Varna Toplantısı Türkiye-Ab İlişkilerinde Önemli Bir Adım"

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Varna toplantısının, Türkiye ve Avrupa Birliği'nin (AB) birbirlerini daha iyi anlamaları ve ilişkilerin onarılmasında önemli bir adım olduğunu belirtti.

Ayhan Zeytinoğlu, yaptığı yazılı açıklamayla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AB kurum liderleri arasında gerçekleşen Varna toplantısının sonuçlarını değerlendirdi.

Toplantıda, Türkiye ve AB'nin diyaloğu açık tutma ve iş birliğini devam ettirme yönünde iradelerini ortaya koymalarının önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, "Varna toplantısı, Türkiye ve AB'nin birbirlerini daha iyi anlamaları ve ortak zemin oluşturma yönünde çaba sarf etmeleri açısından önemli bir adım oldu." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu toplantının Türkiye ve AB arasında güven tesis etmede önemli bir başlangıç olduğunu, ancak bu yönde somut adımların gelmesi gerektiğini vurguladığını aktaran Zeytinoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Avrupa'nın geleceği için iddiasını da ortaya koyan Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin AB genişlemesinden dışlanmasının vahim bir hata olacağını belirterek ve güçlü, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa inşasında ortak hareket etmeyi önererek yapıcı bir gündem oluşturdu. Şimdi bu yapıcı gündemi hayata geçirme zamanı. AB reformlarını yeniden canlandırmak AB'nin de ezberini bozacaktır."

- "Koşullar, ilişkilerin ileriye götürülmesini zorunlu kılıyor"

İKV Başkanı Zeytinoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vize serbestliği, Kıbrıs, terörle mücadele ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında sözlü ve yazılı olarak beklentilerini AB'ye aktarmasının da önemli olduğunu dile getirdi.

Samimi bir diyalog için karşılıklı anlayışın şart olduğunu belirten Zeytinoğlu, Varna'da Türkiye ve AB tarafının karşılıklı olarak öncelikleri ve beklentilerini ortaya koyduğunu aktardı.

Ayhan Zeytinoğlu, şöyle devam etti:

"Herhangi bir ilişkide ilerleme sağlamak için, önce iki tarafın da net olarak pozisyonlarını açıklamaları gerekir. Bu da karşılıklı diyaloğun ilerlemesi için önemli bir adım. Bu zirve toplantısını Türkiye ve AB'nin birbirlerini daha iyi anlamaları ve ilişkilerin onarılmasında önemli bir adım olarak görebiliriz. Bundan sonra adım adım ilişkileri yeniden inşa etmek ve müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olacağı noktaya getirmek gerekiyor. Türkiye'nin AB perspektifinin yeniden canlandırılması, demokrasi, hukuk, hak ve özgürlükler alanında ilerlemenin sağlanması ekonomiden siyasete kadar her alanda olumlu bir ivme yaratacaktır."

Zeytinoğlu, Türkiye ve AB arasındaki karşılıklı bağımlılığın ilişkilerin devamı için bir zorunluluk oluşturduğuna işaret etti.

AB'nin Türkiye'nin hiçbir zaman ihmal edemeyeceği bir oluşum olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, "İhracatımızın yarıya yakınını yaptığımız, üyeliğine aday olduğumuz AB, bir yönetişim sistemi ve reform çıpası olmanın yanında, sosyal ve ekonomik bir model olarak da önemini koruyor. Türkiye de aynı şekilde AB için, güvenlik, enerji tedariki, göç yönetimi, terörle mücadele gibi farklı ve stratejik alanlarda vazgeçilmez bir ülke ve ortak." değerlendirmesinde bulundu.

Bu koşulların, ilişkilerin ileriye götürülmesini zorunlu kıldığını belirten Zeytinoğlu, "Başka bir deyişle, ilişkilerin bozulması ve gerginliğin artması kimsenin yararına olmaz. Sadece Türkiye ve AB için değil, yakınımızdaki coğrafyanın istikrarı ve güvenliği için de, Türkiye'nin AB bütünleşmesine katılımı büyük fark yaratabilir." yorumunu yaptı.