"Tankut Öktem: Kristal Çağ Kapılarında" sergisi 28 Kasım'a kadar AKM'de görülebilir

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Çok Amaçlı Salon'da sanatseverlerin beğenisine sunulan "Tankut Öktem: Kristal Çağ Kapılarında" başlıklı sergi, 28 Kasım'da sona erecek.

Unutulmaz sanatçının kızları Dr. Oylum Öktem İşözen ile Pınar Öktem Doğan'ın küratörlüğünü yaptığı sergide, sanatçının 7 yaşında yaptığı eserler ve eskizlerin yanı sıra Aşık Veysel'den Abidin Dino'ya önemli yapıtları görülebiliyor.

Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergiye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Oylum Öktem İşözen, Tankut Öktem sergisine AKM'nin açılışında yer verilmesinin bir onur olduğunu belirterek, "Çok büyük bir ilgi var. Girişte gördüğünüz neonlu yazı, Tankut Öktem'in dile getirdiği bir cümlesi oldu, aslında bizi bu sergiye taşıyan; 'Benim için yaşamın kahramanları önemliydi. Yaşamı, onuruyla sevgiyle kazanmış herkesin heykelini yapabilirdim.' Dolayısıyla bu 'herkesle buluşma erki', bu aşk, sanatçı vasıtasıyla bizi buraya Taksim Meydanı'nda AKM'ye getirdi. Ablam Mimar Pınar Doğan ve ben Oylum Öktem İşözen küratörlüğünü yaptığı, arkasında çok emek olan bir sergiyle buluşma onurunu da bize yaşatıyor." dedi.

İşözen, AKM'nin kapalı olduğu yılların hüzün verdiğini dile getirerek, "AKM'nin 13 yıl sonra opera, tiyatro ve sanatla yeniden yaşamımıza katılması, o ayrılık sürecindeki hüzne göre yeniden bir ümit anlamını taşıyor. Umarım çok iyi eserler seyredebilir, kültür ve sanatla sevgi ve değerle yeniden buluşabiliriz. Bence en önemli bölümü bu. Bu bir başlangıçsa, o başlangıçta Tankut Öktem sanatıyla cumhuriyet meydanlarına taşıdığı heykelleriyle yer alıyor." ifadelerini kullandı.

Tankut Öktem'in yaptığı eserlerle Anadolu insanının özünü bir araya getirdiğini kaydeden İşözen, "Tabii ki Atatürk'ümüzden Hacı Bektaş-i Veli'ye Pir Sultan'dan çobanlarımıza, öğrencilerimize, modern Türk kadınına ve efelere kadar birçok bireyi ölümsüzlüğe taşıyan, sanırım Anadolu'dan geçmiş, Türkiye'de büyümüş, yaşamdan büyük eserler üretmiş bir sanatçıyla herkesin buluşması en temel felsefe diyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.

Babasının sanat hayatına 3 yaşında başladığının altını çizen İşözen, sergilenen eserlere ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bu, tanrı vergisi, dahi çocuklar için kimi zaman karşımıza çıkan bir hikaye. Onunla ilgili bilgiyi somut hale getiren kişi annesi. Cumhuriyetin ilk kadın veterinerlerinden Meliha Öktem'in günümüze ulaştırdığı günlükler, mektuplar ve fotoğraflar, konuştuğumuz hikayeyi gösterebilme imkanı sunuyor. Bu harika çocuğun 7 yaşında yaptığı heykeller, o günün Türkçesiyle, 'Bu istidadlı (yetenekli) çocuğa dikkat' diyen dönemin gazeteleri, daha 20'li yaşlarında 'Dünyanın en iyi genç heykeltıraşı' seçildiği dönemde yaptığı 'Özgürlük Yüzleri' heykeli, 1973'te Cumhuriyetin 50. yılında üç birincilik alarak, artık eserlerini meydana taşıdığı, çok figürlü anıtlar dediğimiz, insanı biraz şaşırtan boyutlardaki anıtlarından detaylar, Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan Abidin Dino'ya, ilk operamızı yazan Ahmet Adnan Saygun'a önemli isimlerin heykelleri, 1988'de Seul'de düzenlenen sanat olimpiyatında, yaşayan en önemli 10 heykeltıraştan biri seçilmesine vesile olan 'Soyut Sevgi Anıtı'nın küçük bir eskizi yer alıyor."

Oylum Öktem İşözen, serginin 28 Kasım'da sona ereceğini belirterek, "Ben sanatın dışında, bu hikayenin özünün de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sanatçının ardından yazılmış 4 kitap var. Bu sergi dolayısıyla da bir katalog kitap yazıldı. 'Sıradışı bir Usta', 'Bronza Yazılan Efsane', 'Bir Cumhuriyet Annesinin Günlüğü', 'Heykeltıraş Babam' ve bu serginin ismi olan 'Kristal Çağ Kapılarında' çeşitli mecralarda bu kitaplar bulunabilir. Bu hikayeyi gelecek kuşaklar ve şimdiki kuşaklar, okusun, bilsin istiyoruz." diye konuştu.