Yeşilay'ın "3. Genç Savunuculuk Forumu" çevrim içi yapıldı

Yeşilay tarafından çevrim içi yapılan "3. Genç Savunuculuk Forumu"na, Afrika, Amerika, Asya, Avrupa, Batı Pasifik ve Güney Doğu Asya bölgelerinden 18-30 yaş arası toplam 50 genç panelist olarak katıldı.

Yeşilay'dan yapılan açıklamaya göre, forum bağımlılıkları önlemek, sağlıklı yaşamı teşvik etmek, gençlerin eleştirel düşünme ve savunuculuk becerilerini geliştirmek amacıyla düzenlendi.

Afrika, Amerika, Asya, Avrupa, Batı Pasifik ve Güney Doğu Asya bölgelerindeki yaklaşık 60 ülkeden 200'den fazla başvuru arasından seçilen 18-30 yaş arası 50 gencin panelist olarak katıldığı, gençlerin yorum ve sorularla interaktif katıldığı forumda, bağımlılık konusunda uzman konuşmacılar, farklı bağımlılık türlerinin insanlar ve çevre açısından yıkıcı etkilerini ele aldı.

Açılışta konuşan Yeşilay Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Erol, fiziksel ve ruhsal sağlığın sürdürülmesi için bağımlılıkların önlenmesinin öneminden bahsetti.

Erol, tedavi ve rehabilitasyon politikaları ile programların yanı sıra önleyici çalışmalara da büyük önem verdiklerini, bu aşamaların birbirine entegre edilmesi gerektiğine inandıklarını belirtti.

Tütün, alkol, uyuşturucu madde ve davranışsal bağımlılıklarla aralıksız sürdürdükleri mücadelede gençlerin de bilinçlenmeleri ve mücadelede sorumluluk üstlenmelerinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Erol, "Bağımlılıkların engellemesinde ve halk sağlığı konularında genç nesiller, inisiyatif alarak önleme çalışmalarında aktif olarak rol almalı. Bu bakış açısıyla bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz Genç Savunuculuk Forumu'nu gerçekleştirmekten ve dünyanın farklı yerlerinden gençleri alanında uzman isimlerle bir araya getirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bağımlılıklarla mücadeleyi her açıdan ele alarak tasarladığımız bu forumun, bugün aramızda olan gelecekteki topluluk liderlerine paha biçilmez katkılar sunacağını biliyoruz." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi Önleme ve Rehabilitasyon Bölümü Şefi Giovanna Campello, uyuşturucu madde üretiminin etkisinin yerel topluluklarda ortaya çıktığını belirtti.

Campello, uyuşturucu üretimi sırasında oluşan atıkların toprağa, suya, havaya, organizmaya, hayvanlara ve besin zincirine dolaylı olarak olumsuz etki ettiğini vurgulayarak, "Kırılgan ekosistemler ve milli parklar gibi korunması gereken yerlerde ormansızlaşma gibi problemlerde katalizör görevi görüyor." ifadesini kullandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Ofisi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Eric Carlin, alkole bağlı kanser risklerini halk ve bazı tıp uzmanları tarafından çok sık bilinmediğini söyledi.

Alkolün 7 tür kansere neden olduğuna dikkati çeken Carlin, "Kalp hastalığı, ağır alkol kullanan kişilerde önemli bir ölüm nedenidir. Konu sağlık olduğunda alkolün güvenli bir tüketim yolu yoktur. Aslında alkolün verdiği zararlar çok düşük seviyelerde başlayabilmektedir. Dolayısıyla her düzeyde alkol tüketimi kanser riski taşır." değerlendirmesini yaptı.

"Tütün her yıl 8 milyondan fazla insanı öldürüyor"

Güney Afrika Alkol Politikaları Topluluğu Genel Sekreteri Aadielah Maker Diedericks, reklamın gençlerin içinde yaşadıkları sosyal çevreyi, ne tükettiklerini ve hangi seçimleri yaptıklarını etkilediğini belirterek, gençlerin maruz kalacağı alkol reklamlarını azaltmanın faydalı olacağının altını çizdi.

African Tobacco Control Alliance Genel Sekreteri Sessou Leonce Dieudonne ise tütünün her yıl 8 milyondan fazla insanı öldürdüğünü, bu ölümlerin 7 milyonunun doğrudan tütün kullanımından, yaklaşık 1,2 milyonunun ise sigara içmeyenlerin dumanına maruz kalınmasından kaynaklandığını ifade etti.

Malta Üniversitesi Klinik Danışmanı Dr. Anna Maria Vella da günümüzde internetin vazgeçilmez ve aslında faydalı bir araç olduğunu, ebeveynlerin çocuklarının sorunlu internet kullanımı konusunda doğal olarak endişelendiğini ifade etti. Vella, internetin yaygın ve bazı gençler tarafından sorunlu kullanımına çözüm bulmak hedefiyle araştırmalar yapılmasını ve ortak bir fikre ulaşılmasını tavsiye etti.