Yeni Akm Projesi Tanıtıldı - Son Dakika
Güncel

Yeni Akm Projesi Tanıtıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ortaya konmuş olan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefini isabetli bulduklarını ve ona sahip çıktıklarını belirterek, "Sadece bu hedefe ulaşmak için daha farklı yöntemler kullanıyoruz.

06.11.2017 14:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ortaya konmuş olan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefini isabetli bulduklarını ve ona sahip çıktıklarını belirterek, "Sadece bu hedefe ulaşmak için daha farklı yöntemler kullanıyoruz. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'yi 3 kat büyütmüş olmamız, Cumhuriyet tarihinin en büyük, en iddialı, en başarılı çağdaşlaşma ve modernleşme hamlesidir. Atatürk Kültür Merkezi'nin yerine inşa edeceğimiz yeni eser de bu anlayışın bir yansıması olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Yeni Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Projesi'nin tanıtımında, proje tamamlandığında 2 bin 500 kişinin içeride programları izlerken, dışarıda, meydanda kurulacak dev ekrandan da halkın programı izleme imkanı bulacağını söyledi.

Erdoğan, dünyada gelişmiş ülkelerin meydanlarıyla anıldığını, hepsinin kendilerine has dev meydanları olduğunu belirtti.

Türkiye'de bu tür meydanların hep yok edildiğini dile getiren Erdoğan, Taksim'in yeniden o özelliğine kavuşacağını, trafiğin tamamen yer altına alınmasıyla Taksim Meydanı'nın ortaya çıkacağını anlattı.

Yeni bazı adımları Ankara'da da atacaklarını, oranın da bu tür meydanlara kavuşacağını aktaran Erdoğan, bu meydanların çevre düzenlemeleri ve peyzajlarıyla da örnek hale geleceğini, bunları kısa zamanda gerçekleştireceklerini söyledi.

Proje üretemeyenlerin, icraat ortaya koyamayanların, bu konuda topluma güven veremeyenlerin, milleti hedef alan, millete hakaret eden tavırlarının ise içinde bulundukları çaresizliğin ifadesi olduğunu belirten Erdoğan. "Halbuki çalışsalar, terleseler, dirsek çürütseler, ufuklarını genişletseler, kendi küçük dünyalarından kafalarını kaldırıp, gerçek Türkiye'yi, milletimizin ulaştığı seviyeyi görseler, tüm sorunlar çözülecek. Bunun yerine sen, ben, bizim oğlan mantığıyla hareket ederek, küçük olsun benim olsun kolaycılığına kaçtıkları sürece, milletimiz onları yedek kulübesinde tutmayı sürdürecektir. " diye konuştu.

Türkiye'de bir kesimin eskiden beri belirli alanları kendi tekelinde gördüğünü, kimseyi buralara yaklaştırmamaya çalıştığını, kültür-sanatın da bu alanların başında geldiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şu acı gerçeği hep birlikte tespit etmek durumundayız. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, Osmanlı döneminde üç tarzı siyasetten muasırlaşma yolu konusunda kati bir tercih ortaya konmuştur. Ancak sorun bu tercihin altının doldurulamamış olmasıdır. Türkiye, taklit seviyesinin bile gerisinde bir kültür üretimine mahkum edilmiştir. Sonuçta bir yandan kendi tarihine sırtını dönmüş, diğer yandan ise benimsediğini iddia ettiği batı dünyasında esamesi okunmayan bir ülke manzarası bulduk.

Ağızlarını her açtıklarında muasırlıktan, batılılıktan, Avrupalılıktan, modernlikten, çağdaşlıktan söz edenlere soralım bakalım, dünya çapında hangi eserleri ortaya koyabilmişler? Örneğin, dünya çapında bir opera, pop sanatçısı, bir aktör, bir gitarist yetiştirebilmişler mi? Nasıl dünya çapında kabul gören bir otomobil, uçak, bilgisayar, telefon, bir işletim sitemi ortaya çıkartamamışsak, kültür ve sanat alanında da aynı başarısızlığı ne yazık ki yaşadık. Çünkü bu bir ortam, iklim, zihniyet meselesidir. İklim çorak olunca bir taraf kavrulurken diğer taraf yeşermiyor. Aslında hedef doğruydu ama yöntemler yanlış olunca, neticeye ulaşılamadı."

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ortaya konmuş olan, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefini isabetli bulduklarını ve ona sahip çıktıklarını ifade eden Erdoğan, sadece bu hedefe ulaşmak için daha farklı yöntemler kullandıklarını söyledi.

Geçen 15 yılda Türkiye'yi 3 kat büyütmüş olmalarının, cumhuriyet tarihinin en büyük, en iddialı, en başarılı çağdaşlaşma ve modernleşme hamlesi olduğunu dile getiren Erdoğan, AKM yerine inşa edecekleri yeni eserin de bu anlayışın bir yansıması olacağını kaydetti.

Projenin AKM'nin ilk tasarımcısı olan Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat Tabanlıoğlu tarafından yapılacak olmasının, hem hedefin aynı olduğunun hem de tarihe sırt dönülmeden tam tersine tarihten güç alınarak, geleceğe doğru yüründüğünün ifadesi olduğunu belirten Erdoğan, "Diğer alanlarda da sadece geçtiğimiz yarım asra, coğrafyamızdaki bin yıllık birikimimizin tamamına sahip çıkan bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Tabii binanın kendisi kadar burada ortaya konacak kültür-sanat faaliyetlerinin zenginliği de önemli." ifadelerini kullandı.

Yeni AKM'nin belli bir elitin gelip programları izlediği bir yer değil, tüm halkın, milletin gelip programları izlediği bir yer olacağını dile getiren Erdoğan, "Eğer mazruf vasatsa, zarf istediği kadar şatafatlı olsun, oradan bir şey çıkmaz. İkisi birbirini tamamlayacak ki dünya çapında isimler yetiştirebilelim, eserler ortaya koyabilelim. İnşallah yeni proje, böyle bir misyon üstlenecektir." diye konuştu.

Türk milletinin kültür-sanat kaynaklarının başka hiçbir millete nasip olmayacak şekilde geniş, zengin ve mümbit olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Doğuya doğru gidin. Kafkasya kültürü, Orta Asya kültürü... Bunlar bizim kültürümüzdür. Batıya doğru gidin. Balkan kültürü, Doğu Avrupa kültürü bizim kültürümüzdür. Kuzeye gidin, Kırım kültürü, Hazar kültürü bizim kültürümüzdür. Güneye doğru gidin. Mezopotamya kültürü, hatta Güney Asya'ya kadar ulaşan geniş bir coğrafyada ecdadımızın ayak izlerini sürebileceğiniz kültürlerin hepsi de aslında bizim kültürümüzdür. Anadolu zaten başlı başına bir kültür vahası, bir kültür membasıdır. Sorun aslında bizim sahip olduğumuz bu kıymetli hazinenin yeteri kadar farkında olmayışımızdır. Bununla birlikte şu gerçeğin de elbette farkındayız; geçtiğimiz yüzyıldan beri hakim kültür haline gelen batı medeniyetinin yol açtığı sorunlar sadece bize mahsus değildir. Dünyanın hemen her yerinde benzer sancılara, benzer tartışmalara rastlıyoruz. Açıkçası bugün artık devasa bir tüketim canavarı gibi önüne gelen her şeyi yutan Batı kültürü denilen olgunun kesin bir tarifini yapmak da çok mümkün görünmüyor."

Erdoğan, Amerikalı bir sosyal antropoloğun, ortalama bir Amerikan vatandaşının günlük hayatındaki kültürel unsurların aslını, şöyle anlattığını söyledi:

"Sabah uyanan bir Amerikalının altındaki karyola, Yakın Doğu'da icat edilmiş, Kuzey Avrupa'da uğradığı değişikliklerle bu hale gelmiştir. Üzerindeki yorganın hammaddesi pamuksa Hindistan, ketense Yakın Doğu, ipekse Çin menşelidir. Ayağına giydiği makosen terlik Kızılderililerin icadıdır. Giydiği elbiselerin aslı Asya bozkırlarında yaşayan göçebelerin kullandığı deri kıyafetlerdir. Ayakkabısı Eski Mısır, kravatı Hırvat, şemsiyesi Güney Asya mahreçlidir. Başına geçirdiği şapka Asya steplerinden, cüzdanındaki bozuk para Lidya yani Anadolu, yemeğini koyduğu tabak Çin, eline aldığı bıçak Hindistan, çatal İtalya kaynaklıdır. Sofrasındaki yemeklerin her biri başka bir coğrafyaya aittir. Okuduğu gazete, Almanya'da icat edilen bir yöntemle, Çin'de geliştirilmiş bir maddenin üzerine Sami Uygarlığı'nın icat ettiği işaretler basılarak ortaya çıkmıştır. İşte bu kişi gazetesinde söz konusu coğrafyalardaki karışıklıklara ilişkin haberleri okuduğunda yüzde yüz Amerikalı oluşu sebebiyle şükredecektir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Yeni Akm Projesi Tanıtıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement