Tarihçi, Arap dili ve Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Jean-Pierre Filiu, "Amerikalılar artık Ortadoğu'dan çekilerek güçlerini koruyacaklarını düşünürken Putin ise Ortadoğu'da olmanın bir dünya gücü olmanın garantisi olduğunu anladı. Osmanlı'nın yıkılmasından sonra Araplar ise yeniden yapılanan bölgede başkenti Şam olan bir Ortadoğu hayal ediyorlardı." dedi.
Son yayınlanan "Yeni Ortadoğu" adlı kitabıyla gündeme gelen Prof. Dr. Filiu, Fransız Kültür Merkezi'nde, gazeteci Ruşen Çakır'ın moderatörlüğünde "Suriye Devrimi ve Ortadoğu" konulu bir konferans verdi. Konferansta açılış konuşmasını yapan Çakır, "Kendisinin adını çok duymuştum ama Charlie Hebdo saldırısı sonrası Paris'e gittiğimde tanışmıştım. Kendisiyle uzunca bir sohbet etme imkanı bulmuştum. Şimdi de ikinci görüşmemiz gerçekleşiyor. Fransa'da çok sayıda uzmana nazaran Jean-Pierre Filiu ortada bir yerde durarak, yaşanan sorunların çözümüne katkıda bulunuyor. Kendisine 'Neden yeni Ortadoğu?' diye sormak istiyorum." dedi.
Ortadoğu kavramının ABD'nin ürettiği bir terim olarak karşımıza çıktığını kaydeden Filiu, "Çünkü jeopolitik bir kavram olarak görüyorlar. Amerikalılar artık Ortadoğu'dan çekilerek güçlerini koruyacaklarını düşünürken Putin ise Ortadoğu'da olmanın bir dünya gücü olmanın garantisi olduğunu anladı. Osmanlı'nın yıkılmasından sonra Araplar ise yeniden yapılanan bölgede başkenti Şam olan bir Ortadoğu hayal ediyorlardı." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'nin Fransızların işgalinden kurtulduktan sonra çoğulcu yapıdan uzak bir sistemle yönetildiğini ifade eden Filiu, "Suriye yönetimi gündemini çevre ülkelerin, örneğin Irak'ın ve Lübnan'ın üzerine kurdu, böylelikle kendi halkının taleplerinden uzak durmayı denedi. Golan Tepeleri gibi işgal altındaki bölgelerine dokunmayarak ve Ortadoğu'daki siyasi gerilimleri kullanarak hayatta kalmaya çalıştı. Esed ailesinin dikta rejimi bunu başarılı bir şekilde yaptı. Ancak yeni Ortadoğu'da söz yeniden halka geçti." ifadelerini kullandı.
Suriye'deki devrim hareketinin halkın derinlerinden geldiğini ve bazı devrimcileri birebir tanıdığını söyleyen Filiu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devrimcilerin ortalama yaşı benim çocuğum yaşında. Aslında siyasi anlamda başarılı olmalarına rağmen silaha zorlanan bir kitle. Bu ayaklanma yerel bir ayaklanmaydı. Bunu da koordinasyon komiteleri sağlıyordu. Bugün Halep'te ve Şam'da olanları görüyoruz. İnsanlar ateşkes sağlandıktan sonra bile ellerinde pankartlarla sokaklara çıkıp yine özgürlük taleplerini dile getiriyor. Suriye'deki olayların uluslararası bir meseleye dönüşmesi devrimci dinamikleri görmemizi engellemez."
"Araplar ve Kürtler arasında bir kriz oluşturuldu"
Filiu, "Esed, uzun zamandır görülmeyen bir şiddetle halkına saldırdı. Korkunç bir yıkım gerçekleştirdiler. Esed iktidarda kalabilmek için bilinenden daha fazla insanı öldürürken milyonlarca insanı tehcir ettirdi. Bu da hala acımasızca devam ediyor. Devrimcilerin elde ettiği şey askeri değil daha çok pratik bir güç oldu. Bugün Esed'in yanında yabancı savaşçılar var, askeri olarak sürekli destekleniyor. IŞİD militanlarını da bırakarak kaosu daha da derinleştirdi." dedi.
Filiu, Suriye'de kimyasal saldırılar ve IŞİD'in oluşturulması gibi öncelikle uluslararası sorunların oluşturulduğunu ve sonra da çözüm için uluslararası güçlerin çaresiz bırakılarak bölgeye davet edildiğini aktardı.
" PKK, uzun yıllar Esed'le derin ilişkiler içerisinde bulundu. Rusya ile de öyle. Bu inkar edilemez. Ancak Suriye'de sadece PKK bağlantılı gruplar yoktu." diyen Filiu, son olarak şunları söyledi:
"Suriye rejimi Suriyeli Kürtlere haklarını bile vermiyordu. Bu yüzden devrimle iç içe bir Kürt halkı vardı. Oysa şimdi Araplar ve Kürtler arasında bir kriz oluşturuldu. Beni en çok korkutan da bu durum. PKK bir şekilde sınırları değiştirmek istiyor ve bu bence çok trajik bir durum. Esed de bu nedenle onlara güveniyor. Oysa insanlar ayrılmak değil, politik olarak haklarını istiyordu. Irak'ta bu yapılmaya çalıştı ama başarılı olmadı. Çünkü bu bölgelerde ayrıldığınız zaman başkalarının azınlığı oluyorsunuz."
Jean-Pierre Filiu
Filiu, 1980 yılından beri birçok kere belirli süreler kalmış olduğu Suriye'yi yakından tanıyor. 1996-1999 yıllarında Şam'da Fransız Büyükelçisi'nin yardımcısı da olan Filiu, 2008 yılında Augustin-Thierry des Rendez-vous de l'Histoire de Blois ödülüne, 2012 yılında Ailleurs ödülüne layık görüldü. Yazarın Arap-Müslüman dünyası ile ilgili çalışmaları on kadar dilde yayınlandı. Arap Devrimi ve Gazze Tarihi isimleri kitapları yakın zamanda yayınlanan Filiu, en son "Yeni Ortadoğu" isimli çalışmaya imza atmıştı.
Son Dakika › Kültür Sanat › Suriye Devrimi ve Ortadoğu' Konferansı - Son Dakika
Edirne Valiliği, Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla bir proje başlattı. Edirne'de düzenlenen iftar programında geçmişten günümüze gelen lezzetlerin yer aldığı bir menü sunuldu. Proje kapsamında 87 farklı çeşidin yer aldığı bir kitap oluşturulacak ve Edirne'nin gastronomi turizmi geliştirilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü ücretsiz olarak sahnelediği 8 oyunla tüm sahnelerinde coşku ile kutladı. Uluslararası bildiri Norveçli yazar Jon Fosse tarafından kaleme alınırken, ulusal bildiri Tamer Levent tarafından yazıldı. Tiyatro, sanatın barış olduğunu vurgulayan bir platform olarak ön plana çıktı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sema-Semah-Devran' etkinliğinde, Sanat Yönetmeni Yüce Gümüş ve Postnişin Fatih Çıtlak liderliğinde Anadolu'nun zikir ritüelleri sergilendi. İstanbul Devlet Halk Dansları Topluluğu da gösteride yer aldı.
Lefkoşa'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan 'Bizden İçeri Kıbrıs' belgeselinin gösterimi KKTC'de gerçekleştirildi. Gösterime KKTC Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi de katıldı. Belgesel, Kıbrıs Türklerinin tarih, kültür, yaşam ve sosyolojilerini anlatmayı amaçlıyor.
Mersin Devlet Opera ve Balesi, Tim Rice'ın librettosunu yazdığı, Andrew Lloyd Webber'in müzikleri ile hazırlanan 'Evita Müzikali'nin prömiyerini Mersin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Müzikalin rejisörlüğünü Caner Akın üstlenirken, orkestra şefliğini Aytuğ Ülgen ve Orkhan Hashimov yaptı. Eserde dekor tasarımı Özlem Topuz, kostüm tasarımı Olcay Engin Kaymaz ve koreograf tasarımı Emre Karaca imzası taşıyor. Müzikalde, eski Arjantin devlet başkanlarından Juan Peron'un eşi Eva Peron'un hayatı anlatıldı. Prömiyere, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Resim Workshop' projesinin sergisi, engellilerin katılımıyla açıldı. Keçiören Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde düzenlenen programda, 22 engelli bireyin hayal dünyalarından oluşan resimler sergilendi. Program, engellilerin yaratıcılıklarını geliştirmeyi ve toplumsal yaşama aktif katılımlarını artırmayı hedefliyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kolombiya'nın başkenti Bogota ve Maicao kentinde düzenlenen 'Ramazan Programı' kapsamında ihtiyaç sahiplerine 400 gıda paketi ulaştırdı. Yardımlar, Bogota'daki Abou Bakr Al-Sıddık Camii, İstanbul Camii ve El Kurtubi İslami Araştırmalar Merkezi ile Maicao'daki Omar İbn Al-Jattab Camisi'ne teslim edildi ve yetkililer tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. İstanbul Camii Başkanı Carlos Sanchez, Türkiye ve TİKA'ya verdikleri destek için teşekkür etti.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde Gazze Dayanışma Platformu tarafından organize edilen Büyük Filistin Yürüyüşü'ne sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. Yürüyüşte İsrail'e karşı sloganlar atıldı ve Filistin'in savunulmaya devam edileceği vurgulandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?