Suriyeli Engelli, Zorluklara Rağmen Başarılara İmza Atıyor

HAMZA TEKİN - Geçirdiği felç nedeniyle sadece yüz kaslarını hareket ettirebilen Suriyeli Haldun Sincab'ın (38), çalışma azmi ve başarısı çevresine örnek oluşturuyor.

AA muhabirine konuşan, Suriye'deki kriz nedeniyle eşiyle beraber Lübnan'a sığınan Sincab, 1994'te 17 yaşında yüzerken geçirdiği bir kaza nedeniyle felç olduğunu ifade ediyor.

Kollarını ve bacaklarını kullanamayan, diyaframındaki hasar nedeniyle suni solunum cihazına bağlı olan ve kısık sesle konuşabilen Sincab, bir arkadaşının kendisi için geliştirdiği ağız ile kontrol edilebilen bilgisayar faresi sayesinde üç boyutlu resimler ile bilgisayar uygulamaları geliştiriyor.

Sincab, namaz kılmayı öğretmek için kullanılan bir programın yanı sıra video düzenleme ile oyunlar için kullanılan bir bilgisayar uygulamasını da tasarladı.

"Israr, azim ve tevekkülle insan istediğini elde edebilir"

Sürekli uzandığı yatağında birçok uluslararası şirket için program hazırlayan ve bilgisayar programcılığıyla ilgili bir şirketin müdürlüğünü yürüten Sincab, "Israr, azim, meydan okuma ve tevekkülle insan istediğini elde edebilir. Mesajım herkese, dünyadaki zamanı dolmadan bir şeyler üretebilmek için insan vaktini ve sağlığını iyi değerlendirmeli" diyor.

Sincab, "Umutsuzluğa düştüğünde kalbinin yönünü ve kıblesini yaratılmıştan yaratıcıya doğru değiştir ve gülümse. Gülümsemek kapalı kapıları açar" diye konuştu. Sincab, zihin sağlığı, mümin bir kalp, zikreden bir dil, sadık bir dost oldukça ve dünya ve ahiret için Allah'ın rahmetini umdukça hayatın kötü sonlanmayacağını dile getiriyor.

Akıl sağlığı yerinde oldukça kendisini büyük bir nimet içinde addettiğini belirten Sincab, akıl sağlığını en büyük nimet olarak gördüğünü aktarıyor.

"Neden üzüleyim... Bunu gerektiren ne..."

Sincab, yüzünden düşmeyen gülümsemesiyle, "Neden üzüleyim? Bunu gerektiren ne? Doğru Allah benden bazı yetilerimi aldı ancak onlara eş birçok şey verdi. Durumum her an tebessüm etmeyi hak ediyor" diyor.

Günde yaklaşık 20 saat bilgisayar başında kalan Sincab, "Gerçekleştirmek istediğim birçok proje var. Bir şeyler üretmek, buluşlar ortaya koymak için resmi görevimin ardından yeterli vakit kalmıyor. Her an bir şeyler üretebilmeyi seviyorum" ifadelerini kullanıyor.

Haldun Sincab'ın kısık sesini anlamayanlar için sürekli bir tercüme çabası içinde olan eşi Yusra Sincab, kendisi lise öğrenciyken dersleri konusunda yardım almak için Haldun'a gittiğini ve bu şekilde tanıştıklarını anlatıyor.

Eşinin yanından ayrılmayan Yusra Sincab, 2008 yılında evlendiklerini söyleyerek, şöyle devam ediyor:

"Kısacası, Haldun'u sevdim, onun için evlendim. Beni çağırdığı an yanında olarak ona hizmet etmekten memnunum. Aramızda büyük bir sevgi var. Evlenme kararı verdiğim için kesinlikle pişman değilim. Haldun'un benim için anlamı büyük. O benim eşim, sevgilim, dostum, hayattaki her şeyim. Birbirimizden başka kimsemiz yok. Evlendiğimizden beri durumu için uf bile dediğini duymadım. Yüksek ahlaka sahip, sabrı ve yumuşak huyluluğuyla diğer insanlardan farklı."

"5 defa ölümle yüz yüze geldi"

Suriye'deki savaştan kaçarak geldikleri Lübnan'da da elektrik kesintileri nedeniyle eşi Sincab'ın 5 defa ölümün eşiğine geldiğini dile getiren Yusra, yaşadıkları sürece ilişkin şunları anlatıyor:

"2012'de Lübnan'a göç etmek zorunda kaldık. Ancak ne yazık ki burası sağlık durumu Haldun gibi olan biri için uygun değil. Burada büyük zorluklarla karşılaştık. Elektrik kesintisi nedeniyle solunum cihazı durdu ve 5 defa ölümle yüz yüze geldi. Haldun için hayatın daha kolay olacağı, yaşamı için daha az risk barındıran bir ülkeye gidebilmeyi umut ediyorum"

Yusra, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) Lübnan'dan başka bir ülkeye göç edebilmesi için mülakata çağrıldığını ancak kendisinden eşini de Beyrut'a mülakat için getirmesinin istendiğine işaret ederek, "Haldun'u götürmem çok zor. Onu evden çıkarmak için yatağından kaldıracak kişilere ve ambulansa ihtiyaç var" diyor.