Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) sunduğu Suriye'de kimyasal silah kullanımının soruşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) mekanizması kurulmasını talep eden karar tasarısına ilişkin, "(Bu tasarıyı) Sadece bir ülke, aynı zamanda bizim dostumuz olan Rusya veto etti. Şimdi daha büyük bir risk altındayız. Belki diğer müttefiklerimizden biri müdahale edecek veya saldıracak." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı'nın açış konuşmasında, 68 ülkeden Ankara'ya gelen genç diplomatları selamlayarak akademisyenler ve diplomatlardan çeşitli konularda alacakları eğitim programında kendilerine başarılar diledi.

Küreselleşen dünyada etnik milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, göçmen karşıtlığı, İslamofobi, antisemitizm gibi yükselen bazı eğilimler olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bütün bunların hepsine karşıyız. Bu tür yersiz korkuların hepsine karşıyız." diye konuştu.

Çavuşoğlu, dünyanın farklı bölgelerindeki terör örgütlerinin farklı ideolojileri temel alsa da tümünün hedeflerinde masum insanların bulunduğuna dikkati çekti.

Suriye, Irak, Yemen, Libya'da devam eden çatışmaların yanında bölgede birçok dondurulmuş çatışma olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, bunlara Azerbaycan'ın işgal altındaki toprağı Karabağ, Gürcistan'daki Abhazya, Güney Osetya'daki durum ve Kırım'daki problemler ile Kıbrıs sorununu örnek verdi.

Kıbrıs'taki sürece değinen Çavuşoğlu, "Siyasi bir çözüm elde etmek için uğraşıyoruz. Geçen yıl Kıbrıs Konferansı'nda elimizden gelenin en iyisini yaptık ancak olmadı. Şu anda iki tarafta da seçimler tamamlandı. Şimdi başka bir yol denemeliyiz. Hangi konuları tartışacağımız konusunda mutabık kalmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Bütün bu dondurulmuş ihtilafların bölgedeki istikrara tehdit oluşturduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, özellikle Balkanlarda ellerinden gelenin en iyisini yapsalar da zaman zaman gerginliğin yükseldiğini gördüklerini söyledi.

Çavuşoğlu, bu gibi sorunlara rağmen kötümser olmadığını kaydederek bahsettiği problemlerin yanında farklı alanlarda birçok fırsatın da bulunduğunun altını çizdi.

Girişimci Diplomasi ve İnsani Dış Politika öncelik

Türkiye'nin yalnızca bu gibi sorunlarla değil birçok farklı mesele ile uğraştığını ifade eden Çavuşoğlu, "Türkiye olarak girişimci diplomasi ve insani dış politika uygulamak için elimizden geleni yapıyoruz. Girişimcilik bizim için çok önemli, ekonomi, sosyal politika, diplomasi, siyasi ikili ilişkiler gibi her alanda çok etkili." dedi.

Çavuşoğlu, insani politika olmadan siyaset yürütmenin zor olduğunu vurgulayarak "Bütün bu sorunların birçok etkileri mevcut. Terörizm, iklim değişikliği, doğal afetler, kötü ekonomi ve işsizlik gibi durumların en nihayetinde insani sorunlara yol açtığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Dünyadaki sığınmacıların beklentilerini karşılamalıyız"

Bugün dünyada yaklaşık 70 milyon göçmen, sığınmacı ve yerlerinden edilmiş kişinin bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu sayı İkinci Dünya Savaşı zamanındaki hasardan fazla. Dolayısıyla bu insanlara ulaşmamız gerekiyor. Onların beklentilerini karşılamamız gerekiyor." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de neredeyse 1 milyonu okul çağındaki çocuklardan oluşan 3,4 milyon Suriyeli olmak üzere birçok sığınmacının olduğunu hatırlatarak "Meseleye güvenlik açısından bakarsak insani politika konusunda başarısız oluruz. Bunun yerine soruna insani bir perspektifle yaklaşmamız gerekiyor." dedi.

Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de eğitim ve sağlık gibi hizmetlerden ücretsiz yararlanabildiğini belirten Çavuşoğlu, ayrıca sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılamak için yeni konutlar veya iki ya da üç odalı konteyner projelerinin gündemde olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı Operasyonu ve Zeytin Dalı Harekatı ile Suriye'de güvenli bölgeler oluştuğunu ve bazı sığınmacıların gönüllü olarak ülkelerine dönme fırsatı elde ettiklerini kaydetti.

Türkiye'nin dünyanın her yerinde kalkınma ve istihdam projelerini desteklediğini dile getiren Çavuşoğlu, bu minvalde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) dünya çapında gerçekleştirdiği çalışmaları örnek verdi. Çavuşoğlu, "Bütün bu kalkınma projelerini yalnızca kendi bölgemizde değil, bütün dünyada desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Çavuşoğlu, Türk ekonomisinin hem Avrupa'da hem de G20 ülkeleri arasında hızlı bir büyüme gösterse de en gelişmiş ülkeler arasında olmadığını söyledi.

"Cenevre süreci yeniden canlandırılmalı"

Türkiye'nin elinden gelenin en iyisini yaparak bölgedeki sorunlara çözüm bulmaya çalıştığını, terörizmle hiçbir ayrım yapmadan mücadele ettiğini anlatan Çavuşoğlu, Suriye'de de siyasi çözüm için Astana, Soçi ve Cenevre süreçleri yoluyla çabaladıklarını vurguladı.

Bu ülkede çatışmaların başlamasından itibaren çeşitli mekanizmalarla çözüm için çalıştıklarını dile getiren Çavuşoğlu, Astana ve Soçi sayesinde çatışmasızlık bölgeleri oluşturma ile ateşkes ve insani yardım sağlama noktasında önemli ilerlemeler kaydettiklerini anlattı.

Çavuşoğlu, "Cenevre sürecini yeniden canlandırmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle Soçi zirvesini Cenevre süreciyle bağlantılandırdık." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Suriye'de demokratik, adil ve şeffaf seçim ortamının hazırlanması için yardım edilmesi gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu şekilde hareket etse de kapasitesinin sınırlı olduğuna dikkati çekti.

"Tüm bölgeyi değiştiremeyiz ve tüm dünyayı değiştiremeyiz." diyen Çavuşoğlu, Balkanlarda ve Kafkasya'da yürüttükleri üçlü mekanizmaların oldukça etkili olsa da yeterli olamayacağını kaydetti.

Sorunların çözümü veya çatışmaların önlenmesi noktasında Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi gibi uluslararası veya bölgesel örgütlerin sorumluluk taşıması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, bu örgütlerin çoğunun sorunları çözmek ve önlemek için yeterli kapasiteye ve etkiye sahip olmadığını, yeniden şekillenmesi gerektiğini vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BM kapsayıcı, temsil edici, daha etkili ve daha uygulanabilir olmalı. Aynı şekilde Güvenlik Konseyinin de reforma ihtiyacı var. Suriye'de kimyasal saldırının araştırılması için BM mekanizması kurulmasına ilişkin karar tasarısı görüşmesi vardı. Biz de destekliyorduk. Sadece bir ülke, aynı zamanda bizim dostumuz olan Rusya veto etti. Şimdi daha büyük bir risk altındayız. Belki diğer müttefiklerimizden müdahale edecek veya saldıracak. Sadece bir ülke hayır dediğinde BM hiçbir konuda karar alamıyor. Bu nedenle bu değişmeli ve Güvenlik Konseyinin kompozisyonu da değişmeli."

Çavuşoğlu, gerek BM gerek AB'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulduğunu ve o dönemin ihtiyaçlarını karşıladığını fakat günümüz gerçeklikleri için yeterli olmadığını anlattı.

AB'nin komşuluk, genişleme, ekonomi ve diğer birçok politikasında başarısız olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, göçmenler politikasında ise Türkiye sayesinde çözüm bulunsa da başarılı bir şekilde sonuçlandırılamadığını ifade etti.

NATO'nun da reforma ihtiyacı olduğunu belirten Çavuşoğlu, yumuşak güç kullanımını dikkate alması gerektiğine işaret etti.

Diplomatlara seslenen Çavuşoğlu, "Belki bazılarınız ileride dışişleri bakanı olacak. Tüm sorunları çözemeyiz ama bu yolda oldukça katkı sağlayabiliriz." dedi.?

Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı

Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisince yabancı diplomatlara yönelik ikili ve çok taraflı eğitim programları kapsamındaki Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı, 1992'den bu yana düzenleniyor.

Farklı ülkelerden davet edilen genç diplomatların diplomasi yetenek ve becerilerinin geliştirmesine katkıda bulunma ve güncel Türk dış politikası ile uluslararası sorunlara ilişkin bilgilendirme yapma hedefini taşıyan program, 5 kıtada 131 ülkeyi kapsıyor.

Programın katılımcılarına, uluslararası siyasi ve ekonomik konular, dünya gündeminde öne çıkan güncel gelişmeler, bölgesel gelişmeler, Türk dış politikası, Türkiye ekonomisi, Türk tarihi, kültürü, sanatı, mimarisi, müziği ve dili ile diplomatik beceriler, müzakere teknikleri, hitabet, liderlik, çatışma çözümü gibi alanlarda dersler veriliyor.