Tolstoy'un Ölümsüz Eseri, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM), Nisan ayında tiyatroseverlere zengin bir program sunuyor. 13. Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında, Türkiye'den ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden tiyatro toplulukları SGM'nin konuğu oluyor. Festivalin İstanbul ayağındaki tek yabancı gösteri 'Anna Karenina' sadece Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde sanatseverlerle buluşuyor.

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi Nisan ayında tiyatroseverlere dolu bir program sunuyor. Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi, 13. Devlet Tiyatroları – Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro festivali kapsamında Türkiye'den ve Avrupa'dan toplulukları ağırlayacak.

'Ölüleri Gömün', 6 Nisan Çarşamba 20:00'de

13. Devlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında ilk olarak, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen 'Ölüleri Gömün', 6 Nisan Çarşamba 20:00'de Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde tiyatroseverlerle buluşacak. Irwin Shaw tarafından kaleme alınan, Türkçe çevirisini Coşkun Büktel'in yaptığı oyunun yönetmenliğini Şakir Gürzumar üstleniyor. "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisinde başarılı bir performans sergileyen Musa Uzunları'ın da rol aldığı oyunda, dünyanın her tarafında sürüp giden savaşlarda vurulan askerlerin mezarlarından savaşı durdurmaya kalkmaları halinde olacaklar sorgulanıyor.

Grup Gündoğarken ve Birsen Tezer 7 Nisan Perşembe akşamı SGM sahnesinde

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi 7 Nisan Perşembe saat 20:00'de müziğin iki güçlü ismi Birsen Tezer ve Grup Gündoğarken'i ağırlayacak. Ortaokul yıllarında müzikle tanışan Birsen Tezer, 1982-1983 yıllarında Milliyet Liseler arası Müzik Yarışma'larında dereceler aldı. Profesyonel müziğe ilk önceleri tek bir gitar ile başlayıp, 1990 yılında zenginleşerek yerini grup sound'una bırakmaya başladı. İstanbul'un çeşitli mekanlarında grubuyla birlikte performanslar sergiledi. 1998 yılında Bülent Ortaçgil'in ''Light'' adlı albümünde Ortaçgil'le bir düet yaptı. Daha sonra yine Ortaçgil'in şarkılarından oluşan tribute albüm ''Şarkılar bir oyundur''da, ''Çığlık Çığlığa'' adlı şarkıyı seslendirdi. 10 yıl sonra, yıllardan beri aynı sahneyi paylaştığı grup arkadaşlarıyla; kendi bestelerinin yanı sıra Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, İlhan Şeşen ve Zafer Cımbıl'ın eserlerini de yorumladığı "Cihan" isimli albümü hazırladı.

Tiyatro çalışmalarını, Ferhan Şensoy'un 'İçinden Tramvay Geçen Şarkı', Levent Kırca ve Oya Başar Tiyatro'sunun sahneledigi 'Aşağı Yukarı', 'Gereği Düşünüldü' ve 'Hangi Yüzle' isimli oyunların müziklerini yaparak ve sahnede icra ederek devam ettiren Gündoğarken, İstanbul'un seçkin gece klüplerinde müzik çalışmalarını sürdürdüler. 1989 yılında 'Olacak O Kadar' komedi programının jeneriğini yaptılar ve programda birkaç kez konuk oyuncu olarak bulundular. Türkiye'nin çeşitli illerinde konserler veren "Grup Gündoğarken" Türkiye'yi Malezya ve Mısır'da temsil etti. Grup 'Bir Yaz Daha Bitiyor' isimli ilk albümlerini 1986 yılında çıkardı. 1988 Eurovision Türkiye Elemelerine, daha sonra 'Yaz Bulutları' albümüne koyacakları 'Resimler' şarkısıyla katıldılar ve finale kalmalarına karşın Türkiye'yi temsile hak kazanamadılar. 1989 yılında 'Bir Günlük Aşk' adlı 3. albümleri çıktı. Grup asıl çıkışını 1992'de çıkan 'Ankara'dan Abim Geldi' albümüyle yaptı. 1994 yılında müzik çalışmalarını birlikte sürdürmeye ara veren grubun üyelerinden Burhan Şeşen, 1996 yılında ilk solo albümü 'Bir Düş Gördüm'ü çıkardı. 2004 yılında bunu '1, 2, 3... Tıp' albümü izledi. 1998 yılında best of albümleri olan 'Mest Of Gündoğarken'i çıkardılar. 2000 yılının Ocak ayında 'İstanbul-Atina-İstanbul' albümleri çıktı. 2008 yılına gelindiğinde 'Hayat Bu' adlı 8.albümleri çıktı. Yola "GÜNDOĞARKEN" olarak devam eden Burhan Şeşen ve Gökhan Şeşen şimdilerde 2008 Nisan ayında yeni albümlerini müzikseverlerle paylaştılar.

İntihar girişimiyle ya ruhunuzu kaybederseniz…

Tiyatroseverler, 12 Nisan Salı akşamı saat 20:00'de İstanbul Büyükşehir Tiyatroları tarafından sahnelenen 'İntiharın Genel Provası' isimli oyunu Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde seyredebilecekler. Duşan Kovaçeviç tarafından kaleme alınan, Türkçe çevirisinin Bilge Emin'in yaptığı oyunun yönetmenliğini M. Nurullah Tuncer üstleniyor. Oyunda Yaprak Dökümü dizisinin Fikret'i Bennu Yıldırımlar'ın yanı sıra, Bora Seçkin, İbrahim Can ve Sertaç Kılıç rol alıyorlar. Olaylar, her şeyini kaybetmiş mutsuz bir adamın, Tuna köprüsüne gelerek intihar etmek istemesiyle başlıyor. Adam tam atlamak üzereyken, birtakım insanlar tarafından durdurulur ve yeni bir hayata başlayacağı için sevinir. Yapacağı iş görüşmesiyle hayatı kurtulacak, bütün borçlarını ödeyecektir. Fakat bir süre sonra kendisine bir 'oyun' oynandığını anladığında, iş işten geçmiştir. Tekrar intihar etmek üzere köprüye gelir. İlk anda, `hayatta daha kötüsü ne olabilir?' diye düşünürken, akıl almaz olaylar yaşamış, bu kez ruhunu da kaybetmiştir.

Aziz Nesin'in buruk mizahı ve eleştiresiyle dünden bugüne bir bakış

Usta yazar Aziz Nesin tarafından kaleme alınan ve İstanbul Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenen 'Ne Dersin Azizim?' isimli oyun 11 Nisan Pazartesi akşamı saat 20:00'de Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde sahne alacak. Günlük yaşamımıza, bugünden düne Aziz Nesin'in buruk mizahı ve eleştirisiyle bir bakış atan oyunu Yücel Erten sahneye koyuyor. Nesin'in Kütüphaneler dolduran geniş külliyatından, hiç eskimeyen taşlamalar ve öyküler, müzik ve dansla bir arada sunuluyor.

SGM'de çocuklar da unutulmadı

Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen 'En Mutlu Kim?' adlı oyun, 16 Nisan Cumartesi günü saat 11:00'de izlenebilecek. Küçük büyük herkese çocuk olmanın değerini ve hep çocuk kalabilmenin sırrını anlatan Akbank Çocuk Tiyatrosu'nu "En Mutlu Kim", büyükler için de mutlu çocukluk günlerini hatırlayacakları eğlenceli bir oyun. "En Mutlu Kim"de, sahneye her an başka bir kahraman çıkabiliyor. Tiyatronun büyüsünde canlanan anılar, kimi zaman Meddah, kimi zaman Karagöz, kimi zaman Keloğlan'a dönüşüyor. 'En Mutlu Kim?', 'En Güçlü Kim?', 'En Büyük Kim?' tüm bu soruların cevaplarını hikayelerinde saklayan bu kahramanlar izleyicilerine çok önemli bir de sır veriyor: "İnsanlar yaşlandıkları için oyun oynamaktan vazgeçmezler, oyun oynamaktan vazgeçtikleri için yaşlanırlar". Akbank Karagöz ve Kukla Tiyatrosu'nun da yer aldığı "En Mutlu Kim" oyunu küçük büyük herkese çocuk olmanın değerini ve hep çocuk kalabilmenin sırrını veriyor. Oyun, 2005'ten bu yana sürdürülen Sabancı Üniversitesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında sahneleniyor.

Tolstoy'un ölümsüz eseri Anna Karenina sadece SGM'de

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi, 26 Nisan Salı akşamı, saat 20:00'de Litvanyalı Anželika Cholina Dans Tiyatrosu tarafından sahnelenen, Lev Nikolayeviç Tolstoy'un ölümsüz eseri 'Anna Karenina'ya evsahipliği yapıyor. Festivalin İstanbul ayağındaki tek yabancı gösteri olan 'Anna Karenina', sadece Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde sahnelenecek. Rus aristokrasisine mensup şık ve güzel bir kadın olan Anna Karenina'nın monoton bir evlilik hayatı vardır; bütün mutluluğu evinde ve çok sevdiği çocuğunda bulmaktadır. Aralarının açıldığını duyduğu yengesi ve ağabeyini barıştırmak üzere Moskova'ya giden Anna Karenina, orada Vronski adında yakışıklı, genç bir kontla tanışır ve aralarında büyük bir aşk başlar. Bu aşk ilişkisi nedeniyle dışlanmaları nedeniyle sinirleri bozulan Anna Karenina, Vronski'nin de içe dönük davranışları ile iyice bunalıma girer. Yaptıklarından büyük pişmanlık duyar ve sonunda intihar eder. Anna'nın ölümünden sonra Vronski de manevi bir çöküntü içine girer. Çareyi orduya yazılmakta bulur.

Festival kapsamındaki son oyun Ankara'da kapalı gişe oynayan 'Kerbela'

13. Devlet Tiyatroları – Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında son olarak, Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve kapalı gişe oynayan 'Kerbela' isimli oyun Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde tiyatroseverlerle buluşacak. Ali Berktay'ın kaleme aldığı ve yönetmenliğini Ayşe Emel Mesçi'nin üstlendiği oyun 28 Nisan Perşembe akşamı saat 20:00'de sahnelenecek. "Kerbela, İslamiyetlin kuruluşunda var olan demokratik öğelerin yok edilmesine, Hilafetin saltanatlaşıp Doğu'nun klasik devlet yapılanmasına (nemrutlaşmasına) ve şeriatın bu saltanat-devlet anlayışının resmi doktrini haline gelmesine, din kisvesi arkasında, inançların yerini çıkarların almasına duyulan tepkinin ve direnişin öyküsüdür. Bestelerini ve müzik düzenlemelerini Tahsin İncirci'nin yaptığı oyunda halk müziği sanatçısı İlke Türkdoğan; iç orkestrada yorumları ve besteleriyle yer alıyor.