Uyuşturucuyla Mücadele Dosyası - Bağımlılığa "Aile İçi İletişim" Kalkan Oluyor - Son Dakika
Güncel

Uyuşturucuyla Mücadele Dosyası - Bağımlılığa "Aile İçi İletişim" Kalkan Oluyor

Psikiyatrist Volkan Şahiner, madde ve teknoloji bağımlılığında aile ile kurulan nitelikli ve sürekli iletişimin tedavi sürecine olumlu etkisi olduğunu bildirdi.

11.03.2018 11:41
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

YEŞİM SERT KARAASLAN - Psikiyatrist Volkan Şahiner, madde ve teknoloji bağımlılığında aile ile kurulan nitelikli ve sürekli iletişimin tedavi sürecine olumlu etkisi olduğunu bildirdi.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM biriminde görevli psikiyatrist Volkan Şahiner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, madde kullanım oranlarının dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de nispeten yükseldiğini söyledi.

Uyuşturucu çeşidi ve sayısında önemli artış olduğunu ifade eden Şahiner, "Bu artışlar sonucunda da kişiler, bazı maddeleri çok rahat deneyebilir hale geldi. Söz konusu maddelere ulaşım, gelişen teknolojiyle beraber kolaylaştı. Dolayısıyla, uyuşturucunun çeşidi ve kullanıcı sayısında bir miktar artış gerçekleşti." değerlendirmesinde bulundu.

Şahiner, çocukların, özellikle akıllı telefonlar ve bilgisayarlar üzerinden istenilmeyen bilgiye ulaşabildiğini aktararak, ailelerin mutlaka çocuklarının hangi sitelere girip çıktığı, telefon ve bilgisayarı ne amaçla kullandığını takip etmesi gerektiği uyarısı yaptı.

Uyuşturucu bağımlılığında etkenlerin iyi belirlenmesi ve buna yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Şahiner, "Uyuşturucu bağımlılığında en önemli etkeni merak oluşturuyor. Merakı aile ve arkadaş çevresinden ediniyor. Uyuşturucu satıcılarının bu maddeleri özendirici propagandası oluyor. Stresin geçebileceği ya da belli psikolojik sorunların ilgili maddelerin kullanılmasıyla çözümlenebileceği iddia ediliyor." dedi.

"Aile çocuğuyla sağlıklı iletişim kurmalı"

Şahiner, ailelerin bu konuda duyarlı olması ve çocuğuyla yakın ilişki kurması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bağımlılığın önlenmesinde en etkili rol ailelere düşüyor. Çalışmalar gösteriyor ki çocuğun sosyal medya, internetle kurduğu iletişimi artarken, aileleriyle olan iletişimleri ise azalıyor. Aileler, çocuklarıyla eskisi kadar iletişim kuramıyor. İletişim kanalları tıkandığında da aile, çocuğunun ne yaptığı konusunda yeterli fikre sahip olamıyor. Çocuklarla iletişimin kopartılmaması lazım çünkü çocukta değişikliği fark etmek için onu iyi tanımak lazım.

Yakın iletişim kurulduğunda, çocuktaki uyku sorunu, eve farklı saatlerde gelme, okul başarısında düşme, yeme-içme alışkanlığında değişiklik, farklı gerekçeler göstererek evden para alma, yalana başvurma gibi şeyler aile tarafından kolayca tespit edilebilir. Sağlıklı iletişim kurulduğunda, bu değişiklikler çok daha erken dönemde fark edilebiliyor. Ailesinin desteğini yanında hisseden çocuk, tedaviye başlıyor ve tamamlıyor."

"Toplumsal damgalama ortadan kaldırılmalı"

Şahiner, toplumsal damgalamanın da ortadan kaldırılması gerektiği uyarısında bulunarak, bu kişilerin madde kullandığı dönemlerde kişilik ve ahlaki dejenerasyona bağlı olarak normalde yapmadıkları ve yapmayacakları davranışları sergileyebildiğini söyledi.

Maddenin etkisi geçtiğinde kişilerin bu tür davranış biçimlerinden uzaklaştıklarının altını çizen Şahiner, "Onlar da sizin bizim gibi kişiler. Karşılıklı ilişkinin artması, aile ve sosyal çevre etkileşimiyle birlikte tamamen normalleşiyorlar." dedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Uyuşturucuyla Mücadele Dosyası - Bağımlılığa 'Aile İçi İletişim' Kalkan Oluyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement