Milattan sonra 3. ve 4. yüzyıllarda yapılan yer altı şehirleriyle Kapadokya'nın batıdan giriş kapısı olarak bilinen Kırşehir'in Mucur ilçesi, bu alanda turizm destinasyonlarında yer almak istiyor.
Ankara- Kayseri kara yolunda bulunan ve Nevşehir'e komşu olan yaklaşık 13 bin nüfuslu Mucur'un yerleşiminin yüzde 60-70'inde yeraltı şehrinin uzantıları ve mağaralar yer alıyor.
İlçe merkezinde 8-9 katlı olduğu tahmin edilen ve geniş bir alanı kaplayan Mucur yer altı şehrinin üzerinde parklar, evler, sokaklar yer alıyor.
İlçe merkezindeki yer altı şehrinin yanı sıra Kepez ve Alpaklı yer altı şehirleriyle Mucur'dan Kapadokya'ya kadar uzanan toprakların altından yüz yıllar öncesinden kalan yaşam alanlarının olduğuna inanılıyor.
Mucur Belediye Başkanı Atılgan Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçenin yüzde 60-70'inde yer altı şehirlerinin uzantıları olduğunu, birçok bölümünün henüz açılamadığını söyledi.
İlçenin, Kapadokya'nın girişi kapısı olarak bilindiğini, her iki bölgenin bazı kesintilerle de olsa yer altı şehirleriyle bağlı olduğuna inanıldığını ifade eden Yılmaz, bu konuda turizm alanından faydalanmayı istediklerini dile getirdi.
Merkezdeki yer altı şehrinin, ilçe merkezini kapladığını tahmin ettiklerini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"İlçeden çıkınca Aflak, Pınarkaya, Mikail ve Salanta köylerinden Nevşehir'in Gülşehri ilçesine kadar hatta Avanos'a kadar bazı kesikler olsa da yer altı şehirleri var. Derinkuyu ve Kaymaklı'dakilere benzer bizim 8-9 katlı yer altı şehrimiz var. Bunu güzel bir şekilde değerlendiremiyoruz. Sekizinci dokuzuncu katlar hala açılamadı. Bunlar açılmalı. Mucur, turizmde geçiş yolu. Kırşehir'den Mucur'a, Hacıbektaş'a, devamında da Avanos, Göreme ve Ürgüp'e kadar bir turizm destinasyonu oluşturulabilir. Yol güzergahındaki otellerimiz ve esnafımızla bu imkanı ekonomik faydaya çevirmek istiyoruz."
Yer altı şehrinin turizm destinasyonuna alınmasıyla Mucur'un çehresinin değişeceğine işaret eden Yılmaz, "Yer altı şehirlerini yaşatmamız ve turizme kazandırmamız lazım. İlçemizin sosyal ve kültürel yönden gelişmesi için de turizmle iç içe olmamız gerekiyor. Tüm kurumlarımızın desteğiyle yer altı şehirlerini gün yüzüne çıkaralım istiyoruz." dedi.
Su şebekesi kazılarında yer altı şehrinin uzantılarıyla karşılaşılıyor
Su şebekesindeki sızıntıların tamiri için yapılan kazılarda sürekli yer altı şehrinin uzantılarıyla karşılaşıldığını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Zaman zaman altyapıyla ilgili sıkıntılarımız oluyor. Yer altı şehri ve mağaraların çok olmasından dolayı bir su patlağının kaynağını buluncaya kadar 3-4 ay geçiyor. Altyapının yenilenmesiyle ilgili bir proje hazırladık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız da onay verdi. En kısa zamanda hem pis su hem de temiz su çalışmalarını yapacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla istişareli bir şekilde Mucur'u bu sorunlarından kurtarmamız lazım. Bu konuyla ilgili ciddi bir iş birliğiyle çalışma yapılması gerekiyor."
Son Dakika › Kültür Sanat › Yer altı şehirleriyle ünlü Mucur turizmde söz sahibi olmak istiyor - Son Dakika
Hüseyin Başkadem'in yönettiği 23. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali'nin ikinci gününde, Suk Dörtlüsü Quartet sahne aldı. Prag Sahne Sanatları Akademisi'nden gelen sanatçılar, çello, viyola ve keman enstrümanlarıyla seçkin eserlerini seslendirdi. Başkadem, konserde yaptığı konuşmada, dünyada keman ailesinden 4 enstrümanı bir arada çalabilen çok az grubun olduğunu belirtti ve Suk Dörtlüsü Quartet'in festivale üçüncü kez katıldığını söyledi.
Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'nda şarkıcı Ferhat Göçer, Seyhan Nehri kıyısındaki Merkez Park'ta konser verdi. Katılımcılar, Göçer'in şarkılarına eşlik ederken, dinleyiciler ise performansı cep telefonlarıyla kaydetti ve konser sonunda sanatçıyı alkışladı.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konserde, Sinan Çelik, Erhan Özden, Erhan Tekin, Haydar Tanrıverdi, Murat Toraman, Mustafa Eke ve Adil Bedel'in çaldığı nefesli çalgılarla birçok eser seslendirildi. Programa katılanlar da eşlik etti. Rektör Prof. Dr. Turhan Kaçar da düzenlemeye katkılarından dolayı teşekkür etti.
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, 2021'de hayatını kaybeden seramik sanatçısı Melike Abasıyanık Kurtiç'in 'Bir Denizkestanesinin Anıları' isimli sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergide, Abasıyanık'ın seramikleri, denizkestaneleri, yosun perdeleri, pirinç kağıtları ve gel-git fotoğrafları yer alıyor. Sergi, 19 Nisan-1 Eylül tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
Diyarbakır Müzesi ve özel bir okulun ortaklığı ile Dünya Sanat Haftası kapsamında müze bahçesinde yaklaşık 50 eserin yer aldığı resim sergisi sanatseverlerle buluştu. Sergide, dünyaca ünlü ressamların yanı sıra öğrencilerin yaptığı resimler de sergilendi. Sergi, 18-21 Nisan tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
Milli şair Mehmet Akif Ersoy, Cümle Dergisi ve Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Halkın Gür Sesi: Mehmet Akif' adlı panelle anıldı. Panelde konuşan Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürü Murat Gözüdok, Ersoy'un eserlerinin milletin karakterini şekillendirdiğini ve gelecek nesillere yol gösterdiğini belirtti. Ersoy'un torunu Selma Argon da dedesinin vatan, bayrak, ezan ve inanç konularında derin bir hassasiyete sahip olduğunu vurguladı. Yazar Osman Koca ise Ersoy'un mütefekkir bir şahsiyet olduğunu ve Türk düşüncesine önemli katkılar sağladığını ifade etti. Panelde ayrıca Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya ve yazar Fahrettin Gün de Ersoy'un entelektüel birikimi ve karakteri hakkında konuşmalar yaptı.
Mohammed Salem'in çektiği fotoğrafta, Gazze'deki İsrail hava saldırısında ölen beş yaşındaki yeğeninin kefene sarılı cesedine sarılan Inas Abu Maamar yer alıyor. Jüri, fotoğrafın dayanılmaz bir kayba dair tüm hissi yansıttığını belirtti. Ayrıca, diğer dallarda da savaşlar, mülteci krizleri ve iklim değişikliği gibi konulara dair fotoğrafların ödüle layık görüldüğü belirtildi.
İngiliz yazar William Shakespeare'in Romeo ve Juliet oyunu, Türk ve Yunan sanatçıların ortak çalışmasıyla iki ülkede izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Devlet Tiyatroları ile Yunanistan Pire Şehir Tiyatrosunun ortak yapımı olan oyun, Ankara Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde sahnelenecek. Oyunun provaları tamamlanırken, yönetmen Lefteris Yovanidis, iki ülke sanatçılarının işbirliği yapmasının önemini vurgulayarak, nefret yerine sevgiyle kazanabileceğimizi belirtti. Oyun, Ankara, İstanbul ve Atina'da sahnelenecek.
Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Ramazan Bayramında ilçenin 9 günlük bayram tatilinde günlük ortalama 80 bin kişi ağırlandığını açıkladı. Amasra, turizmde parlayan yıldızı olarak Karadeniz'in incisi olarak biliniyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?