Cumhurbaşkanı Başyaveri: Uçağın Kodunu Sorduysam Beni İdam Etsinler - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Başyaveri: Uçağın Kodunu Sorduysam Beni İdam Etsinler

Darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan Cumhurbaşkanı'nın Başyaveri'nin savcılıktaki ifadesinde, "Cumhurbaşkanı'nın bineceği uçağın kodunu sorduysam beni idam etsinler" demiş.

21.07.2016 05:45  Güncelleme: 13:51
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın savcılıktaki ifadesinde darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığını söyledi. Başyaver, Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu uçağın kodunu sormadığını öne sürdü.

"SORUMLULUKLARIMI CİDDİYETLE YERİNE GETİRDİM"

Albay Yazıcı'nın, Ankara Adliyesinde savcıya verdiği ifadede, Türkiye Cumhuriyeti makamının başyaveri olduğunu, bu görevi 27 Temmuz 2015'ten beri yaptığını anlattığı belirtildi.

Farklı birliklerde görev aldıktan sonra 2015'te kıta görevine çıkacağını ancak Cumhurbaşkanı'nın kendisini seçmesiyle geçen yıl 27 Temmuz'da başyaver olarak göreve başladığını ifade eden Yazıcı'nın sorumluluklarını yerine getirdiğini, görevini ciddiyetle yaptığını savunduğu kaydedildi.

"ÇORLU TOPÇU ALAY KOMUTANLIĞINA TAYİNİM ÇIKTI"

Sorumluluk ve görevlerini yerine getirirken Cumhurbaşkanlığı makamının danışmanlarının müdahalesine müsaade etmediğini anlatan Yazıcı'nın, "Bu nedenle Cumhurbaşkanımıza aleyhimde propaganda yapıldığı için 2016'nın Nisan ayında Çorlu Topçu Alay Komutanlığına tayinim çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın uygun göreceği bir zamanda Çorlu Alay Komutanlığına gidecektim ancak 15 Temmuz tarihi itibarıyla görevimin başındaydım." ifadelerini kullandığı öğrenildi.

"ARAMIZDA DARBE KONUŞMASI HİÇ GEÇMEDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesiyle Marmaris'e tatile gittiğini, kendisinin de fırsattan istifadeyle Tokat Erbaa'daki eşi ve çocuklarını ziyarete gittiğini anlatan Yazıcı'nın, "11 Temmuz'da Tokat'a geldim. 14'ünde Ankara'ya döndüm. 14 Temmuz tarihinde öğle sıralarında Ankara'ya geldim. O gün Alay Komutanı Kutsi Barış ile görüştüm. 15 Temmuz gecesi tatbikat olacağını, kimlerin katılabileceğini sordu. Ben de 2 astsubayın katılabileceğini söyledim. İki astsubayın isimlerini verdim. Aramızda darbe konuşması hiç geçmedi. Sonra ben Çankaya Köşkündeki lojmanıma geçtim. Evde yalnız kaldım, misafirim yoktu." şeklinde savunma yaptığı kaydedildi.

"CUMHURBAŞKANI'NIN TATİL YAPTIĞI YERİ SORDU"

Yazıcı'nın, cuma günü 11.30'da evden çıktığını, Alay Komutanı Kutsi Barış ile Cumhurbaşkanlığı Alay Komutanlığı Sosyal Tesisleri'nde kahvaltı yaptıklarını, Barış'ın kendisine "Cumhurbaşkanı, Otluk köyünde mi tatil yapıyor?" diye sorduğunu, kendisinin de "Marmaris'te Grand Yazıcı Oteli'nde tatil yapıyor" dediğini, Barış'ın da bunun üzerine Erdoğan'ın Otluk köyünde olduğunu söylediğini anlattığı belirtildi.

Yazıcı'nın, bunun üzerine kahvaltının ardından Karacı Yaver Mete Yarbay ve Havacı Yaver Binbaşı Erkan'ı aradığını, nerede olduğunu sorduğu Erdoğan'ın Otluk köyünde olduğunu ancak Grand Yazıcı'ya döndüğünü söylediklerini, Kutsi Barış'ın kahvaltıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı yeri sorduğunu, kendisinin de söylediğini, başka bir şey sormadığını, akşamki tatbikatla ilgili herhangi bir şeyden bahsetmediğini, 12.30'da evine geçtiğini, 16.30'a kadar burada kaldığını, yola çıkacağı için hazırlık yaptığını anlattığı öğrenildi.

"BENİ ANTALYA'YA GÖTÜRÜR MÜSÜN"

15 Temmuz'da 16.30 sıralarında kendisine tahsis edilen plakasını hatırlayamadığı araçla Muhafız Alayının kapısından çıkacağı sırada avlunun içinde yarbay olduğunu söyleyen sivil giyimli kişinin yanına geldiğini ve Antalya'ya gideceğini söylediğini ifade eden Yazıcı'nın, "Bana 'Nereye gidiyorsun?' diye sordu. Ben de Antalya'ya gideceğimi söyledim. O da 'Beni de Antalya'ya götürür müsün?' diye sorunca 'Gel, götüreyim' dedim. Ben arabaya bindikten sonra ismini sordum, o bana isminin Emin olduğunu, yarbay rütbesinde bulunduğunu söyledi. Ben bu şahsı görsem tanırım. Çıktığım kapıda güvenlik kamera kayıtları belki vardır." şeklinde konuştuğu kaydedildi.

Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da Messi'nin de geleceği futbol etkinliğine katılacağı için önceden yola çıktığını söylediği öğrenildi.

"BURAYA GELMENİN ANLAMI KALMADI"

Yazıcı'nın savunmasında şu ifadeler yer aldı:

"Ancak Cumhurbaşkanı'nın programı önce İstanbul'a uğramak şeklinde değişseydi, ben o yoldan Marmaris ya da İstanbul'a dönecektim ancak Emin isimli yarbayı da aracıma almıştım. 21.30 sıralarında beni Genel Sekreter Fahri Kasırga, Afyon civarında bulunduğum sırada aradı. 'Haberler duyuyorum. Ne oluyor albayım?' dedi. Ben de 'Bilmiyorum, araştırayım' dedim. Kısa bir süre sonra Başdanışman Davut Kavranoğlu aradı, o da 'Neler oluyor? Darbe girişimi mi var?' dedi. Ben de 'Araştırıp döneyim' dedim. Daha sonra Ankara Çankaya Köşkündeki Atahan Tatar Albay beni alaydan aradı. Silahlar patladığını söyleyince 'Oradan ayrılın.' dedim. Bir süre sonra Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Marmaris'ten aradı. Sonra Protokol Şube Müdürü Alparslan Acarsoy, saat 23.00 sıralarında Antalya'dan aradı, 'Buraya gelme, buralar karışık. Buraya gelmenin anlamı kalmadı.' dedi. Cumhurbaşkanı'nın fizyoterapisti Ahmet Çotuk, Marmaris'ten aradı. 'Neler oluyor? Darbe teşebbüsü var. Bu emir-komuta zinciri içerisinde mi oluyor? Hulusi Paşa nerede?' diye sordu.

"EN YAKIN ASKERİ BİRLİĞE GİDELİM"

Ben de 'Bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı'nın emir subayını arayayım, sorayım' dedim. Yarbay Levent Türkkan'ı cep telefonundan aradım fakat ulaşamadım. Aradan bir süre geçtikten sonra Ahmet Çotuk mu beni aradı, ben mi onu aradım, hatırlamıyorum. Ahmet Çotuk'a, 'Bu işin içinde ben yokum, Hulusi Paşa'nın bu işin içinde olduğunu sanmıyorum.' dedim. Bu konuşmaları yaparken ben İzmir yoluna doğru dönmüştüm. Yanımda bulunan, isminin arabada Yarbay Emin olduğunu öğrendiğim şahıs bana 'İzmir Çiğli'deki 2. Hava Üs Komutanlığına en yakın askeri birliğe gidelim.' dedi. Bu teklif bana makul geldi. Ben de İzmir yoluna döndüm, saat 01.30 sıralarında İzmir'deki Hava Üs Komutanlığına geldik."

"VATANDAŞLARLA BERABER KORNA ÇALDIM"

Yazıcı'nın 2. Hava Üs Komutanlığına girerken askerlerin kendilerine buraya gelme nedenlerini, kendisinin de darbe girişimi olduğunu söyleyip, geceyi orada geçirip geçiremeyeceklerini sorduğunu, içeri alındıklarını, televizyondaki darbe girişimi faaliyetlerinin devam ettiğini gördüğünü söylediği belirtildi.

Askeri birlikte televizyon açıkken uyuyakaldığını anlatan Yazıcı'nın, "07.30'da Ankara'ya doğru yola çıktım. Yoldayken Yiğit Bulut ve Lütfullah Göktaş isimli başdanışmanlar beni aradılar. 'İstanbul'a gitmemin nedenini' söylediler. 'Ne yapmam gerektiğini, Hasan Doğan'a sormamı söylediler.' Lütfullah Göktaş da Cumhurbaşkanı'nı arayıp aramadığımı sordu. 'Aramadım' dedim. 'Keşke arasaydın, İstanbul'a gelmen daha uygun olur.' dedi. Bunun üzerine Ankara yerine İstanbul'a gitmeye karar verdim. İstanbul yoluna döndükten bir süre sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan aradı. 'İstanbul'a değil, Ankara'ya gelmemin uygun olacağını' söyledi. Bunun üzerine İstanbul yolundan tekrar Ankara'ya döndüm. 22.30 sıralarında Ankara'ya, lojmana geldim. Sonra Beştepe'ye gitmek için yola çıktım. Konvoya takıldım, vatandaşlarla beraber konvoyla korna çaldım." ifadelerini kullandığı kaydedildi.

"BÜYÜK BİR HATA OLDUĞUNU KABUL EDİYORUM"

Beyanlarının ardından cumhuriyet savcısının sorularını yanıtlayan Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile bazı danışmanların kendisini arayıp, darbe olup olmadığını sormaları üzerine neden taleplere cevap verdiğinin sorulması üzerine, "O sırada darbe girişimi olduğu için Hasan Doğan'a, Fahri Kasırga'ya dönüş yapmadım. Sadece Ahmet Çotuk ile görüştüğümde Levent Türkkan'a telefonu kapalı olduğu için ulaşamadığımı söyledim." dediği öğrenildi.

Darbe girişimini öğrendikten sonra neden Marmaris'e değil de İzmir'e gittiği sorulan Yazıcı'nın, "Marmaris civarlarının karışık olduğunu öğrendiğim için en yakın askeri birliğe teslim olmak amacıyla İzmir Çiğli'deki komutanlığa gittik." diye konuştuğu belirtildi.

Albay Yazıcı'nın, bulunduğu yere en yakın birlik yerine neden İzmir'e gittiği sorusuna da "Aracımda bulunan Emin isimli yarbay öyle söylediği için oraya gittim." karşılığını verdiği kaydedildi.

Yazıcı'nın daha önce tanımadığı birini neden aracından indirmeyip İzmir'e götürdüğünün sorulması üzerine de "Keşke aracımdan indirseydim. Keşke İzmir yerine Marmaris'e gitseydim. Bunun büyük bir hata olduğunu kabul ediyorum." dediği öğrenildi.

"BU SORUYA MANTIKLI BİR CEVABIM YOKTUR"

Darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı'nı neden aramadığı, güvenliğinin yerinde olup olmadığını, güvenlik tedbirleri ile ilgili neler yapabileceğini niçin sormadığı sorusu üzerine Yazıcı'nın, "Bu soruya verilecek mantıklı bir cevabım yoktur." diye yanıt verdiği kaydedildi.

Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı otelin bilgisini ilgisiz kişilere niçin verdiği sorusunu da "Bu bilgi basında da çıktığı, bir tehlike görmediğim için, gizli bir yanı kalmadığından söyledim." şeklinde cevapladığı belirtildi.

"BEN FETÖ'CÜ DEĞİLİM"

Ali Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının kodunu helikopter pilotlarına sorup sormadığı yönündeki soru üzerine de "Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiği ya da gideceği sırada bindiği uçağın havadaki ve radardaki kodunu kimseye sormadım. Öğrenmedim, bu bilgiyi kimseye vermedim. Bu, ispat edilirse her türlü cezaya razıyım. Fetullah Gülen'i televizyonlardan tanıyorum. Askeri okullarda okuduğum yıllarda Fetullah Gülen ile hiç görüşmedim, evlerinde kalmadım, hiç cemaat abisi tanımadım. Ben, FETÖ'cü değilim. Benim için Fetullah Gülen terör örgütü lideridir." dediği kaydedildi.

"UÇAĞIN KODUNU SORDUYSAM BENİ İDAM ETSİNLER"

Cumhurbaşkanı'nı korumakla görevli olmasına rağmen darbe girişimi sırasında Erdoğan'ın yanına gitmek yerine askeri birliğe gitmeyi tercih etme nedeni sorulan Yazıcı'nın, "Düşünemedim. Marmaris yerine İzmir'i tercih ettim ve yanlış tercih yaptım. Bu tercihim nedeniyle pişmanım. Darbe girişiminin içinde olduğumu kabul etmiyorum. Fetullah girişiminin içinde değilim. Eşim Ankara'da öğretmendir. Eşimle ben doğum günü partisinde tanıştık ve evlendik. Beni, Fetullah Gülen cemaati evlendirmedi. O grupla da herhangi bir ilgim yoktur. Cumhurbaşkanı'nın bineceği uçağın kodunu sormadım. Sorduysam ve birine verdiysem beni idam etsinler. Yok, sormayıp vermemişsem serbest bırakılmayı talep ediyorum ancak darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığımı, Cumhurbaşkanı'nın yanına gitmeyip, İzmir'e gitmekle hatalı olduğumu kabul ediyorum. Kutsi Barış'a, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin adını söylemekle de hata ettiğimi kabul ediyorum." şeklinde savunma yaptığı öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Başyaveri: Uçağın Kodunu Sorduysam Beni İdam Etsinler
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Başyaveri: Uçağın Kodunu Sorduysam Beni İdam Etsinler - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (1)

  • adım vatan soyadım bayrak : idam edemeyeceklerini biliyorsun öyle konuşuyorsun . idam gelmesi gerek bu bir . ikincisi ise geln idam eski idam edilecekleri kapsamaz ulan siz varya Siz yilansiniz 0 0 Yanıtla
  • Enerji Bakanı Bayraktar, Sakarya gaz sahasında yeni bir keşif kuyusu kazılacağını açıkladı
    21:19 Enerji Bakanı Bayraktar, Sakarya gaz sahasında yeni bir keşif kuyusu kazılacağını açıkladı

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, Sakarya gaz sahasında yeni bir keşif kuyusu olan 'Göktepe 1' adlı kuyunun kazılacağını duyurdu. Bayraklar, bu kuyudan önümüzdeki haftalarda yeni bir keşif ve ilave rezerv bulmayı umduklarını belirtti. Ayrıca, Sakarya gaz sahasında günlük gaz üretimini artırarak, Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacını karşılamayı hedeflediklerini söyledi.

  • Solingen'de Yangında Hayatını Kaybeden Aile İçin Anma Töreni Düzenlendi
    21:19 Solingen'de Yangında Hayatını Kaybeden Aile İçin Anma Töreni Düzenlendi

    Almanya'nın Solingen kentinde çıkan yangında hayatını kaybeden Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı olan aynı aileden 4 kişi için anma töreni düzenlendi. Törene katılanlar, olayın aydınlatılmasını istedi. 1993'te aynı kentte yaşanan Solingen faciasında da 5 aile ferdinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

  • Fatih'te İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto eden 4 bin kişi toplandı
    21:13 Fatih'te İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto eden 4 bin kişi toplandı

    Fatih'te yaklaşık 4 bin kişi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Sultanahmet Meydanı'nda toplandı. Protestocular, İsrail aleyhine slogan atarak Eminönü Meydanı'na yürüdü. Gruptakilere yerli ve yabancı turistler de destek verirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı. Katılımcılar, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının görmezden gelindiğini belirterek, soykırımın durdurulması çağrısında bulundu.

  • Ankara'da Engellilerin Katılımıyla Gerçekleştirilen 'Resim Workshop' Sergisi Açıldı
    21:13 Ankara'da Engellilerin Katılımıyla Gerçekleştirilen 'Resim Workshop' Sergisi Açıldı

    Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Resim Workshop' projesinin sergisi, engellilerin katılımıyla açıldı. Keçiören Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde düzenlenen programda, 22 engelli bireyin hayal dünyalarından oluşan resimler sergilendi. Program, engellilerin yaratıcılıklarını geliştirmeyi ve toplumsal yaşama aktif katılımlarını artırmayı hedefliyor.

  • Giresun'da minibüs devrildi: 4 yaralı
    21:11 Giresun'da minibüs devrildi: 4 yaralı

    Giresun'un Bulancak ilçesine bağlı Elmalı köyünde R.K. idaresindeki minibüsün devrilmesi sonucu sürücü ve beraberindeki Turgut, Durmuş ve Durdane Karahasan yaralandı. Yaralılar, 112 Acil Sağlık ekiplerince hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.

  • TİKA, Kolombiya'da ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yaptı
    21:11 TİKA, Kolombiya'da ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yaptı

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kolombiya'nın başkenti Bogota ve Maicao kentinde düzenlenen 'Ramazan Programı' kapsamında ihtiyaç sahiplerine 400 gıda paketi ulaştırdı. Yardımlar, Bogota'daki Abou Bakr Al-Sıddık Camii, İstanbul Camii ve El Kurtubi İslami Araştırmalar Merkezi ile Maicao'daki Omar İbn Al-Jattab Camisi'ne teslim edildi ve yetkililer tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. İstanbul Camii Başkanı Carlos Sanchez, Türkiye ve TİKA'ya verdikleri destek için teşekkür etti.

  • Anadolu Alimler Birliği: Mahalli İdareler Genel Seçimleri Ümmetin ve Milletin Geleceğini Düşünme Zamanıdır
    21:09 Anadolu Alimler Birliği: Mahalli İdareler Genel Seçimleri Ümmetin ve Milletin Geleceğini Düşünme Zamanıdır

    Anadolu Alimler Birliği, Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde yaptığı açıklamada, tüm kardeşlere ümmetin ve milletin geleceğini düşünmeleri çağrısında bulundu. Açıklamada, seçimlerin sadece yerel seçim olarak algılanmaması gerektiği vurgulanarak, Türkiye'nin İslami kimliği, ruhu ve kaderini belirleyecek kritik bir seçim olduğu ifade edildi. Ayrıca, İstanbul ve büyükşehirlerde tehlikeli bir projenin olduğu ve partilerin değil ümmetin ve milletin geleceğinin düşünülmesi gerektiği vurgulandı.

  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: İstanbul'un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok
    21:09 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: İstanbul'un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen bir programda konuştu. Yılmaz, İstanbul'un yatırım oranının en fazla azalan il olduğunu belirterek, İstanbul'un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü olmadığını söyledi.


Advertisement