Yarım Kalan Hayallerini Türkiye'de Gerçekleştiriyorlar - Gaziantep

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Gaziantep'te yaşayan Alaaddin Hüso ile röportaj

Radyo yayına yapan Hüsno'dan detay ve genel görüntü

Favvaz Ömer ile röportaj

Ömer'in tiyatro yaparken detay görüntüsü

Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir ile röportaj Yarım kalan hayallerini Türkiye'de gerçekleştiriyorlar

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, yaşadıkları onca acıya rağmen kendilerine uzatılan dost eliyle yaşama sımsıkı sarılıyor

Suriyeli Ömer:

"Türk kardeşlerimiz ekmeğini, suyunu bizimle paylaştı ve bizler umudumuz olduğu için Türkiye'ye geldik"

Anadolu Platformu Başkanı Aldemir:

"Batı ülkeleri Suriyelilerin içerisinde eğitimlileri seçerek vatandaşlığa alıyor. Onların ülkemizde taşeronluğunu yapanlar ise Suriyelilerin vatandaşlığına karşı sosyal medya üzerinden eylemler yapıyorlar"

Suriyeli sığınmacılar, yarım kalan hayallerini kendilerine kucak açan ve vatanları gibi gördükleri Türkiye'de gerçekleştirmeye çalışıyor.Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, yaşadıkları onca acıya rağmen kendilerine uzatılan dost eliyle yaşama sımsıkı sarılıyor. Bazıları kendileri için hazırlanan modern kamplarda barınan sığınmacıların bir bölümü ise sınır bölgelerine yakın kentlerde kiraladıkları evlerde hayatlarına devam ediyor.Suriyeli sığınmacılar, başta kamu kurumları olmak üzere yardım kuruluşlarından da büyük destek görüyor. Mesleklerini burada devam ettiren sığınmacılar, Türkiye'nin gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor.

"Türkiye'yi özellikle seçtim"

Gaziantep'te yaşayan Alaaddin Hüso, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rejimin saldırılarından kaçarak 3 yıl önce ailesiyle Türkiye'ye sığındığını söyledi.

Mesleğinin elektrik ve elektronik mühendisliği olduğunu hatırlatan Hüso, şöyle konuştu:

"Aynı zamanda yazarım ve Türkiye'de bir Arap radyosunda çalışıyorum. Türkiye'yi özellikle seçtim. Müslüman ve kültürel olarak bize çok yakın olduğu için Türkiye'ye geldik. Bizi sınırlar ayırmıştı şimdi yeniden kavuştuk. Vatan özlemimiz tabii ki var. Suriye'yi özlüyoruz ama Türkiye de bizim vatanımız gibi. Örneğin Türkiye'nin milli maçlarında heyecanlanıyoruz. Türkiye adını duyunca bile çocuklarım büyük bir heyecan duyuyor. Özellikle Gaziantep, Halep'e çok benziyor. Gaziantep Kalesi'ne çıktığım zaman kendimi Halep Kalesi'nde gibi hissediyorum. Türkiye ile damak tadımız bile aynı. Çoğu eğitimli arkadaşım Avrupa ülkelerine gitti ancak ben Türkiye'de kaldım ve buradan vazgeçmeyeceğim."

Hüso, birçok sığınmacının bulundukları şehrin ekonomisine katkı sağladığını vurguladı.

Favvaz Ömer ise Suriye'de tiyatroculuk yaptığını dile getirdi.Şu anda bir fabrikada çalıştığını anlatan Ömer, şunları söyledi: "Yaklaşık 2 yıldır Gaziantep'te yaşıyorum ve çalışarak ailemin geçimini sağlıyorum. Türkiye sağ olsun bize kapılarını açtı. Türk kardeşlerimiz ekmeğini, suyunu bizimle paylaştı ve bizler umudumuz olduğu için Türkiye'ye geldik. Türkiye bizi umduğumuz gibi karşıladı. Fabrikadan kalan boş zamanlarımda tiyatroyla ilgileniyorum. Birçok Suriyeli arkadaşımıza da ders veriyorum. Türkiye'ye aynı evimiz gibi görüyoruz. Buraya çok güzel uyum sağladık. Türkçe'yi de öğrenmeye başladık." diye konuştu.

-"3 milyon Suriyeli, Türkiye için büyük bir kazanım"

Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir de Suriyelilere vatandaşlık verilme isteğinin 100 yıllık yaşanmışlıkları da gündeme getirdiğini ifade etti.

Türkiye ve Suriye arasında çizilen sınırların kabullenilmiş sınırlar olmadığını vurgulayan Aldemir, "Suriyeliler bizim kardeşimiz, akrabamız ve komşumuzdur. Bundan dolayı bu insanlara evimizi ve ülkemizi açtık. Bizim aramızda bir sorun yok. Bakınız Batı ülkeleri Suriyelilerin içerisinde eğitimlileri seçerek vatandaşlığa alıyor. Onların ülkemizde taşeronluğunu yapanlar ise Suriyelilerin vatandaşlığına karşı sosyal medya üzerinden eylemler yapıyorlar." dedi.

Suça karışma oranı düşük olan Suriyelilerin topluma uyum konusunda sorun yaşamadıklarını dile getiren Aldemir, özellikle Gaziantep'te Suriyelilerin hiçbir sorun yaşamadığını belirtti.

Sivil toplum kuruluşları olarak Türklerle Suriyelilerin uyum sağlaması için ellerinden gelen desteği sağladıklarını ifade eden Aldemir, şöyle konuştu:

"Bizler, onlar için sosyal uyum kitapları çıkartıyoruz. Onlarla beraber gazete çıkarıyoruz. Sanatsal ve sportif aktiviteler yapıyoruz. Okullar açıyoruz. Bunlar artıkça da bir sorun gibi görünen Suriyeliler, Türkiye'ye büyük bir katkı sağlayacak. Mesela Türkiye, Orta Doğu'ya önemli miktarda ihracat yapıyor. Dolayısıyla Arapça bilen 3 milyon insan önümüzdeki günlerde Türkiye için büyük bir fırsat ve kazanımdır. Bunu iyi değerlendirip Suriyelileri küstürmemeye, incitmemeye hem insani hem de sosyal, kültürel açıdan daha hassas bir şekilde ele almalıyız."