Turan: "Ukrayna'da 2 buçuk milyon olan mülteci sayısının 10 milyona oluşacağı öngörülüyor" - Son Dakika
Güncel

Turan: "Ukrayna'da 2 buçuk milyon olan mülteci sayısının 10 milyona oluşacağı öngörülüyor"

Turan: "Ukrayna\'da 2 buçuk milyon olan mülteci sayısının 10 milyona oluşacağı öngörülüyor"

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan devam eden Rusya Ukrayna savaşını değerlendirdi.

14.03.2022 14:19  Güncelleme: 16:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan devam eden Rusya Ukrayna savaşını değerlendirdi. Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan, "Avrupalı devletlerle entegre olmayan başlayan Ukrayna'nın bunu askeri alana da taşımak istemesi ve Kuzey Atlantik Antlaşması örgütü (NATO) üyesi olma iradesini ortaya koyması, mevcut yaşanan çatışma ortamına gidilen yolun başlangıcı olmuştur" dedi.

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan devam eden Rusya Ukrayna savaşını değerlendirerek açıklamalarda bulundu. Turhan, Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nden (SSCB) ayrılarak bağımsızlıkları ilan eden yeni devletlerin ortaya çıkmasıyla tüm bu halklarda küresel barış ve istikrar yönünde umutlar yeşerdiğini ifade ederek şöyle dedi:

"Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nden (SSCB) ayrılarak bağımsızlıkları ilan eden yeni devletlerin ortaya çıkmasıyla tüm bu halklarda küresel barış ve istikrar yönünde umutlar yeşermişti. Bağımsızlığını kazanan devletlerden birisi olan Ukrayna da zaman içinde ulusal birliğini ve bütünlüğünü tesis etmeye çalıştı ve kendi eksenini giderek Avrupa'da görmeye başladı. Siyasi ve ekonomik açıdan giderek Avrupalı devletlerle entegre olmayan başlayan Ukrayna'nın bunu askeri alana da taşımak istemesi ve Kuzey Atlantik Antlaşması örgütü (NATO) üyesi olma iradesini ortaya koyması, mevcut yaşanan çatışma ortamına gidilen yolun başlangıcı olmuştur. Sovyetler Birliği sonrasında kurulan Rusya Federasyonu ise, kısa bir bocalama döneminden sonra 1993'te "Yakın Çevre Doktrinini" ilan ederek Sovyetler Birliği sonrası yakın coğrafyasında tekrar etkin olmaya ve başta ABD olmak üzere diğer güçlerin kendine yakın coğrafyada ulusal çıkarlarına aykırı politikalar geliştirmesini önlemeye çalışmıştır. 2000'de Başbakanlık göreviyle Rusya'da yönetimin başına geçen Vladimir Putin'in de bu politikayı kararlıkla uyguladığı görülmektedir. Özellikle Gürcistan, Ukrayna ve Orta Asya ülkelerinde ortaya çıkan renkli devrimler ve bu hareketlerin Batı toplumuna daha fazla entegre olma amacı taşıması, Putin'in ilk ciddi sınavı olmuştur. Bu bağlamda Putin, sert güç kullanarak bu devletlerin topraklarının bir kısmını işgal etmekten bile geri durmamıştır. 2008'de Gürcistan'ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini bağımsız devletler olarak tanıdı. 2014'te ise Rus hükümeti, Ukrayna'ya bağlı Luhansk ve Donetsk bölgelerindeki ayrılıkçı hareketleri destekleyerek de facto özerk bölgelere dönüştürdü ve Kırım ve Sivastopol'de da plebisit düzenleyerek her iki bölgede de yüzde 97 oyla bu toprakların Rusya'ya bağladı. Her ne kadar Birleşmiş Miller tarafından bu yasa dışı ilhaklar kabul edilmese de Rusya'nın bölgedeki hakimiyeti mevcuttur. Böylece Putin, toprak bütünlüğü bozulan bu devletlerin bir daha NATO üyesi olma söylemleri içine girmemeleri yönünde kararlı ve sert bir politika yaklaşımını göstermiştir. Dahası toprak bütünlükleri bozulan ve anayasalarında topraklarından kopan bölgelerin resmi olarak kabul edilmemesi de NATO üyesi olma niteliklerini zorlaştırmaktadır. Bu da Putin'in diğer bir caydırıcı politikası olarak kabul edilebilir. Benzer şekilde Belarus Cumhuriyeti, Kazakistan ya da Kafkasya'daki savaş ya da iç kargaşalarda da oyun kurucu rolü oynayarak ulusal çıkarları doğrultusunda yakın coğrafyasını şekillendirmeye ve dış güçlerin etkin olmaması yönünde çalıştığı da görülmektedir. Ancak Ukrayna'dan Kırım'ın alınması ve Donetsk ile Luhansk bölgesindeki Rus yanlısı ayrılıkçıların bölgede hakim olmasına rağmen Volodimir Zelenski liderliğinde Ukrayna'nın NATO üyesi olma kararlılığını göstermeye devam ettirmesi, diğer örneklerden farklı olarak 20 Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya karşı topyekün bir savaşa girmesine neden olmuştur. Rus hükümeti, kendisine sınırları olan ülkelerin bu gibi politikalara bir daha kalkışmaması için Ukrayna üzerinden tüm dünyaya etkili bir mesaj göndermeyi amaçladığı görülmektedir. Savaşın 19. gününe girildiğinde Rusya'nın Ukrayna'nın farklı bölgelerinden askeri harekatları devam ettirdiği ve başkent Kiev ile Ukrayna'yı denize bağlayan stratejik Odesa şehrinin de giderek kuşatılmaya başlandığı görülmektedir. NATO üyelerinin bu savaşa dahil olmayacaklarını daha önce ilan etmeleri, Ukrayna'nın ulusal savunmasını tek başına yapmasını zorunlu kılmıştır. Ancak Batılı devletlerin askeri teçhizat konusunda Ukrayna'ya sağladığı destekler ile Ukrayna'nın sahada beklenenden daha fazla direnç göstermesine yol açtı ve Rusya'nın kısa sürede Kiev'i almasını önlemiştir. Ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin de ülkeyi terk etmemesi ve askerleriyle birlikte başkenti savunmaya devam etmesi de hem ülke içindeki direnme gücünü hem de ülkeye yönelik yardımları artırmıştır."

2,5 OLAN MÜLTECİ SAYISININ 10 MİLYONA OLUŞACAĞINI ÖNGÖRÜLÜYOR

Savaşın çıktığı günden bu yana mülteci durumuna düşen Ukrayalı'nın bu güne kadar 2,5 buçuk milyonu bulduğunu bu sayının 10 milyona ulaşmasının öngürldüğü belirten Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. İshak Turan, "Savaşın ilk gününden bugüne kadar 2,5 milyondan fazla Ukraynalının mülteci durumuna düşmesi ve savaşın uzaması durumunda da bu sayının rahatlıkla 10 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Özellikle sahada Wagner adıyla bilinen paralı Rus milisler ile Rusya'ya karşı savaşa gelen paralı Lejyonerlerin sayısının giderek artması, ülkenin yeni bir Afganistan ya da Suriye olmasına neden olacağı da açıktır. Tüm ideoloji ve politikalardan bağımsız şekilde dünyanın şaşkınlıkla izlediği bu işgal operasyonu bizleri eski dünyaya ait dönemlere geri götürmüştür. Hatta gelecekte büyük güçlerin simetrik bir güce sahip olmayan diğer küçük egemen devletleri tarihsel argümanlara dayanarak işgal edebileceği yeni bir döneme mi geçildiği yönünde de endişelere neden olmaktadır. Özellikle 1945'te dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği tesis etmek için kurulan Birleşmiş Milletler (BM) örgütünün bu savaşı önlemede yetersiz kalması ve Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi olması münasebetiyle kınama haricinde herhangi bir yaptırım uygulayamayası da küresel barış ve istikrarın korunmasına yönelik şüpheleri ve kaygıları artırmaktadır. Carl Von Clausewitz'in dediği gibi "savaş politikanın diğer araçlarla devam ettirilmesidir." Diplomasi ile çözülemeyen bu sorunun bir çatışma hatta savaşa evirilmiş olması, binlerce masum insanın ölümüne ya da sakat kalmasına yol açacağı gibi yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın evini ülkesini terk etmesine de neden olacaktır. Toplumlar arasında artacak nefret ve düşmanlığın da uzun dönemde bölgesel istikrara hizmet etmeyeceği açıktır. İnsani açıdan yaşanacak olumsuzluklara ilaveten özellikle enerji kaynakları ve hububat açısından zengin olan bu devletlerin savaş nedeniyle ihracatı yasaklamış olması, küresel enerji ve gıda fiyatlarını artırdığı için çok kısa bir sürede var olan küresel ekonomik durgunluğu ve enflasyonu daha da tetikleyeceği öngörülmektedir" dedi.

"TÜRKİYE BÖLGENİN KISA SÜREDE HUZURA KAVUŞMASINA YARDIMCI OLACAKTIR"

Türkiye'nin arabulucu ve dengeleyici rolünü devam ettirmesi bölgenin istikrara kavuşması için elzem olduğunu ifade eden Turan, "Tüm bunların farkında olan ve kadim bir devlet geleneğine sahip Türk Devleti, en başından bu siyasi istikrarın bir çatışmaya dönmesinin nelere yol açabileceğini iyi bilmektedir. Bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha çatışmalar başlamadan her iki tarafla da iyi ilişkileri olan bir lider olarak arabulucu rolü görevini üstlenebileceğini mevkiidaşlarına da iletmiştir. Savaş'ın başlaması üzerine de Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı duymakla birlikte iki devlet arasında bir taraf olmadığını da açıkça belirtmiştir. Türkiye hem Karadeniz'in güvenliği hem de bölgesel işbirliği ve istikrar için Karadeniz'e kıyısı olan tüm devletlerle yakın ilişkiler içindedir. Bu doğrultuda Türkiye hem savaş boyunca hem de savaş sonrası dönemde yapıcı rolünü devam ettirerek bölgenin kısa sürede huzura kavuşmasına yardımcı olacaktır. Bu bağlamda Türkiye, bir dış politika başarısına imza atarak savaşan iki devletin dışişleri bakanları ilk kez siyasi bir seviyede Antalya'da bir araya getirmiştir. Zirveden savaşın sona ermesine yönelik bir karar çıkmasa da tarafların görüşmelerin devam edebileceğine yönelik ılımlı açıkları barış yönünde olumlu bir gelişmedir. Her iki tarafla da doğrudan görüşen ve iki tarafın da bu savaşta güven duyduğu Türkiye'nin arabulucu ve dengeleyici rolünü devam ettirmesi bölgenin istikrara kavuşması için elzemdir. Türkiye, Ukrayna'da yaşayan Türk ve Tatar halklarıyla birlikte Ukraynalıların can güvenliğinin sağlanması noktasında da üzerine düşeni yapacaktır. Bugüne kadar bölgede yaşayan çoğu Türk vatandaşının tahliyesini kısa bir sürede başarması ve buna ilaveten 20 Binin üzerinde Ukraynalı mülteciye de kapılarını açmıştır. Umudumuz, bölgemizde yaşanan bu savaşın çok daha fazla ölüme ve trajediye sebep olmadan bir an önce son bulması ve karşılıklı anlayış içinde toplumlar ve devletlerarası işbirliğinin güçlendirilmesidir" şeklinde konuştu.

(Sertaç Özdemir/ İHA)

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Turan: 'Ukrayna'da 2 buçuk milyon olan mülteci sayısının 10 milyona oluşacağı öngörülüyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Hatay'ın Payas ilçesinde intihar girişimi sonucu 2 kişi yaralandı
    01:04 Hatay'ın Payas ilçesinde intihar girişimi sonucu 2 kişi yaralandı

    Hatay'ın Payas ilçesinde bir kişi intihar etmek için 4. kattan atladı ve cadde üzerinde yürüyen başka bir kişinin üzerine düştü. Olayda, hem intihar eden kişi hem de üzerine düşen kişi hayati tehlikeyle hastaneye kaldırıldı.

  • Karabük'te bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı
    01:04 Karabük'te bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı

    Karabük'ün 100. Yıl Mahallesi'nde iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı. Sözlü tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle çıkan olayda, yaralılar hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Amedspor Başkanı Aziz Elaldı: Diyarbakır'a 1 milyon kişi gelecek
    00:54 Amedspor Başkanı Aziz Elaldı: Diyarbakır'a 1 milyon kişi gelecek

    TFF 2. Lig Kırmızı Grup lideri Amedspor Başkanı Aziz Elaldı, Diyarbakır'a hafta sonu 1 milyon kişinin geleceğini açıkladı. Elaldı, taraftarlardan anlayış beklediklerini belirtti.

  • İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı
    00:28 İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 55 kişilik aday kadrosunu açıkladı

    İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 5 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlere gireceği 55 kişilik aday kadrosunu duyurdu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek, daha etkin bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini belirtirken, yönetim kurulu adayı Dr. Nedim Uzun ise odanın daha güçlü ve etkin bir kurumsal kimlik kazanmasını hedeflediklerini ifade etti. Değişim Grubu, tüm hekimleri seçimlerde kendilerine oy vermeye çağırdı.

  • Kuşadası'nda bir işletmeye ateş açan 2 kişi tutuklandı
    00:25 Kuşadası'nda bir işletmeye ateş açan 2 kişi tutuklandı

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kuşadası'nda çıkan kavga sonrası bir işletmeye ateş açan 6 şüphelinin yakalandığını 2 kişinin ise tutuklandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, olayla ilgili çeşitli suçlardan suç kayıtları olan B.S. ve Ö.K.'nin tutuklandığını belirtti.

  • Malatya'da Oto Kiralama Ofisine Silahlı Saldırı: 1 Yaralı, Zanlı Yakalandı
    00:21 Malatya'da Oto Kiralama Ofisine Silahlı Saldırı: 1 Yaralı, Zanlı Yakalandı

    Malatya'nın Battalgazi ilçesinde bir oto kiralama ofisine silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda bir kişi yaralanırken, 61 ayrı suç kaydı bulunan ve olay sonrası kaçan zanlı ormanlık alanda yakalanarak gözaltına alındı. Saldırı sonucu yaralanan şahıs hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Samsun'un Kavak ilçesinde yonca yüklü tır şarampole devrildi
    00:18 Samsun'un Kavak ilçesinde yonca yüklü tır şarampole devrildi

    Samsun-Ankara kara yolu Hacılı Geçidi mevkisinde H.B. idaresindeki 01 ATY 920 plakalı yonca yüklü tır şarampole devrildi. Olay yerine polis ekipleri sevk edildi ve kaza nedeniyle yolun bir şeridi kapatıldı. Sürücü yara almadan kurtuldu ve ekipler tırı çekici yardımıyla kurtarmak için çalışma başlattı.

  • AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay'dan 'İlk Evim Arsa' projesi açıklaması
    00:12 AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay'dan 'İlk Evim Arsa' projesi açıklaması

    AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, 'İlk Evim Arsa' projesinde gelinen son durumu açıkladı. Önsay, müstakil ve müşterek arsalar için yapılan kura çekimlerinin tamamlandığını ve sözleşmelerin imzalanmaya başlandığını belirtti. Müstakil arsalar için çalışmaların devam ettiğini ve 2 ay içinde sözleşme imzalama aşamasına gelinmesi için hızla çalışıldığını ifade etti.


Advertisement