Türk, Ermeni ve Yunan Müzisyenler Neyzen Ekibinde Buluştu - Son Dakika
Kültür Sanat

Türk, Ermeni ve Yunan Müzisyenler Neyzen Ekibinde Buluştu

Ünlü ney ve bağlama virtüözü Ömer Faruk Tekbilek, ekibinde Türklerin yanı sıra Yunan, Ermeni ve Yahudi müzisyenlerin de yer aldığını belirterek, "Müzisyen arkadaşlarımın değişik milletlerden oluşu, aslında benim için Allah'ın bir hediyesidir.

03.06.2016 11:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

SUAT SALGIN - Ünlü ney ve bağlama virtüözü Ömer Faruk Tekbilek, ekibinde Türklerin yanı sıra Yunan, Ermeni ve Yahudi müzisyenlerin de yer aldığını belirterek, "Müzisyen arkadaşlarımın değişik milletlerden oluşu, aslında benim için Allah'ın bir hediyesidir." dedi.

Eserlerinde doğu ve batı ezgilerini, folklorik ve sufi ezgilerin içinde sentezleyerek dünya çapında beğeni kazanan Tekbilek, "80. Uluslararası Bergama Kermesi" kapsamında geldiği Asklepieion Antik Tiyatrosu'nda, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Tekbilek, müziğin birleştirici gücüyle Yunan, Yahudi ve Ermeni uyruklu saz üstatlarıyla çalıştığını ve birlikte sahne aldığını belirterek, ekibindeki sayının konsere göre farklılık gösterdiğini aktardı.

Farklı milletlerden müzisyenler ile tam bir takım ruhuyla insanlara örnek oluşturduklarını dile getiren Tekbilek, şöyle konuştu:

"Müzisyen arkadaşlarımın değişik milletlerden oluşu, aslında benim için Allah'ın bir hediyesidir. Sahnede görev yaptığımız üç Yunan müzisyen arkadaşımın dışında Amerika'daki çalışmalarım sırasında ekibimde Ermeni ve Yahudi müzisyen arkadaşlarım da var. Yahudi olan müzisyen arkadaşım halen müzik hayatını Kanada'da sürdürüyor. Ermeni müzisyen arkadaşım ise Amerika'da işleri için olduğu için şu an aramızda değil. Biz bir arada sahneye çıkıp müzik yaptığımız dönemde Yunan, Ermeni, Yahudi ve Türk olarak tam takımdık aslında. Bu tabloyla aslında insanlara örnek oluyoruz. Aslında milliyetçiliği Ademoğlu olarak biz yaratmışız. Oysa hepimiz insanoğluyuz ve bunun güzelliğini müzikle çok iyi şekilde yaşıyoruz."

"İzleyicilere dini, dili, ırkı ne olursa olsun kaynaşıyoruz"

Tekbilek, "ney"in uhrevi bir gücünün olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yurt dışı konserlerimde ben sahneye çıktığımda genellikle sahneye ilahilerle başlıyorum. Ondan sonra romantik parçalar çalıyorum. Sonra folklorik parçalar seslendiriyoruz. Bulunduğumuz ülkenin sanatçılarını sahnemize dahil edip, onlarla birlikte eserler seslendiriyoruz. Konserlerde gerek sahnede gerekse izleyicilerle dini, dili, ırkı ne olursa olsun kaynaşıyor ve hep beraber insanoğlu olmanın ortak noktasını yaşıyoruz. Tabii bunda "ney"in çok önemli bir faktörü var. Sahne sonunda inanılmaz bir ruh bağı kurduğumuz izleyiciler, 'Bizi gökten yere indirdin' diyorlar. İlk gökteki halin çok güzel olduğunu söylüyorlar. Bu inanılmaz bağ, ney ile kuruluyor. Nasıl ki bedenimizi, ruhumuzu birleştiren nefes ise Mevlana Hazretleri de neyi, insana benzetir çünkü Cenab-ı Hak, içimizi boşaltıp üflediği gibi aynı şekilde biz de nefesimizi kullanıp, neye verdiğimiz için insanların da ortak noktası nefestir. Galiba bu yüzden de biz insanoğlu neyin sesinden etkileniyor ve nefesimiz sayesinde huzuru buluyoruz."

ABD ve Avrupa'da verdiği konserlerde, sergiledikleri sahne performanslarının ardından izleyicilerin gerçek anlamda huzur bulduklarını anlatan Tekbilek, "Konser sonrasında kuliste bizi ziyaret eden dinleyicilerimiz geliyor ve gözyaşlarıyla bana sarılıyorlar. 'Ne dediğini anlamıyoruz ama hissediyoruz' diyorlar. Mutluluk ve huzur bulduklarını söylüyorlar. En doğrusu da huzuru yaşıyorlar." ifadelerini kullandı.

Tekbilek, bu sene önümüzdeki aylarda çıkacak olan yeni albümünün hazırlıkları sürdüğü için çok fazla konser veremediğini söyleyerek, albüm hazırlıklarıyla uğraştığı için 6 aydır evde olduğunu, hiçbir yere gidemediğini aktardı.

Buna rağmen Bergama konserinin ardından Selanik, Atina ve Petra olmak üzere Yunanistan'da üç konserinin olduğunu kaydeden Tekbilek, eylül ayı içinde Kuveyt'e, sonrasında da İsrail'e gideceğini bildirdi.

"Birbirimizi özden tanıyalım"

Her zaman müzik ve dansın teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Tekbilek, "Çünkü müzik ve dans sayesinde insanlar birbirleriyle ruh ruha yaşıyorlar, kabuk ortadan kalkıyor. Milliyetçiliği biz yaratmışız. Aslında milliyetçilik bir hayal. Hepimiz insanoğluyuz ve müzik sayesinde ruh ruha yaşadığımız için müziğin, dansın olduğu yerleri birbirimize teşvik etmemiz lazım. Birbirimizi özden tanıyalım. Ademoğlu olarak en son ümidimiz; müziktir." diye konuştu.

Kaynak: AA

Son Dakika Kültür Sanat Türk, Ermeni ve Yunan Müzisyenler Neyzen Ekibinde Buluştu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement