Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat, yüz yüze eğitime geçiş sürecinde, çocuklarda olumsuz düşünce ya da kaygı oluşabileceğine dikkat çekti. Bu konuda ebeveynlere önemli sorumluluk düştüğünü belirten Doksat, anne-babalara önemli tavsiyeler verdi.
Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat, yüz yüze eğitim ve çocuklarda oluşabilecek olumsuz düşünce ya da kaygılara karşı, ebeveynlere birtakım önerilerde bulundu. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte, çocuklarda bazı kaygı ve olumsuz düşüncelerin gelişebildiğini belirten Doç. Dr. Doksat,"Bunun en önemli nedenleri arasında; kişilerde hastalığın seyrinin ve sonuçlarının önceden kestirilemez olması, süreçle ilgili genel belirsizlik ve kulaktan kulağa yayılan eksik veya hatalı söylemler yatmaktadır. Unutulmamalıdır ki, 'korkutucu' olan ve 'bilinmeyen' karşısında pek çok kişinin birçok fikri ve değişik kaynaklardan edindikleri bilgileri vardır. Bunun sebebi; bir kader ortaklığı, çözüm bulma ve rahatlama arayışıdır. Ancak, her şeye rağmen belirsizliğin halen devam ediyor olması, bu sohbetlerde sadece anlık bir rahatlama sağlamaktan öte gitmeyip, beraberinde kaygı ve olumsuz düşünceleri tetiklemektedir" dedi.
KAYGI BOZUKLUĞU VE OKUL FOBİSİ
Doksat, çocukların da aile içi sohbetlerdeki bu döngünün en ortasında yer aldığının altını çizerek, "Dolayısıyla; çocuklar pandemiyle ilgili olarak kaygı ve olumsuz düşünce geliştirmeye aday kişilerdir. Kaygı düzeyinin artmasıyla birlikte çocukluk döneminde en sık ortaya çıkabilecek ruhsal hastalıklar; yaygın kaygı bozukluğu, ayrılma kaygısı bozukluğu ve okul fobisi olarak sınıflandırılabilir." sözleriyle, olası risklere dikkat çekti.
Doksat, olası kaygı bozuklukları ya da fobilere ilişkin önemli bilgiler aktardı:
"Yaygın kaygı bozukluğu yaşayan bir çocuk, her an kötü bir haber alacağına veya her an kötü bir şey olacağına dair olumsuz bir beklenti içindedir. Ayrılma kaygısı bozukluğu yaşayan bir çocuk, bağlandığı ebeveyninden ayrı kaldığında ona ve/veya kendisine kötü bir şey olmasından endişe eder. Bu kaygı günler içinde ebeveynden ayrı kalmak hususunda belirgin bir kaçınma davranışı göstermeye dönüşebilir. Bu durumda, okul fobisi, yani okula gitmekten kaçınma davranışı ortaya çıkabilir."
Söz konusu risk karşısında ebeveynlere önemli görevler düştüğünün altını çizen Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Doç. Dr. Neslim Güvendeğer, çocuklardaki kaygı ve olumsuz düşüncelerin gelişmesini azaltmak adına tavsiyelerini şu şekilde sıraladı;
-Maske-mesafe ve hijyen konusunun önemini çocuklarına öğrettikten sonra (çocuklar bu gibi konuları erişkinlerden çok daha hızlı ve sağlam öğrenebilmektedir, çünkü kemikleşmiş alışkanlıkları henüz oturmamıştır), konuyla ilgili soğukkanlı davranmaları, yaşanabilecek olan olumsuz hayali senaryoları çocukların önünde dillendirmemeleri.
-Yüz yüze eğitimin değerini ve önemini, çocuklarına olumlu ve motive bir şekilde anlatmaları ve buna uygun şekilde davranmaları.
-Okumak konusunda genel olarak özendirici ve destekleyici geri bildirimlere ağırlık vermeleri.
-Sanal ortamın yanı sıra; ek sosyalleşme olanaklarının, arkadaşlarını yüz yüze görme fırsatının avantajlarını anlatmaları.
-Ebeveynlerin kendilerinde kaygı bozukluğu varsa ve özellikle pandemi sürecinde bu tablo daha arttıysa, mutlaka bu konuda bir psikiyatrdan profesyonel destek almaları.
-Ebeveynlerin gereken tedbiri almayı öğrettikten sonra, kendi içlerindeki kaygı ve olumsuz düşünceleri çocuklarına yansıtmamaları.
-Evde pandemi hakkında çocukların yanında yürütülen uzun ve amacını aşan sohbetlere son vermeleri.
-Aile içinde öncelikli olarak hayata dair kısa vadeli planlara odaklanılması, orta ve uzun vadeli planların sadece ana taslak halinde konumlandırılıp, şu süreçte aşırı şekilde detaylandırılmaması. Zira genel belirsizlik orta ve uzun vadeli planların yapılmasını örselemektedir ve bu durum kaygı düzeyini arttırabilmektedir.
-Sadece doğru veri kanallarından ve bilirkişilerden gelen güncel ve doğru bilgilere odaklanılması, hatalı ve yanlış bilgilendirmeden olabildiğince kaçınılması.
-Sosyal medya ve kitle iletişim araçlarındaki bilgi kirliliğinden uzak durulması.
-Aile birlikteliği ve kaliteli aile içi paylaşımlara ağırlık verilip, aile içi gündeminin pandemiden uzak tutulması.
-Diğer ailelerin pandemide çocuklarını korumakla ilgili aldıkları kararlardan bire bir etkilenerek kitlesel bir etkileşime girmek yerine, kendi hür iradeleriyle özgün kararlarını alıp bunu uygulamaları.
-Çocuklarında işlevselliği bozacak düzeyde olan kaygı, huzursuzluk ve olumsuz düşüncelerin varlığı durumunda, mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatrından profesyonel yardım almaları.
(İHA)
Son Dakika › Sağlık › Son dakika gündem: Çocukların yanında pandemi ile ilgili konuşurken dikkat edin - Son Dakika
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, 20 ilçenin tamamında tam teşekküllü sağlık merkezleri açacak. Sağlık merkezlerinde ayakta muayene, teşhis ve tedavi, tahlil, enjeksiyon/pansuman, ağız ve diş sağlığı, psikolojik danışmanlık, aile danışmanlığı, diyetisyen ve evde bakım hizmetleri verilecek.
Malatya'da kendisini dahiliye ve kadın doğum doktoru olarak tanıtan S.E'nin para karşılığı Suriye uyruklu kişileri evinde muayene ettiği ortaya çıktı. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda suçüstü yakalanan şüphelinin evinde birçok tıbbi malzeme ve büyük miktarda para ele geçirildi. Gözaltına alınan zanlı, adli mercilere sevk edilecek.
Malatya'da yabancı uyruklu bir şahıs, kendisini doktor olarak tanıtarak yine yabancı uyruklu kişileri muayene ederken suçüstü yakalandı. Sahte doktorun evinde yapılan aramalarda çeşitli tıbbi malzemeler ve ilaçlar ile büyük miktarda para ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Yapımı tamamlanan Kütahya Şehir Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandı. Polikliniklere başvuran hastalar muayene edildi ve görevliler hastaların yeni hastanede işlemlerini zorlanmadan yapmalarına yardımcı oldu. Vali Musa Işın ve protokol üyeleri hastaneye gelerek incelemelerde bulundu. Hastanenin resmi açılışının Cumhurbaşkanı tarafından yapılacağı belirtildi. Hastane, 180 bin metrekare kapalı alana sahip olup 610 yatak kapasitesine sahiptir. İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Ünkoç, hastanenin iki ayrı yerleşkeden oluştuğunu ve toplamda 122 poliklinik bulunduğunu açıkladı. Başhekim Hasan Emre Aydın ise hastanede 50'nin üzerinde poliklinikte hekimlerin çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Kırıkkale'de otizmli öğrenciler, Adnan Şener Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda bulunan özel bir at çiftliğinde atlar ile terapi alarak kendilerini geliştiriyor. Proje kapsamında misafir edilen öğrenciler, binicilik eğitimi alarak fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan gelişim sağlıyor. Veliler ise çocuklarının mutluluğunun her şeye bedel olduğunu belirtiyor.
Eskişehir Şehir Hastanesi'nde çocuklara yönelik fleksible bronkoskopi işlemi başlatıldı. Yenilikçi ve etkili bir yöntem olan bu işlemle çocukların solunum sistemi sağlığı daha iyi yönetilecek ve teşhis süreçleri hassas bir şekilde gerçekleştirilebilecek. Ayrıca solunum yolu hastalıklarının yanı sıra nadir görülen yeni doğanlarda görülen normal dışı yapısal özelliklerin teşhisinde de kullanılabileceği belirtildi.
Gaziantep'te yaşayan Ahmet Kılavuz, eşi Sabiha Kılavuz'a konulan ileri seviye Alzheimer teşhisi sonrasında onu yalnız bırakmıyor. Çift, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Moral Evi'nde tedavi görerek eski güzel günlerini yeniden yaşıyor.
Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü TUBIM Büro Amirliği, uyuşturucu madde kullanımının önüne geçme ve farkındalık oluşturma amacıyla 32 anne ve anne adayına eğitim verdi.
ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsaraç, toz taşınımının insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekerek, astım ve KOAH gibi nefes darlığı hastalığı olanların dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ise toz taşınımı beklendiğini belirterek tedbirli olunması çağrısında bulundu.
Gazze'de gönüllü olarak çalışan çocuk cerrahisi uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, Türkiye ve dünyadaki meslektaşlarına çağrıda bulunarak, Gazze'deki sağlıkçı ve uzman hekim ihtiyacına dikkat çekti. Kamacı, ayrıca tıbbi malzeme toplanması ve gönderilmesi gerektiğini belirtti. Gazze'deki hastanelerin çoğunun yıkık durumda olduğunu ve acil hastaların müdahale edilebildiğini ancak diğer ameliyatların bekletildiğini ifade etti. Kamacı, Gazze'deki çocukların yaşadığı sıkıntılara ve travmalara da değindi ve insanların normalleştirdiği travmaların kabul edilemez olduğunu söyledi. Gazze'deki temiz su ve elektrik sorunlarına da dikkat çeken Kamacı, Türkiye ve dünyadaki sağlıkçılara yardım çağrısında bulundu.
Sizin düşünceleriniz neler ?