Uftaa Global Turizm Ofisi İstanbul'da Açıldı - Son Dakika
Güncel

Uftaa Global Turizm Ofisi İstanbul'da Açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "ABD Başkanı Sayın Trump'ın son almış olduğu kararı dünya barışına hizmet etmeyen, aksine bölgede ve dünyada yeni karışıklıkların kapısını açan anlamsız, faydasız, pervasız ve hiçbir şekilde insanlığa faydası olmayan bir karar karar olduğunu ifade etmeyi...

09.12.2017 16:26
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "ABD Başkanı Sayın Trump'ın son almış olduğu kararı dünya barışına hizmet etmeyen, aksine bölgede ve dünyada yeni karışıklıkların kapısını açan anlamsız, faydasız, pervasız ve hiçbir şekilde insanlığa faydası olmayan bir karar karar olduğunu ifade etmeyi bir borç telakki ediyorum." dedi.

Dünya Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu (UFTAA) Global Turizm Ofisi açılışında konuşan Kurtulmuş, turizm ve siyasetin dilinin birbirinden farklı olduğunu belirterek, turizmin gerginlikleri azaltacak potansiyele sahip olduğunu söyledi.

UFTAA'nın İstanbul'da ofis açmasının Türkiye için son derece önemli ve değerli olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Ülke ekonomileri ve küresel ekonomi için turizmin son derece önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Turizmin yaklaşık 7,6 trilyon dolarlık büyük bir pastaya sahip olduğunun farkındayız. Ayrıca önümüzdeki 10 yıl boyunca turizmin tüm dünyada da önemli bir şekilde gücünü artırmakta olduğunun da farkındayız. Bugün burada bu açılış vesilesiyle şunun altını çizmek daha doğru olur kanaatindeyim. Turizm ekonomik bir faaliyet alanı olduğu kadar belki ondan çok daha önemli olan kısmı, turizmin ve kültürün dünya barışına katkıda bulunma kapasitesinin çok yüksek olmasıdır. Turizm ve kültür, dünyada yumuşak güç olarak kullanılabilecek en nadide enstrümanlardandır. Hele bizim gibi büyük bir kültürel zenginliğe, çeşitliliğe sahip olan, turizm açısından da 12 ay Türkiye'nin yedi bölgesinde, hemen her farklı bölgesinde muazzam güzelliklere sahip olan olan bir ülkenin bu turizm potansiyelini yumuşak güç olarak kullanması bu ülkenin en önemli zenginlik ve değerlerinden birisidir."

"Terör bir bumerang gibi kendisine destek veren ülkeleri tehdit eder"

Kurtulmuş, dünyanın siyasi gerginlikler ve terörün başka unsurlarının uluslararası siyasetin de bir aracı haline geldiği bugünlerde bu anlamda barışa katkı sağlayacak her türlü çabaya büyük ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararına değinen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ükelerin siyasetçilerinin üzerine düşen en büyük sorumluluklardan bir tanesi de dünyayı hem terörden korumak hem de dünyada yeni karışıklıklara neden olacak adımları atmaktan kaçınmaktır. Bu çerçevede ABD Başkanı Sayın Trump'ın son almış olduğu kararı dünya barışına hizmet etmeyen, aksine bölgede ve dünyada yeni karışıklıkların kapısını açan anlamsız, faydasız, pervasız ve hiçbir şekilde insanlığa faydası olmayan bir karar karar olduğunu ifade etmeyi bir borç telakki ediyorum. Türkiye olarak bu kararı tanımadığımızı, Kudüs'ün tarihi itibarıyla çok kültürlü, çok dinli, farklı etnik yapılardan, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı önemli kadim şehir olduğu ve bu anlamda Kudüs'ün bu çok kültürlü yapısını bozacak her türlü siyasi kararın son derece yanlış, son derece vahim ve telafisi güç sonuçlar düşürecek karar olduğunu ifade etmek istiyorum. Dünyadaki siyasi liderlere turizm sektörünü de ilgilendiren bir başka tavsiyemiz de şu olacaktır. Terör bir insanlık suçudur. Terörün herhangi bir şekilde maalesef bir dış politika aracı ya da vekalet savaşlarının bir aracı olarak kullanılmasının hiçbir ülkeye zerre miktar faydası olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Terör faaliyetlerine samimi olarak karşı çıkmamız, bütün barıştan yana olanların, demokrasiden, huzurdan yana olanların bir barış cephesi anlayışı ile bir arada durmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. 'Şu terör örgütü kötüdür ona karşı çıkalım, bu terör örgütü iyidir' ona destek olalım derseniz bu terör örgütleri öncelikli olarak bir süre sonra kendisini destekleyenlere geri döner, bir bumerang gibi kendisine destek veren ülkeleri, çevreleri tehdit eder, onlara da zarar verir. Onun için herkesin burada samimi olması, açık görüşlü olması ve hep beraber hiçbir fark gözetmeden dünyadaki bütün terör örgütlerine karşı tek vücut olarak bir siyaset geliştirmesi şarttır."

- "Türkiye'nin barışı taşıma noktasında çok büyük bir potansiyeli olduğunu biliyoruz"

Bakan Kurtulmuş, "Türkiye'nin, bir barış köprüsü olmanın ötesinde asırlar boyunca bütün çevresinde, hakim olduğu geniş coğrafyada barışı, adaleti, insanlığı sağlamış olan bir medeniyetin temsilcisi olduğunu söyledi.

Osmanlı Devleti'nin Filistin ve Balkanlarda hüküm sürdüğü dönemlerdeki adalet anlayışına vurgu yapan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bugün ortalığın kan gölüne döndüğü Filistin topraklarında dört asır boyunca bizim ecdadımız hükmetti. Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler yan yana yaşadılar, 72 millet yan yana yaşadı. Bu dört asır boyunca hatta dört asrı aşkın süre içerisinde bir tane din savaşı yok, bir tane mezhep savaşı yok, bir tane etnik çatışma yok. Herkes barış içerisinde yaşadı. Herkes dilediğine dilediği şekilde inandı, dilediği kıyafeti giydi, dilediği şekilde kurumlarını geliştirdi, ticaretini, seyahatini yaptı ve dört asır boyunca o coğrafya büyük bir barış adası haline geldi. Aynı şekilde altı asrı aşkın bir süre Balkan coğrafyasında bulunduk. Orada bütün farklı ırklar, Boşnaklar, Sırplar, Arnavutlar, Hırvatlar, Bulgarlar, Türkler, Pomaklar bir arada yaşadı. Müslümanlar Sünnileriyle, Bektaşileriyle, Hristiyanlar Ortodokslarıyla, Katolikleriyle hep beraber bir arada yaşadılar. Yahudiler de aynı şekilde yaşadı. İnanır mısınız altı asır boyunca orada da hiçbir din savaşı, hiçbir mezhep ve etnik çatışma olmadı. Biz böylesine büyük bir birikime sahip olan bir millet olarak da dünya barışına katkıda bulunmak için çok önemli bir zenginliğin sahibi olduğumuzu biliyor, turizme de kültüre de bu amaçla önemli bir şekilde üzerine eğilmemiz ve Doğu ile Batı arasında, Müslüman dünyası ile Hristiyan dünyası arasında, zengin kuzey ile yoksul güney arasında köprü vazifesi gören bu Türkiye'nin aynı zamanda barışı taşımak noktasında, barışı coğrafyalar arasında önemli bir ortak değer olarak geliştirmek bakımından da çok büyük bir gücü ve potansiyeli olduğunu biliyoruz."

"Turizm kendi kuralları ve diliyle çalışıyor"

Turizmin dilinin siyasetin dilinden farklı olduğunu aktaran Kurtulmuş, turizmin kendi dili ve kuralları içinde aslında siyasette ortaya çıkan bazı gerilimleri de azaltacak potansiyele sahip olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin son yıllardaki terör ve bazı Avrupa ülkelerinin kara propagandasına rağmen turizmdeki ilerleyişinin devam ettiğini bildiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Örnek olarak geçtiğimiz iki-iki buçuk yıl içerisinde Avrupa'da seçimler vardı. Hem terör örgütlerinin oralarda Türkiye karşıtı propagandaları vardı. Seçimler dolayısıyla gelişen İslam ve yabancı karşıtlığı somut bir şekilde Türkiye düşmanlığına evrildi. Terör örgütleri PKK'dan FETÖ'nün birtakım uluslararası şebekelerine kadar herkes Türkiye'ye karşı algı kampanyası oluşturdu. Hatta Avrupa'nın koca koca siyasetçileri 'Sakın ha Türkiye'ye gitmeyin, Türkiye güvenli bir bölge değildir' dediler. Bunları hep beraber yaşadık. Ayrıca Rusya ile aramızda uçak olayı dolayısıyla büyük sıkıntılar yaşadık. Normal şartlarda baktığınız zaman bu kadar kısa süre içerisinde Almanya'dan bize bu yıl 3 milyona yakın turist geldi. Alman siyasetçilerin Türkiye'ye karşı sözlerine baksanız hiçbir Alman'ın bavulunu alıp Türkiye'ye gelmemesi lazım. Rus turistleri 4,5 milyonu aştı. Gayet güzel toparlanma noktasındayız. Turizm kendi kuralı ile çalışıyor. Çünkü bir kere Türkiye'ye gelen Alman'dır, Ukraynalı'dır, Rus'tur, Uzak Doğu'dan gelen misafirlerimizdir, herkes biliyor ve görüyor ki Türkiye muazzam güzellikleri olan bir ülkedir. Türkiye çok engin zenginlikleri, derinlikleri olan bir ülkedir. Türkiye dünyanın kültür hazinesidir. Türkiye bu anlamda da hiç kimsenin unutamayacağı kadar halkının misafirperver olduğu bir ülkedir. Bunu görenler Türkiye'ye gelmeye devam ettiler. Demek ki turizm kendi kuralları ve diliyle çalışıyor. Bu barış dilini daha fazla artıracağız. Biz dünya barışına da katkı sağlayacak olmasından dolayı bu büronun burada olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hem de Türkiye'nin barışa verdiği önemi, turizm üzerinden geliştirmeye çalıştırdığı dili ortaya koymak bakımından buradayız."

Açılışa katılan UFTAA Başkanı Sunil Kumar ise UFTAA'nın Türkiye'de aktif olarak bulunmasının önemli olduğunu dile getirdi.

UFTAA'nın Global Turizm Ofisi'nin bir buluşma noktası olacağını ifade eden Kumar, "UFTAA'nın odaklandığı 3 ana nokta vardır. Dünya turizmi buluşma noktası olmak, eğitim ve barış için turizm. Bu ana noktalarla ve odaklanacağımız çalışmalarla İstanbul'da, TÜRSAB'ta olmak bizim için gurur verici. TÜRSAB Genel Sekreteri ve yönetim kurulu üyemiz Çetin Gürcün'ün de önerisiyle Dünya Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu'nun (UFTAA) adı Global Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu oldu. Böylece barış için turizm çalışmalar yapacağımızı, global bir çerçevede çalışacağımızı tekrar belirtmiş olduk. TÜRSAB'a İstanbul'u turizmin, barışın ve eğitimin merkezi yapma fırsatı verdikleri için teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise UFTAA'nın Türkiye'de Global Ofisi'nin açılmasın bir barış göstergesi olduğunu belirterek "Bu bir barış toplantısıdır. Türkiye olarak her zaman barışın yanında ve destekçisi olmalıyız. Biz TÜRSAB olarak yürüttüğümüz tüm çalışmaları, gerçekleştirdiğimiz fuarları ve road showları barış çerçevesinde yapıyoruz. Bu doğrultuda da UFTAA için bundan sonra çok çalışacağız ve gelişmesine yardımcı olacağız." dedi.

Konuşmaların ardından Bakan Kurtulmuş, UFTAA ve TÜRSAB yöneticileri UFTAA Global Ofisi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Uftaa Global Turizm Ofisi İstanbul'da Açıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement