur Demir'in sevk ve idaresindeki cenaze aracına cenaze yükleyen yayalar Emre Kaya, Hüseyin Yolaç, Baran Akangündüz ve Çağatay Büyyükçelen'e çarpması sonucu Hüseyin Yolaç'ın hayatını kaybettiği belirtiliyor. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen rapora göre sanıklar Görkem Aydınhan ve Uğur Demir'in asli kusurlu olduğu belirtilen iddianamede müştekiler Emre Kaya, Baran Akangündüz ve Çağatay Büyyükçelen'in ayrı ayrı yaralanması üzerine tali kusurlu olduğu ifade ediliyor. İddianamede Emre Kaya, Baran Akagündüz ve Çağatay Büyyükçelen hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tanzim edilirken olay esnasında sanık Görkem Aydınhan'ın 272 promil alkollü vaziyette olması nedeniyle diğer sanık Uğur Demir'in de aracı güvenli bir şekilde park etmeyerek sağ şerit üzerinde duraklamak suretiyle "Taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olmak" suçunu işlediği belirtiliyor. İddianamede sanıklar Görkem Aydınhan ve Uğur Demir'in "Bilinçli taksirle ölüme veya yaralanmaya neden olmak" suçundan ayrı ayrı 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

- İstanbul