Türk-Rus Entelektüelleri Buluşması

Türkiye Stratejik İletişim Merkezi (STRATİM) Direktörü Suat Kınıklıoğlu, Avrasya Birliği projesinin Türkiye için ikinci derecede önemli bir konu olduğunu belirterek, "İktisadi olarak Avrupa Birliği süreci devam ederken ve özellikle güney aksanındaki önemli olayların da cereyan etmesiyle Türkiye'nin birinci önceliği, dikkat ve enerjisi bu istikamette olacaktır" dedi.

Kınıklıoğlu, Uluslararası Antalya Üniversitesi'nde düzenlenen "Türk-Rus Entelektüelleri Buluşması" toplantısında Avrasya Birliği projesini değerlendirdi.

Avrasya Birliği projesinin geçen yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından açıklandığını dile getiren Kınıklıoğlu, projenin alt başlıkları dikkate alındığı zaman Türkiye için ironik bir durumun ortaya çıktığını kaydetti. Türkiye'nin şu anda Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin teorik de olsa devam ettiğini hatırlatan Kınıklıoğlu, böyle bir durumda Avrasya Birliği projesinin ilan edilmesinin Türkler açısından ilginç bir ikilem ortaya çıktığını söyledi. Kınıklıoğlu, Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerinin iyi bir durumda olduğu dönemde Avrasya Birliği projesinin öngörülmesinin zamanlama açısından değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra özellikle Irak Savaşı sonrası dünyanın ağırlık merkezinin dinamizminin batıdan daha çok doğuya kaydığını ifade eden Kınıklıoğlu, özellikle Uzakdoğu ülkelerinde siyasi, iktisadi aktivitenin verimliliğinin ve ekonomilerin daha canlı bir görünüm halinde olduğunu belirtti.

Amerika'nın da dünyanın ağırlık merkezinin doğuya kaydığının farkında olduklarına işaret eden Kınıklıoğlu, "Türkiye gibi bir ayağı batıda bir ayağı doğuda olan bir ülke için bu denli büyük jeopolitik bir evrim ve değişimin ortasında olması ve büyük bir meydan okuması, Türkiye'nin dış politika kimliğini doğru yere oturtmasını zorlaştırıyor" diye konuştu.

Türkiye'nin komşuluk ilişkilerinin Arap uyanışına kadar çok önemli oranda başarı sağladığını kaydeden Kınıklıoğlu, Türkiye'nin yakın çevresinde Ortadoğu, Kafkaslar, Karadeniz Bölgesi, Balkanlar, Doğu Akdeniz ve Afrika'da etkinliğini artırdığını, siyasetini sadece batı kutbuyla sınırlandırmadığını, ülkenin ulusal çıkarlarına daha uyumlu bir mecraya oturttuğunu belirtti.

Arap baharı ya da uyanışı olarak tarif edilen olayların Türkiye'nin dikkatinin güney eksenine, yani Ortadoğu bölgesine yönelmesine neden olduğunu dile getiren Kınıklıoğlu, Suriye ve İran'ın Türkiye'nin güney aksanı açısından tehdit oluşturduğunu ileri sürdü.

Türk yöneticilerinin ve dış politika camiasının bundan dolayı bütün dikkat, enerji ve yoğunluğunu güney aksanına vermek zorunda kaldığına işaret eden Kınıklıoğlu, ancak bu durumun böyle devam etmeyeceğini belirtti.

Eğer Arap uyanışı olmasaydı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2012 yılının ekim ayında ilan ettiği Avrasya Birliği projesinin Türkiye'de daha farklı yankı uyandırabileceğini dile getiren Kınıklıoğlu, "Bugün geldiğimiz reel durumda şunu ifade etmeliyiz ki, Türkiye özellikle Malatya Kürecik'teki NATO radarı sisteminin konuşlanmasıyla, Arap uyanışı boyunca Libya ve diğer coğrafyalarda NATO ittifakı ile uyumlu çalışması göz önüne alınırsa güvenlik ilişkileri bağlamında halen batı kampının bir üyesi olarak devam ediyor" dedi.

Avrasya Birliği projesinin Rusya Federasyonu, Kazakistan, Belarus gibi ülkeleri doğrudan ilgilendirdiğini, ancak Türkiye için ikinci derecede önem arz eden bir konu olduğunu vurgulayan Kınıklıoğlu, "Geleneksel batı ittifakı ile ilişkileri ve iktisadi olarak Avrupa Birliği süreci devam ederken, özellikle güney aksanındaki önemli olayların da cereyan etmesiyle Türkiye'nin birinci önceliği, dikkat ve enerjisi bu istikamette olacaktır" diye konuştu.

Muhabir: Hatice Özdemir

Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu - ANTALYA