Yalova Üniversitesinden Ortak Açıklama

Yalova Üniversitesi Rektör Vekili ve İslami İlimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Güler Alkan ile öğretim üyeleri, kadına yönelik şiddetin sözde dini gerekçelere dayandırılıp sunulduğu gerekçesiyle ortak bir açıklama yaptı.

Alkan, öğretim üyeleri adına yazılı olarak yaptığı açıklamada, son günlerde sayısı gittikçe artan kadına yönelik şiddet konusunda sözde din alimleri tarafından gerçeği yansıtmayan referansların verildiğine üzülerek şahit olduklarını ifade etti.

Art niyetli çabaların sadece İslamiyet'e zarar vermekle kaldığını, ihlaslı Müslümanları da yaraladığını belirten Alkan, "Fakat dinimizi suistimal etme çabasıyla gaflet içerisinde olan bu topluluğun büyük bir yanlışlık içinde oldukları aşikardır. Bugünün küreselleşen dünyasında yaşanan kavram ve anlam karmaşası, maksatlı ellerin ve tarihi çarpıtarak baştan yazma hevesine girişenlerin işlerini kolaylaştırmaktadır." ifadelerini kullandı.

Açıklamada, sözde din alimlerinin, kendi sapkın düşüncelerini bir topluluğa ya da kamuoyuna kabul ettirmenin en kolay yolu olarak dini referanslara başvurduğunu kaydeden Alkan, "Sözde din alimlerinin heveslerini söndürmek ve herkes için adaletin en önemli temsilcisi olan dinimiz İslamiyet'i, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in rehberliğinde ve ilmi bilginin ışığında değerlendirebilmek için başta kadına yönelik şiddet olmak üzere tüm ahlaka mugayir konulara İslam'ın gerçekleştirmek istediği maksatlara uygun ilmi bir yorum getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Gerek ülkemiz ve gerekse dünyanın diğer bölgelerinde görülen bu tür olayların temelinde İslam'ın insanlığa sunduğu hakikat bilgisinden mahrumiyet ile üstün ahlak öğretilerinden habersizlik yatmaktadır. Bu durumun çözümü de İslam'ın bu hakikat bilgisine sahip olup, üstün ahlak değerleri ile donanmaktan geçer." diye ifade etti.

Kadına yönelik şiddet konusunda büyük hassasiyet taşıdıklarını aktaran Alkan, açıklamanın devamında şunlara yer verdi:

"Bir taraftan tüketim kültürünün bir nesnesi olurken diğer taraftan aile ve toplum içerisinde görülen şiddet olayları işin acıklı yönüdür. Kadınların, sapkın bir düşüncenin sonucu olarak istismara, şiddete, haksızlığa maruz kalması insanlığa hakarettir. Uğradıkları haksızlıklar, adaletsizlikler, ayrımcılıklar karşısında kadınların yanında yer almak, hepimiz için insani bir görevdir.

Konu hakkında gerekli hukuki düzenlemeler yapılırken, ahlaki ve manevi değerlerin ihya edilip, güçlendirilerek, fert ve toplumun bu değerler ışığında eğitimi sağlanmadıkça problemin daha da derinleşip, yaygınlaşacağı unutulmamalıdır."