Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cubeyr, İtalya'da

ROMA (AA) – Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, Yemen'de Husilerin güçle ülkedeki kontrolü ele alamayacaklarını bilmesi gerektiğini, İran'ın da komşularıyla iyi ilişkilere sahip olmak istiyorsa, komşularının iç işlerine karışmaya, mezhepçiliğe, teröre destek vermeye son vermesi gerektiğini söyledi.

Resmi ziyaret kapsamında Roma'ya gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cubeyr, İtalyan mevkidaşı Angelino Alfano ile görüştü. İkili arasında bir saat süren görüşmenin ardından Cubeyr ve Alfano ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan Cubeyr, Alfano ile birlikte ikili ilişkiler başta olmak üzere, Suriye, Irak, Yemen ve Libya'daki gelişmeleri ele aldıklarını aktardı.

Yemen'deki duruma ilişkin BMGK'nın 2216 nolu kararı temelindeki görüşmelerin devam etmesi umudunu dile getiren Cubeyr, "Bizim bir anlaşmaya varmak için birçok girişimimiz oldu. Bunlar kabul de edildi ancak, Husiler tarafından uygulanmadı. Onlar, Yemen'de kontrolü güçle alamayacaklarını bilmeliler. Devletin dışında milis kuvvetleri olamaz. Onlar bir rol oynamak istiyorlarsa, siyasi süreci izlemeliler aynı diğer gruplar gibi hiçbir özel pozisyon olmadan. Bu şekilde görüşmelere devam edilebilir. Bu şekilde bir ilerleme sağlanabilir ve Yemen'i çatışmadan, yeniden inşa sürecine taşıyabiliriz." diye konuştu.

Zaman zaman tansiyonun yükseldiği İran'a ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Adil el-Cubeyr, "Bizim İran konusunda pozisyonumuz çok net. İran devrimci mi olacak yoksa ulus devlet mi olacak ona karar vermeli" dedi.

İran'ın devrimini ihraç etmeye çalıştığını ve başka ülkelerin iç işlerine karıştığını ifade eden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, "Biz bunu bölgeyi istikrarsızlaştıracak bir unsur olarak görüyoruz. Oldukça olumsuz. Biz bunu İran'a aralıklarla söylüyoruz. Eğer, İran komşularıyla iyi ilişkilere sahip olmak istiyorsa, komşularının iç işlerine karışmaya, mezhepçiliğe, teröre destek vermeye, teröristlere kucak açmaya ve bölge ülkelerini istikrarsızlaştırma denemelerine son vermeli. Biz, tarihi ve kültürü olan İran'a saygı duyuyoruz. İran komşumuz. İran'ın bizim bölgemizdeki zorlukları aşmamızda ulus devlet olarak uluslararası hukuka saygı içerisinde hareket etmesi çerçevesinde bunları yaparsa partnerimiz olabileceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Cubeyr, Libya meselesinde de söz konusu ülkede bütün tarafların ülkenin bütününün istikrarını, güvenliğini ve çıkarını gözetmesi gerektiğini düşündüklerini, bu nedenle de Libya'da Ulusal Birlik Hükümeti için yol açmayı teşvik ettiklerini söyledi.

-İtalyan Bakan Alfano

Ev sahibi Bakan Alfano da Cubeyr'i Roma'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Alfano, İtalya ile Suudi Arabistan arasında var olan iyi ilişkilere dikkati çekerek, uluslararası, ekonomik ve askeri işbirliklerinde üst düzey birliktelikleri olduğuna vurgu yaptı ve Cubeyr'in bu ziyaretinin ilişkileri daha da güçlendireceğinden bahsetti.

Angelino Alfano, mevkidaşıyla ele aldıkları Libya için de "İtalyan dış politikasının öncelikleri arasında biri var ki öne çıkan, o da Libya. Biz, ikiz kulelerin yıkılışından bu yana uluslararası koalisyonla terörle mücadelede yer aldık. Bununla birlikte Libya sorunu her daim bizim önceliğimiz arasında yer aldı. Biz bu görüşümüzü Suudlu mevkidaşımla da paylaştık ve bu çerçevedeki işbirliğimizin ne denli önemli olduğunu değerlendirdik." ifadelerini kullandı.

Alfano, Kuveyt'in Körfez ülkeleri arasında arabuluculuk niyetiyle İran'a gönderdiği mektuba ilişkin bir soru üzerine de İtalya olarak temelinde komşuların ilişkilerine karışılmaması, egemenlik haklarına saygı duyulması olan girişimleri memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi.

- Filistin meselesi

Bir gazetecinin Filistin meselesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın bu meselenin sadece iki devletli çözüme bağlı olmadığına ilişkin sorusu üzerine İtalya Dışişleri Bakanı Alfano, İtalya'nın İsrail-Filistin meselesinde her zaman iki devletli çözümü desteklediğini vurgulayarak, "Bu çözümü sekteye uğratacak somut adımları endişeyle izliyoruz" dedi.

Konuk bakan da ülkesinin, bu soruna barışçıl bir çözüm bulunması arayışına 2002'deki BMGK kararıyla birlikte hep dahil olduğunu hatırlatarak, iki devletli çözümün, 1967 öncesindeki sınırlar içinde barış ve güvende yaşayan bir Filistin devletiyle olabileceğini dile getirdi.

"Esasen barış ve güvenlik içerisinde yaşayan iki devlet temelinde bir anlaşmaya varılmasına yönelik bir barış anlaşması var. Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin başkenti olabilir" diyen Cubeyr, mültecilerin ve su kaynaklarının paylaşımı da olmak üzere bu minvalde İsrail ve Filistinliler arasında doğru ve adil bir anlaşma olacağına inandıklarını belirtti.