Son dakika haberi | İran'da ağır hasta tutuklu aktivist Ferşi'nin hastaneye sevk edilmemesine tepki

İran dışında faaliyet gösteren 18 insan hakları örgütü, Tahran'da tutuklu Azerbaycan Türkü Alirıza Ferşi'nin sağlık sorunlarına rağmen hastaneye götürülmeyerek kötü muameleye tabi tutulmasını kınadı.

İranlı Nobel Barış ödülü sahibi Şirin Ebadi'nin başkanlığını yaptığı İnsan Hakları Savunucuları Merkezi'nin de aralarında bulunduğu 18 insan hakları örgütü, aktivist Ferşi'nin sağlık hizmetine erişiminin engellenmesine karşı bir bildiri yayınladı.

Ferşi'nin şeker ve göz rahatsızlığına dikkat çekilen bildiride, "Ferşi'nin tedavisine izin verilmeli ve sağlık durumu göz önüne alınarak bir an önce serbest bırakılmalıdır. Ferşi'ye yapılan insanlık dışı muameleyi kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.

"Eğer tedavi edilmez ise gözünü kaybedebilir"

AA muhabirine konuşan fakat isminin açıklanmasını istemeyen Ferşi'nin bir yakını, başkent Tahran'daki Tahran Büyük Hapishanesi'nde tutuklu Ferşi'nin sağlık durumundan endişe ettiklerini söyledi.

Ferşi'nin yakını, "Ali Rıza Ferşi, şeker hastası ve sol gözünde rahatsızlığı var. Hastane yönetimi Ferşi'yi hastaneye sevk etmiyor. Eğer tedavi edilmez ise gözünü kaybedebilir. Ferşi'nin sağlık durumundan endişe ediyoruz." dedi.

Hapishane yönetiminin, Ferşi'nin tedavi izni almak için yazdığı dilekçeyi uygulamaya koymadığını öne süren yakını, "Ferşi'yi hapishanede karantina bölümünde tutuyorlar. Yeni gelen mahkumlar da önce buraya konuyor. Eğer yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastası bir mahkum gelecek olursa virüsün Ferşi'ye bulaşma ihtimali çok yüksek. Bu da şeker hastası Ferşi için büyük bir sağlık riski." ifadelerini kullandı.

"Rejim aleyhinde propaganda yapmak" ve "rejim karşıtı toplantı düzenleme" suçlamasıyla 21 Temmuz 2020 tarihinde tutuklanarak hapsedilen Ferşi'nin toplamda 6 yıl 2 ay hapis cezası bulunuyor.

Aktivist Ferşi, kırsal bölgelerde çocuklara Türkçe kitaplar dağıtıyordu

Azerbaycan Türkü aktivist Ferşi, birkaç arkadaşıyla birlikte kurduğu "Kendimiz" adlı derneğin çatısı altında, çoğunlukla Türklerin yaşadığı kırsal bölgelerdeki çocuklara Türkçe kitap dağıtma gibi faaliyetleriyle biliniyor.

1979'daki devrim sonrası İran'da oluşturulan Anayasa'nın 15'inci maddesinde, Farsçanın ülkenin resmi dili olduğu, bunun yanında diğer yerel dillerin de basın ve medyada kullanılması veya okullarda öğretiminin serbest olduğu belirtilirken 19'uncu maddede, İran halkının renk, ırk ve dile bakılmaksızın eşit haklara sahip olduğu vurgulanıyor.

İran'da yaşayan Azerbaycan Türkü aktivistlerin, ana dilde eğitim yapma gibi anayasal haklarını "sivil ve barışçıl eylemlerle" protesto etmeleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kaldıkları belirtiliyor.