TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu - Son Dakika
Politika

TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven, aile bağlarının zayıf olmasının çocuğu madde bağımlılığına sürüklediğini belirtti.

14.02.2018 17:59
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven, aile bağlarının zayıf olmasının çocuğu madde bağımlılığına sürüklediğini belirtti.

Uyuşturucu madde bağımlılığı ve yeni bağımlılık türlerinin araştırılarak bağımlılığın nedenlerinin ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi maksadıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan başkanlığında toplandı.

Toplantıda sunum yapan Güven, bağımlılıkla mücadele kapsamında 7 ilde pilot uygulama olarak 13 Çocuk Destek Merkezi (ÇODEM) kurulduğunu söyledi.

Madde bağımlılığı ile mücadelenin özellikle sağlık yönünden çok önemli olduğunu anlatan Güven, "Risk grubunda yer alan çocuklarımız 21 günlük tedavilerinin ardından bizlere geliyor. Rehabilitasyon için bize gelen çocuklarla konuştuğumuzda gördüğümüz, çocuklar birbirini tanıyor. Sayı olarak 250 çocuğumuz var. Biz tedavi değil rehabilitasyon sürecinin bir parçasıyız. Tedavi süreci sağlıklı olursa rehabilitasyon o derece olumlu sonuçlanıyor." diye konuştu.

Güven, madde kullanan çocukların çoğunun bu maddenin ticaretine de alet edildiğini belirtti.

Bakanlık olarak ÇODEM'leri geçici yapılar olarak gördüklerini, çocuğu rehabilitasyonu sonrasında mümkün mertebe ailesinin yanına gönderme gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Güven, "Bizim için rehabilitasyon süreci genel olarak 6 aylık bir zaman alıyor. ÇODEM'lere gelen çocuklarımıza ihtiyaçlarını belirleme noktasında bir form doldurtuyoruz. Burada gördüğümüz şey, çocuklarımız 'hayır' demeyi bilmiyor. Bir ayrı gözlemimiz ise aile bağlarının zayıf olması. Aile bağlarının zayıf olması çocuğu madde bağımlılığına sürüklemekte." ifadelerini kullandı.

"Son araştırma 2004'te yapılmış"

Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Daire Başkanı Seyfettin Toraman da bağımlılıkla mücadelenin müfredat temelli yürütüldüğünü, ilk ve orta okul düzeyinde gerçekleştirilen eğitim faaliyetlerinin önleyici çalışmalarla desteklendiğini söyledi.

Çalışmalarda gençlerin daha güvenli ve mutlu bir hayat sürmelerini amaçladıklarını vurgulayan Toraman, "Madde ile bir şekilde tanışan öğrencilerimize yönelik Yeşilay ile birlikte okul temelli müdahaleye başladık. En son bağımlılık araştırması 2004 yılında yapılmış. Mücadeleyi yürüten kurumlar yeni bir araştırma yapma konusunda mutabakat sağladı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu araştırma görevini biz üstlendik. 70 ilde 495 okulda 13 bin öğrenci ile bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmanın sonuçları yakın zamanda açıklanacak." diye konuştu.

Toraman, bağımlılıkla mücadelede strateji belirleme noktasında kanıt temelli bir çalışmayı önümüzdeki eğitim öğretim döneminde hayata geçirmeyi planladıklarını, e-rehberlik hizmeti adı altında yürütülecek çalışmada hangi ilin, neye ihtiyacının bulunduğunun daha net bir şekilde görülmesinin sağlanacağını dile getirdi.

"Spor bizim en güçlü yönümüz"

Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Kültür ve Araştırma Genel Müdürü Huzeyfe Yılmaz da bağımlılık konusunda bakanlık olarak bir yol haritası belirlediklerini söyledi.

Dünya genelinde uyuşturucu ticaretine dönük 1,3 trilyon dolarlık bir rantın söz konusu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, rehabilitasyon ve tedavide de aynı derecede rantın söz konusu olduğunu savundu.

Türkiye'nin küresel uyuşturucu trafiğinin tam ortasında bulunduğuna işaret eden Yılmaz, "Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre 2016 yılında 81 ilin tamamında bonzai denilen uyuşturucu görülmüştür." dedi.

Gençlerin uyuşturucu batağına saplanmadan çeşitli aktivitelere yönlendirilmesinin önemine vurgu yapan Yılmaz, "Spor bizim en güçlü yönümüz. Yurt genelinde gençlik merkezi sayımız 313'tür. Buralara üye sayımız ise 1 milyon 798 bindir. İllerdeki riskli bölgeler tespit edilerek spor aktivitelerini buralarda artırmamız önemli. 770 adet yurt, 633 bin öğrenci kapasitesine sahibiz. Bakanlık olarak muazzam bir potansiyele sahibiz." ifadelerini kullandı.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akıllı ise hava, deniz, kara ve demiryolu ağında yürütülen kaçakçılık faaliyetlerine değindi.

Söz konusu ağlar üzerinde son sistem cihazlarla kontrollerin yapıldığını, komuta kontrol merkezi vasıtasıyla şüpheli durumların takibinin yapıldığını belirten Akıllı, kullanılan akıllı sistemler sayesinde yurt genelinde önemli operasyonlar gerçekleştirildiğini ve çok miktarda uyuşturucu maddenin ele geçirildiğini kaydetti.

Akıllı, uluslararası iş birliği konusunda birçok ülke ile birlikte çalışıldığını, burada da önemli başarılar elde edildiğini sözlerine ekledi.

"Operasyonel noktada işin içinde olmak istiyoruz"

Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkan Yardımcısı İnönü Akgün Alp ise Türkiye'nin, uyuşturucu maddenin yakalanması noktasında bir eksiğinin bulunmadığını ancak yapılan çalışmalarda finans kaynağına ulaşılma açısından eksik kalındığını söyledi.

Mücadelede MASAK'a ulaşan talepleri yeterli görmediklerini dile getiren Alp, "Bize gelen taleplere bakıldığında her şey olmuş bitmiş, şahıs cezaevine girmiş, bizden destek bekleniyor. Biz operasyonel noktada işin içinde olmak istiyoruz. Suça bulaşmış kişilerin yasal gelirleriyle mal varlıkları arasındaki orantısızlık araştırılmıyor. Nasıl ki bir kamu görevlisinin mal varlığını araştırabiliyorsak bu suçlarla ilgili gelir ile mal varlığı arasındaki orantısızlığı da araştırabilmeliyiz. Sahada çalışan tüm paydaşlarımızla yaşadığımız sorunları paylaştık." açıklamasında bulundu.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement