Cübbe taktı, sarıkla şalvarla gezdi, sonra tekrar takım elbiseye döndü. Kimi "Delirdi" dedi, kimi de "Meczup". O ise "Bataklık ve pislikteydim. Doğru yolu buldum" diyor.
Bir döneme damga vuran isimlerin başında gelen Yaşar Alptekin, hayatındaki değişimle ilgili Posta gazetesindenAlev Gürsoy Cimin'e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Değişmeye Sakıp Sabancı'nın cenazesinde karar verdiğini belirten Alptekin, " Türkiye'nin yarısına sahip servet sahibi biri ölmüş, giderken yanında bir bez parçası dışında bir şey götüremiyor" ifadelerini kullandı.
- Bu dönem nasıl başladı?
Y.A: Ben son derece modern, laik bir insandım ama Sakıp Sabancı'nın cenazesi bende büyük etki yarattı. Türkiye'nin yarısına sahip servet sahibi biri ölmüş, giderken yanında bir bez parçası dışında bir şey götüremiyor. Cenaze, şöhretlerle fotoğraf çektirmek isteyen insanlarla doluydu. Kimisi de iş için gelmiş, kartvizit alışverişi yapıyordu. Orada ölüm diye bir gerçek var ve kimse farkında değil.
- Peki ya sonra?
Y.A: O zamanlar ne boy abdesti almayı biliyorum ne de namaz kılmayı. Tüm kutsal kitapları okudum ama hiçbiri bana göre değildi. Sanırım Rabbim de bu arayışımı gördü. "Bu şapşal kulum beni arıyor ama başka yerlerde arıyor" demiş olmalı. Sakıp Sabancı'nın cenaze namazı dönüşümüme vesile oldu. Fatih Camii'nin yolunu bile bilmeyen adamdım. Ve din konusunda sıfır kilometreydim. İçki, rakı, şarap boldu... Namaza başladığımda kendi ailem bile şaşırdı ve hatta beni dışladı. Bir arkadaşım "Sen gerçekten delirdin. Seni psikoloğa götüreyim" dedi. Ben bile neredeyse delirdiğime inanacaktım.
- Herhangi bir tarikata katıldınız mı?
Y.A: Dine aç olduğum için Türkiye'de ne kadar tarikat ve cemaat varsa dolaştım. Çünkü kendi çevrem, mahallem bu konuda bana yardımcı olamazdı. Her yerden bir şey öğrenmek istiyordum. Namaza ilk başladığımda takım elbiseliydim. Sonradan şalvar ve cübbeye girdim. Önceden şalvarlı, sarıklı insanları gördüğümde "Bu devirde böyle dolaşılmaz. Bunlar kafayı yemiş" diye kızardım.
- Cübbe ve sarığı ilk giydiğinizde neler hissettiniz?
Y.A: İlk zamanlar tenhalarda yürür, insanlardan kaçardım. Beş yıl boyunca böyle dolaştım. Sonra Menzil tarikatına mensup bir ağabey "Bizi kisvemizden dolayı kabul etmiyorlar, dinlemiyorlar. Sen de bizim gibi dolaşırsan, seni de ciddiye almazlar. Namazını kıl ama böyle dolaşma" dedi. Ben yine ikna olmadım ama sonra yine vekil ağabey " Cat Stevens, Yusuf İslam olunca cübbe ve sarığa büründü ve hayranları onu takip etmeyi bıraktı. Fakat boksör Muhammed Ali, takım elbise ile dolaştı ve birçok insanın Müslüman olmasına vesile oldu. Sen Cat Stevens değil Muhammed Ali ol" deyince kafama yattı.
- Nilgün Hanım, Yaşar Bey'in bu halleri size garip gelmedi mi? Nasıl kabullendiniz?
N.A: İlk başta çoook garipsedim. Onun meczup olmadığını biliyordum. Ruhunu arındırdığını ve samimi olduğunu sonunda anladım. Başkaları gibi alkolik olsa, uyuşturucu kullansa daha mı iyiydi? Herkes bir yere sapıyor, Yaşar, kaybettiği yolunu arayan bir çocuk gibi geldi bana. Yaşar'a benimle evlendiği için "Jigolo" bile dediler ama bilakis Yaşar çok zengin. Şarköy'de ailesinden kalan ciddi bir serveti var.
- Sizi bu süreçte çok yargılayan ailenizin tutumu değişti mi artık?
Y.A: Annem ve babam CHP'li. Bir gün abdest almaya gidiyordum. Annem "Sen bir tarikata üye mi oldun? Doğruyu söyle. Sen salaksın seni kandırırlar. Seni İran'da canlı bomba yaparlar" diye isyan etti. Nasıl ağlıyor, anlatamam. "Yok öyle bir şey" dedim. Bu sefer de "Nereden çıktı o zaman bu beş vakit namaz" dedi. Babam da peşime adam taktı, uzunca bir süre beni takip ettirdi. Ama sonrasında annemi Umre'ye götürmeyi Rabbim bana nasip etti. Rahmetli bana "Oğlum beni affet. Sana yapamadığımızı sen bize yaptın, bizi Allah'la tanıştırdın" dedi. "Anne sen beni doğurmasan ben seni buraya getiremezdim" dedim. Bu kadar bataklıktan, pislikten çıkıp hidayete erdim. İslamiyet'le şerefendim.
- O kadar mı kötü bir hayatınız vardı?
Y.A: Bana göre kötü. Hele de şimdiki yaşantıma baktığımda… Sonuçta zina yaptım, alkol içtim, diskolarda, barlarda eğlendim. Günaha girdim. Bana 14 yıl önce beş vakit namaz kılacağımı söyleseler "Ya yürüyün gidin! Manyak mısınız" derdim.
- Kızınız bu yaşadıklarınıza nasıl bakıyor?
Y.A: Kızım ilk zamanlar benden çok utandı. Yanımdayken bir arkadaşını görünce kaçardı. Modern bir kız sonuçta... Şalvarlı bir baba var yanında. Ben de utanmasın diye çok yanına yaklaşmıyordum. Öyle bir dönem yaşadık. Ama biz farklılıkların birleştirdiği güzel bir aileyiz. Mardin gibiyiz. Orada bütün dinler bir arada ve mutlu. Biz de aile olarak küçük bir Mardin'iz. Ben de teklif vardır ısrar baskı yoktur.
- Türkiye'nin muhafazakarlaştığını düşünüyor musunuz?
Y.A: Tabii. Tesettürlü hanımlar bu kadar rahatlıkla sokakta dolaşamıyordu. Evlerinde oturuyorlardı. Özgür değillerdi. Şimdi ise kendi hayatlarını yaşayabiliyorlar. Böyle olması da gerek zaten. Muhafazakarlar mini etekli kadına karışmamalı. Mini etekli bir kadın da sakallı bir adama karışmamalı. Kadınlar, tesettürle harama karşı kendilerini korurlar. Bazı tesettürlü kadınlara bakıyorum; dudaklarda ruj, gözler sürmeli, koku yoğun, dapdaracık kıyafetler...
Tesettür bu olamaz. Bu şekilde Müslüman değil ancak Süslüman olurlar. Böyle yaparak İslam'a zarar veriyorlar. Bir de tesettürlü olsun ya da olmasın sokakta sigara içen kadın ucuzdur.
- Ama önceden bir kadınla rahatlıkla alkol alıyordunuz, sigara içiyordunuz. O zaman tuhaf gelmiyordu galiba?
Y.A: Hayır, sigaraya o zaman da karşıydım. Benim iki diskom vardı. Beni içki içiyor zannetsinler diye şarap kadehine vişne suyu koyardım. İçki içtim. Ama hayatım boyunca bir kasa içmişimdir. İçkiyi hiçbir zaman sevmedim. İçince zaten gözlerim kıpkırmızı olur.
Son Dakika › Magazin › Yaşar Alptekin, Hayatını Değiştirmeye Sakıp Sabancı'nın Cenazesinde Karar Vermiş - Son Dakika
Ünlü şarkıcı Zeynep Bastık, nefes almakta zorlandığını ve ameliyat olması gerektiğini Instagram hesabından duyurdu. Kulak-burun-boğaz doktoruyla yapılan kontrolde ciddi bir deviasyon tespit edildiğini belirten Bastık, ameliyatın burnunun şeklini etkilemeyeceğini ve kısa süreceğini söyledi. Nefes alamamanın berbat bir şey olduğunu dile getiren Bastık, takmış olduğu bantların sebebini açıkladı.
TV8 ekranlarında yayınlanan Survivor All Star'ın dün akşam yayınlanan bölümünde Yaman, Özgür, Yunus Emre ve Batuhan arasında eleme düellosu yaşandı. Batuhan ile finale kalan Yaman arasında gerçekleşti ve Yaman hayallerine veda etti.
Geçimini sağlamak için fotoğraflarını ve albümlerini satışa çıkarmak zorunda kalan Serpil Örümcer, yardım konseri öncesi herkese teşekkür etti. Kendisine yardım sözünde bulunan ünlü isimlerin zamanla sözlerini unuttuğunu belirten Örümcer, Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konserde izleyicilerle dans etti. Konserde elde edilen gelirlerle Örümcer'in borçları kapatılacak.
Eda Ece, kızına Mina İpek adını vermesinin ardından sessizliğini bozarak sosyal medyadan paylaşım yaptı. Oyuncu, yenidoğanla ilgili esprili bir görsel paylaşarak annelik deneyimini anlattı.
Yılmaz Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada geçmişte yaşanan ilişkinin gündeme gelmesini garip bulduğunu belirterek, herkesin ve her şeyin sadece iyi yanlarını hatırladığını ve gerisini unuttuğunu söyledi. Erdoğan, Cansu Taşkın ve kardeşine dava açmayacağını da ifade etti.
Dokunulmazlık oyununda Nefise ile Berna kafa kafaya çarpıştı ve Berna kanlar içerisinde yerde kaldı. Doktorun müdahalesi sonrası Berna'nın kaşı sarıldı. Mavi Takım'da yapılan oylamada Batuhan da Yasin de 4'er oy aldı. Bu durumda takım kaptanı olan Ogeday gitme adayını belirledi. Ogeday dördüncü ve son gitme adayı olarak Batuhan'ı belirledi. Özgür, Yaman, Yunus Emre ve Batuhan gitme adayı oldu. Düelloda eşleşecek yarışmacıları Acun Ilıcalı açıkladı. Yunus Emre Yaman ile eşleşti. Özgür de Batuhan ile oynayacak.
Asiye Leto'nun ani ölümü herkesi şok eder. Jandarma tarafından gözaltına alınan Ceylan, kendisini azmettiren kişinin Zeynep olduğunu söyler. Zeynep'in tutuklanmasıyla olaylar iyice karışır. Zeynep'in cezaevinde yaşadığı sorunlar ve Halil İbrahim'in intikam planları merak konusudur.
2002'de Türkiye ve dünya güzeli olan Azra Akın, ikinci kez anne olmanın heyecanını yaşıyor. Kızını kucağına alan Akın, güzel haberi sosyal medya hesabından duyurdu. Bebeğin cinsiyetini doğumda öğrenmek istediklerini belirten Akın, hamilelik sürecinin zor geçtiğini ancak son birkaç haftadır iyi olduğunu söyledi.
Jale, odasındaki fotoğrafları gören Tufan'a beş yıl önce olanları ve işlediği suçu itiraf etmek zorunda kalır. Ancak Tufan'ın gizlice dinlediğinden haberi yoktur. Sürpriz bir ziyaretçi Tufan'ı etkisiz hale getirir ve Jale'nin sınırsızlığını gözler önüne serer. Ferman Akdağ'ın ani ziyareti ise Özge'nin annesini bulmak değil, Arat'tan para koparmak amacıyla yapılmıştır. Arat ve Jale için çember daralmıştır ve Cemil ile Müge'nin Rukiye'yi göz altına almasıyla izler hızla ilerlemeye başlar. Arat'ın karşısında Cemil ve Özge'yi bulmasıyla büyük bir yüzleşme zamanı gelmiştir.
Hollywood'un önde gelen yapımcılarından Carol Baum, Sydney Sweeney için 'güzel değil' ve 'oyunculuk yapamıyor' dedi. Baum, Sweeney'in son filmi 'Anyone But You'yu izledikten sonra bu düşüncelere vardığını belirtti. Sweeney, HBO dizisi 'Euphoria' ve 'The White Lotus' ile başarı elde etmişti.
Justin Bieber'ın eşi Hailey Bieber, kendi cilt bakım markası Rhode için yaptığı son fotoğraf çekiminde göz alıcı bir elmas yüzük sergiledi. Hailey, Instagram Hikayeleri'nde Rhode ürünlerini tanıtırken, fotoğrafta dikkat çeken unsur olan yüzüğüyle ilgi çekti. Hailey ve Justin'in ilişkilerinde yaşadıkları zorluklar hakkındaki dedikoduları yatıştırmak amacıyla paylaşılan fotoğraf, çiftin evliliklerini kurtarmak için çalıştıklarını gösteriyor.
Haberler.com'un YouTube kanalında yayınlanan Haber Bahane programına konuk olan oyuncu İpek Tenolcay, eşinden boşanacağını anladığı an yaptığı hamleyle hamile kaldığını itiraf etti.
Yorumlar (29)