Türkiye'ye sığınan Suriyeliler

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı Ali Yener, "Gaziantep'te Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu 'geçici hükümet' kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu konuda yaşanan en büyük tedirginlik bu oluşumla Gaziantep'in hedef olma riskidir" dedi.

GTO öncülüğünde, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep Ticaret Borsası, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri, Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi, Gaziantep Kent Konseyi, 25 Aralık Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Zirve Üniversitesi, Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneğince hazırlanan "Suriye sığınmacılarla ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri" raporu açıklandı.

GTO Başkanı Eyüp Bartık, oda binasında düzenlenen toplantının açılışında, oda ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan komitenin, Gaziantep'te 200 bine yakın olduğu düşünülen Suriyelilere "misafir" deme kararı aldıklarını söyledi.

Suriyelilerle ilgili herkesin sahip olduğu görüşlerin dinlenip bir fikir birliğine varılması için olağanüstü bir meclis toplantısı yaptıklarını belirten Bartık, "Bu fikir birliği için sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldik. Alınması gereken tedbirlerle ilgili 'Suriyeli sığınmacılarla ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri' raporunu hazırladık. Dosyayı, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a götürüp, konuları hem takip ettireceğiz, hem de çıkan sorunları anlık çözeceğiz" dedi.

Bartık, Suriyelilerle ilgili Gaziantep'te uzun vadede bir sorun çıkmasını istemediklerini vurguladı.

- Rapordan

GTO Meclis Başkanı Ali Yener, raporun özetinden yaptığı açıklamada, Suriye'de devam eden çatışmalar nedeniyle Türkiye'ye sığınan misafir sayısının her geçen gün arttığını, Gaziantep'te 200 binden fazla Suriyeli nüfusun bulunduğunu söyledi.

Suriyeli misafirlerle ilgili yaşanan sorunları güvenlik, ekonomi, sağlık ve eğitim olmak üzere 4 ana başlık altında topladıklarını ifade eden Yener, güvenlik konusunda en önemli tedirginliğin, sınırı geçen Suriye vatandaşlar arasında terör, hırsızlık, gasp gibi yasa dışı faaliyetlerde bulunanların mevcudiyeti ve bu suçları işleme oranının artma tehlikesinden kaynaklandığını belirtti.

Suriyelilerle ilgili Türkiye'ye girişte sıkı kayıt sistemi oluşturulması gerektiğine vurgulayan Yener, şöyle konuştu:

"Suriyelerle ilgili emniyette özel bir birim oluşturulmalı. Suriye araçlarına geçici plakalar verilmeli, sınırdan yeni girecek olanlara geçici plakalar takılmalı. Halihazırda Gaziantep'te Suriye muhaliflerinin oluşturduğu 'geçici hükümet' kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu konuda yaşanan en büyük tedirginlik bu oluşumla Gaziantep'in hedef olma riskidir. Bu kapsamda ülke olarak izlenen politikalarda bu hususun özellikle değerlendiriliyor olması en önemli temennimizdir."

- Yardımlar ihracatı arttırdı

Suriye'deki olaylar nedeniyle Türkiye ile arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin son üç yılda büyük oranda bozulduğunu ancak iki ülke arasındaki ticaretin devam ettiğini belirten Yener, Gaziantep üzerinden Suriye'ye giden insani yardımlardan ötürü kentin Suriye ihracatının 2010 yılında 133 milyon dolar iken, geçen yıl 278 milyon dolar olduğunu söyledi.

İhracatçıların transit geçişlerde Suriye'yi kullanamamalarının önemli ekonomik maliyete neden olduğunu ifade eden Yener, kentte Suriyeli iş gücü varlığına dair de bu kişilere geçici çalışma izni verilmesini istedi.

Yener, Suriye'de yatırımları olan girişimcilerin zararlarının tespit edilerek, bu firmalara vergi ve SGK primleri konusunda kolaylık sağlanmasını talep etti.

- Sağlık sorunları ortaya çıktı

Yener, Suriyelilerle ilgili toplumu en çok endişelendiren konuların başında sağlığın geldiğini kaydetti.

Kamplarda devlet tarafından verilen sağlık hizmetlerinin kontrol altında tutulduğunu, kamp dışında yaşayanların hastanelerde oluşturduğu yoğunluğun sağlık açısından büyük riskler taşıdığını öne süren Yener, şöyle devam etti:

"Toplum sağlığı açısında ortaya çıkan temel sorun, sağlık bakımından gelecek nesillere risk yaratan bazı sonuçların ortaya çıkmış olması. Örneğin, çocuk felcini yok etmişken, aşıyı bile kaldırmışken bu hastalık tekrar gündeme gelmiş, aynı zamanda kızamık ve şark çıbanı grubu hastalıklar da yeniden ortaya çıkmıştır. Geçen yıl en çok kızamık görülen İl Gaziantep olmuştur."

Yener, hastanelerdeki yığılmalara karşı devlet hastanelerinin kapasitelerin artırılması ve hastaların özel hastanelere sevk edilmesinin önünün açılması gerektiğini savundu.

Suriyelilere hizmet veren sağlık ekibinin nicelik ve nitelik olarak zenginleştirilmesini talep eden Yener, şöyle devam eti:

"Gaziantep'te bulunan ve tüm bölgeye hitap eden Dr. Ersin Arslan Hastanesindeki yanık merkezi bu olağanüstü durum nedeniyle mevcut taleplere cevap vermekte zorlanmaktadır. Kimyasal silah kullanım olasılığına karşı gerekli tedbirlerin alınması ve kamuoyunun bilgilendirilmesinin yanında sağlık, kolluk kuvvetleri, itfaiye gibi birimlerde çalışanların eğitimi sağlanmalıdır."

- Eğitim müfredatı

Yener, Suriyeli misafirlerin önemli bir kısmının eğitim çağındaki gençlerden oluşması nedeniyle eğitimin önemli bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtti.

Şehirlerde ikamet eden Suriyelilerin yalnızca yüzde 10'unun eğitimlerine devam ettiğini ifade eden Yener, şunları kaydetti:

"Şu anda sınırlı sayıda Suriyeli çocuklara verilen eğitimlerin en kısa sürede Suriyeli çocuklara bir yıl Türkçe hazırlık olma şartıyla Suriyeli ve Türk öğrencilerin karma eğitim alacağı bir sisteme dönüştürülmesi gerekmektedir. Halihazırda Suriye müfredatı kapsamında kullanılan başta tarih olmak üzere Arapça kitapları incelenmeli ve ülkemiz aleyhine olan bilgiler çıkartılmalıdır. Suriyeliler arasında yetişkinlerde de dahil artan Türkçe öğrenme talebini karşılamak üzere Türkçe eğitimi sağlayan merkezler oluşturulmalıdır."

- Sonuç

Yener, yaşanan problemlere rağmen Gaziantep halkının insani bir görev yapma bilinciyle birçok fedakarlığa göğüs gerdiğini, Suriye'de yaşanan savaşın bitmesi ve Suriyelilerin evlerine dönmesinin en büyük temennileri olduğunu bildirdi.

Raporda bahsedilen önlemler için ivedilikle taraflar arasında koordinasyon sağlanması gerektiğini vurgulayan Yener, "Karşılaşılan bu olağanüstü durum, günlük plan ve önlemlerle yönetilmeye çalışıldığı takdirde, ülkemizi ve bölgemizi savaş sonrası da dahil olmak üzere sıkıntıya sokacak birçok sonuçla baş başa bırakacaktır. Bizler olayların içinde yaşayan ve tüm sıkıntılara göğüs germeye çalışan kişiler ve kurumlar olarak bu önerilerimizin dikkate alınmasını temenni eder, barışın en kısa zamanda sağlanması temennisiyle kamuoyuna saygıyla arz ederiz."