Son dakika haberi: FETÖ'nün Poyrazköy soruşturmasındaki kumpas davasına devam edildi - Son Dakika
Güncel

Son dakika haberi: FETÖ'nün Poyrazköy soruşturmasındaki kumpas davasına devam edildi

Son dakika haberi: FETÖ\'nün Poyrazköy soruşturmasındaki kumpas davasına devam edildi

Son dakika haberi... İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.

20.10.2022 17:43  Güncelleme: 19:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) " Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda görülen davanın 8. duruşmasına, 5 tutuklu sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, başka suçlardan tutuklu olan ve farklı illerde bulunan bazı sanıklara Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanıldı.

Tutuksuz sanık eski polis Yalçın Öğreten, savunmasında, 2007'de polis akademisinden mezun olduğunu belirtti.

Çalıştığı yerleri anlatan Öğreten, davaya konu soruşturmalarla ilgili dijital verileri inceleme grubunda "değerlendirmeci" olarak çalıştığını söyledi.

Öğreten, "İddianameyi incelediğimde şahsıma yönelik herhangi bir suç isnadı görmedim. Davaya konu edilmem raporların bir kısmında imzamın bulunması nedeniyledir. Bazı algılar yüzünden davaya konu edilmişiz. Varsayım var, ön yargı var, suçluymuşuz gibi muameleye tabi tutuluyoruz. Tamamı bizim imaj sürecinin öncesini ilgilendiren iddialar. 'Cemaat bir kısım kamu görevlisini seçmiş Türkiye'de. Onları bir araya getirmiş. Onlar da kumpas kurmuş.' gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Neden bu davaya sadece belli bir kesim olarak dahil edildik, onu bilmiyorum." dedi.

Türkiye'nin o dönemki konjonktürünün farklı olduğunu savunan Öğreten, şöyle devam etti:

"O zaman 23 yaşındayım, komiser yardımcısıydım. Görev sürem boyunca usulsüzlük olsaydı tabii ki şüphe duyardım ama her şey normal akışında devam ediyordu. Sivil lisede okuduğumda cemaatle bir dönem tanışıklığım oldu. O dönem ailemin karşı çıkması nedeniyle devam etmedim. Sonra mesleğe başladığımda tekrar irtibat kurdum, sohbetlerine katıldım. Bu şekilde 2015'e kadar devam ettim. Eskişehir'e tayinim çıktıktan sonra ilişkim olmadı."

ByLock kullandığını dile getiren Öğreten, "Uygulama mağazasında vardı uygulama. Kurumsal e-postamla indirdim. Hiç şüphe duymadım. Bu örgütsel bir bilinçle yaptığım eylem değil. Öyle olsa kendi ismimle, soyadımla indirmezdim. Cemaat tabirini bilinçli seçiyorum. Çünkü o zaman dini inancım nedeniyle katılıyordum. Sonradan 'FETÖ' olan insanların faturasını bize kestiler. Dini inancının gereğini yaşamak demokratik hukuk devletinde suç değildir. O günde bugün de var tarikat, cemaat. Bugün bunlar nasıl olağan karşılanıyorsa, o günün şartlarında da bunu işine karıştırmadığın sürece bir sohbete katılmak suç değildi." diye konuştu.

Sınavlarda soru çalındığı iddialarını duyduğunu ancak inanmadığını ifade eden Öğreten, örgütün sohbeti esnasında bunu sorduğu birinden "kısmen doğru" yanıtını aldığını, ondan sonra kendisi için işin renginin değiştiğini ve örgütle görüşmediğini öne sürdü.

Tutuksuz sanık eski polis Salih Tuna da değerlendirme uzmanı olarak dijitallerin okuryazarlık kısmıyla ilgili görev yaptığını söyledi.

İddianamede bahsi geçen operasyonlarda ve hazırlık ile delillendirme aşamalarında bulunmadığını ileri süren Tuna, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Tuna, "Görevim, çıkan dijital materyallerin incelenmesi halinde yazmış olduğum değerlendirmeler. Kamu hizmeti icra ettim. Bu soruşturmalar haricinde başka rapor hazırlamadım." dedi.

Örgüt ile ilişkisinin ortaokul yıllarında başladığını kaydeden Tuna, "2007'de, evlilik sürecinde kopma yaşadım, eşim cemaatten olmadığı için. Ankara'ya tayin olduğum dönemler kopmuştum. Ankara'dan sonra şark görevi için Ağrı'ya gittiğimde ByLock yükleyip kullandım. Sohbetlere gittim. Gidip geliyorduk, güven ilişkisi vardı. Din vardı arada." ifadelerini kullandı.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için 24 Ekim Pazartesi gününe ertelendi.

İddianameden

Poyrazköy davasının asker sanıklarının da aralarında bulunduğu 87 kişinin "müşteki", Genelkurmay Başkanlığının ise "suç duyurusunda bulunan" olarak yer aldığı iddianamede, FETÖ ile ilgili birçok davada örgüt üyeleri veya yöneticileri oldukları gerekçesiyle yargılanan ve bazı dosyalarda hüküm giyen eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazım Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Yurt Atayün'ün yanı sıra eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandıktan sonra Silivri'ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç'ın da aralarında bulunduğu 68 kişi sanık olarak bulunuyor.

İddianamede, Poyrazköy soruşturmalarına dayanak teşkil eden isimsiz ihbarların FETÖ/PDY içinde "Bilgi İşlem Mesulü (BİM)" olarak yer alan sivil şahıslar ya da doğrudan soruşturma işlemine katılan veya istihbari çalışmalarda görevli kolluk görevlilerince yapıldığı vurgulanarak, bu nedenle tüm araştırmalara rağmen söz konusu ihbarları yaptıkları öne sürülen kişi ya da kişilerin tespit edilemediği kaydediliyor.

İddianamede, söz konusu soruşturmada ikamet aramalarına katılan, bilirkişi raporu ve tespit tutanakları düzenleyen personelin çoğunun ByLock programını kullanmış olmaları, bu kişilerin yine FETÖ/PDY'ye ilişkin farklı soruşturmalarda şüpheli olarak işlem görmeleri gibi hususlar dikkate alındığında, soruşturma ve kovuşturma makamında görev alan kişilerin örgüt adına hareket ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.

Sanıkların hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden, "Poyrazköy" olarak bilinen soruşturmalarda etkin görev aldıkları bildirilen iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK'ler kapsamında kamu görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde bulunarak üstlerinden aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda tahkikat işlemlerine ve öncesindeki hazırlık aşamalarına katıldıkları anlatılıyor.

Sanıklardan eski emniyet müdürleri Nazmi Ardıç, Yurt Atayün, Ömer Köse, Kazım Aksoy ve Mutlu Ekizoğlu'nun hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden "Ergenekon" isimli soruşturmalar kapsamında "Poyrazköy", "Kafes Eylem Planı" ve "Amirallere Suikast" olarak bilinen soruşturmalarda etkin şekilde görev aldıkları belirtiliyor.

İstenen cezalar

İddianamede, 68 sanık hakkında zincirleme olarak "kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama, delil uydurarak iftira ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi suçlardan ceza talebinde bulunuluyor.

Eski emniyet müdürü Ömer Köse'nin 11 kez zincirleme halinde "kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 kez "kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 kez "delil uydurarak iftira" suçundan 129 yıldan 516 yıla ve zincirleme şekilde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması iddianamede talep ediliyor.

Benzer suçlardan eski emniyet müdürleri Kazım Aksoy'un 280 yıl 6 aydan 1012 yıla, Yurt Atayün'ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan'ın da 314 yıl 6 aydan 1155 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat'a 181 yıl 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu'ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu'ya 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker'e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz'e de 195 yıldan 739 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.

İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu'nun "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan, Ufuk Yıldırım'ın ise "kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 kez "delil uydurarak iftira" suçundan 3 yıldan 12 yıla ve zincirleme şekilde "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 15 yıldan 49 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Son dakika haberi: FETÖ'nün Poyrazköy soruşturmasındaki kumpas davasına devam edildi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement