Osmanlı mirası "yemenicilik" yeniden canlanıyor

Sanayinin gelişmesi ve seri üretimlerin başlamasıyla birlikte el işçiliği yapan esnaf sayısı günden güne azaldı. Anadolu halkının yıllardır geçimini sağladığı yemenicilik şu an yerel olarak birkaç ustanın eline kalmış durumda. Osmanlı döneminin kültürünü de yansıtan Yemeni, ter ve koku yapmayan deri yapısıyla ayaklara doğallığı getiriyor.

Unutulan bir el sanatını yeniden canlandırmak, geleneksel yemeniciliği modern tasarımla yorumlamak gibi düşüncelerden yola çıkarak kurulan Yemenizi markası bir nevi sosyal sorumluluk projesi hareketi olarak kendini tanımlıyor.

Kültürel değerleri yaşatmak, yöre halkına ekonomik olarak katkı sağlamak ve unutulan zanaatkarlığın yeniden canlandırmak amaçlarıyla Yemenizi yüzde yüz doğal 5 farklı deriden yapılıyor. Yemeni yapımında kullanılan 5 hayvan derisi ise; 1-Alt taban manda veya sığır derisinden, 2-Yüzü keçi derisinden,3-iç astar, koyun derisinden,4-iç taban sığır veya keçi derisinden,5-Kenarı (sızı) oğlak derisidir.

Yapımında kimyasal madde kullanılmayan ve tüm dikişleri elle dikilen Yemenizi insan sağlığı açısından oldukça sıhhatli bir ayakkabıdır. Ayaklardaki mantar ve nasır oluşumunu önleyerek ayak parmakları arasındaki pişiklere ve çeşitli ayak hastalıklarına da iyi geldiği biliniyor. Yemeninin üst tabanı ile alt tabanı arasında bulunan kil insan vücudundaki elektriği alarak toprağa verir ve vücudu rahatlatır. Ayakta koku yapmayan Yemenilerin gözenekli derisi sayesinde ayaktaki tüm terlemeyi dışarı verdiği öğrenildi.

'Bastığın yerde Yemenizi kalsın' sloganıyla yola çıkan Yemenizi geleneksel kültürden esinlenip modern çizgilerle tasarladığı bay ve bayan modelleriyle halktan yoğun ilgi görüyor. Ünlülerin de tercih ettiği Yemenizi, hakkında ayak sağlığına faydalarını, neden yemeni giyilmesi gerektiği ve ürünler hakkında detaylı bilgilere www.yemenizi.com üzerinden kolayca ulaşılabiliyor.