YÖK 'Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi'ni Tanıtacak - Son Dakika
Güncel

YÖK 'Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi'ni Tanıtacak

YÖK 'Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi'ni tanıtacak YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: "Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi, Ortadoğu'da savaşlar nedeniyle yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan ve gelecekte ülkelerindeki bilim hayatını yeniden inşa etmek üzere...

25.10.2018 16:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

YÖK 'Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi'ni tanıtacak

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: "Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi, Ortadoğu'da savaşlar nedeniyle yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan ve gelecekte ülkelerindeki bilim hayatını yeniden inşa etmek üzere çalışmalarına ülkemizde devam eden bilim insanlarını ve öğrencileri tüm dünyaya tanıtmanın yanı sıra Ortadoğu'da sadece insanların ölmediğini, binlerce yıllık bilim merkezlerinin de harap olduğunu gözler önünde sermeyi, uluslararası farkındalığı arttırmayı amaçlamaktadır"

"Yükseköğrenim kurumlarımızda toplam 140 binin üzerindeki uluslararası öğrencimiz vardır. Ülkemizde en fazla uluslararası öğrencinin geldiği on ülke sırasıyla: Suriye, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Afganistan, Irak, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, ve Afrika ülkeleri"

ANKARA - Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç, "Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi, Ortadoğu'da savaşlar nedeniyle yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan ve gelecekte ülkelerindeki bilim hayatını yeniden inşa etmek üzere çalışmalarına ülkemizde devam eden bilim insanlarını ve öğrencileri tüm dünyaya tanıtmanın yanı sıra Ortadoğu'da sadece insanların ölmediğini, binlerce yıllık bilim merkezlerinin de harap olduğunu gözler önünde sermeyi, uluslararası farkındalığı arttırmayı amaçlamaktadır" dedi.

YÖK Başkanı Saraç, YÖK-Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi Tanıtım Projesi'nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Orta Doğu'da 1990'dan itibaren yaşanan savaşlarda 2 milyondan fazla insan hayatını kaybettiğini, 2001 senesinden itibaren Afganistan, Pakistan ve Irak'tan 10 milyondan fazla insanın mülteci olduğunu ve Suriye'den yedi senedir süren çatışmalar sebebiyle yalnızca Türkiye'ye iltica eden kayıtlı Suriye'li sayısının yaklaşık 3 buçuk milyonu aştığını ifade etti.

Savaş ve çatışmalar sadece inanı felaketlere yol açmadığını, iktisadi çözülme ve yıkılmalara da sebebiyet verdiğini söyleyen Saraç, savaş ve çatışmalar sebebiyle bölge ülkelerinin harcamaları toplamda 2013'te 120 milyar dolar iken 2020 senesinde toplamda 180 milyar dolar harcanacağının öngörüldüğünü bildirdi.

Orta Doğu bölgesinde 1948'den itibaren yaşanan savaşlarda bölge ülkelerinin 11 trilyon dolar kaybettiğini kaydeden Saraç, "ABD'nin 17 senedir bölgemizdeki savaşlara yaptığı harcamaların tutarı ise toplamda 6 milyara yaklaşıyor. Suriye'de yedi senedir süren savaşta bütün konut, enerji, eğitim ve sağlık altyapısı yıkıldı. Bunun Suriye'ye maliyetinin 138 milyar dolar olduğu düşünülmektedir. Savaşın altyapıların yıkımlarına yönelik maliyeti Irak'ta 100 milyar dolar, Yemen'de 20 milyar dolardır. Libya'da sadece Bingazi şehrinde gelecek on senede şehrin yeniden imarı için gereken harcamalar milyar dolarlarla hesaplanıyor" ifadelerini kullandı.

Ortadoğu diye isimlendirilen bölgenin sınırlarının nasıl tanımlandığı da ayrıca önem arz ettiğine dikkat çeken Saraç, bu tabirin ilk defa ABD'de ve İngilizce dilinde 19. yüzyılda kullanıldığının görüldüğünü, diğer Avrupa lisanlarında 20. yy başlarında ve Ortadoğu ülkelerinin dillerinde ise bu terimin 20. yy sonlarında kullanılmaya başlandığı görüldüğünü söyledi.

Saraç, Orta Doğu bölgesinin, coğrafi konumlandırması da zaman içinde farklılık arz ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bir yanda, dünya üzerinde bir bölgenin kapsadığı alana dair yapılan tartışmaların göreceliği ve yanlılığı; bir yanda da bizim, bize sığınan insanların ırkını, rengini, milletini, dinini, mezhebini sorgulamadan onlara yardımcı olmak üzere geleneksel olarak çalışmalarımızı sürdürmemiz. Ancak bu çalışmalar, katkılar da ne kadar bilinmekte dünya tarafından? Biz bir millet olarak yaptığımız fedakarlıkları, ne kadar anlatabiliyoruz? Her halukarda Orta Doğu dediğimiz bölge, dünya üzerinde tarihi olarak bilinen en eski medeniyetin izlerini taşıyor. İslamiyetin yayılışıyla birlikte de bölgede ilim, teknoloji, bilim için yapılan çalışmalar ivme kazanmış. Emperyalist emeller gütmeyen, adil ve eşitlikçi ilkeleriyle hızla yayılan İslam inancı, 750 senelerinden 13. asrın sonuna kadar Atlas Okyanus'undan Çin Seddi'ne dek uzanan bir alan üzerinde rakipsiz bir hükümranlık kurmuştur. Bu bölgede kurulan islam devletleri, egemen oldukları topraklarda asırlarca insanlığın yüzünü güldüren örnek medeniyet ve kültür merkezleri tesis etmişlerdir. Fakat bugün modern toplumların, çağdaş devletlerin, süper güçlerin imar etmek için değil harap etmek, yok etmek için çalışan güçlerin hırsları ve ihtirasları sonucu Bağdat, Halep, Musul, Şam, Rakka, Hums, gibi tarihi önemi haiz ilim merkezlerinde üniversite, kütüphane ve bunların içinde yer aldığı bütün külliyeler ve arşivleri bombalamalar sebebiyle harap olmuşlardır."

Mimarisiyle hayranlık uyandıran, UNESCO tarafından koruma altına alınmış Halep Emevi Külliyesindeki Ulu Cami vurulduğunu, burasının, bilinen tarihi boyunca Haçlı seferleri ile ve 1260'taki Moğol işgaliyle hep saldırılara maruz kaldığıını ve çağımızda da emperyalist devletlerin saldırılarının hedefi olduğunu belirten Saraç, "Şimdi bu tarihi eserlerin içindeki çalışmalara dair arşiv kayıtları bombardımanlarda kaybolduğundan geleceğin inşasında insanlık açısından çok büyük bir eksiklik söz konusudur. Savaşın insana ve insana dair kutsallara hiç bir saygısı olmadığının göstergelerinden birisi de Rakka'daki Veysel Karani hazretlerinin türbesinin de olduğu camiin bombalanmasıdır. Suriye'nin üçüncü en büyük şehri, "siyah ve beyaz taşlı mimarisiyle bilinen," okulları, camileri, hastane, çarşı ve meydanları ile meşhur Hums'dan artık geriye kalan bir şey yoktur. Adeta kıyametin yaşandığı bölgede, yetiştirdiği alim ve hakimlerle meşhur medeniyet kurumları tamamen tahrip olmuştur. Üniversite, kütüphane ve laboratuvar binaları, bombalanmıştır. Bunlar savaşların acı veren sonuçlarındandır" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye'ye sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı 3 buçuk milyonu aşmıştır, bunların 1 milyona yakını eğitim çağındadır"

Saraç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye tarihi geleneğinin icabı, her zaman olduğu gibi, Suriye'deki savaştan kaçan ülkemize sığınan insanlara maddi ve manevi destek sunmaya devam etmektedir. Türkiye dünyanın en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesidir. 15 Ekim 2018 verilerine göre, başlangıçta da söylediğim üzere, Türkiye'ye sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı 3 buçuk milyonu aşmıştır, bunların 1 milyona yakını eğitim çağındadır. AFAD koordinasyonunda Suriye'den kaçan mültecilere yeni bir hayat sunulmuştur. Onlara sağlık hizmetleri sağlanmıştır, kayıp nesillere yol açmamak için öğretim ve eğitim faaliyetleri devam ettirilmektedir. AFAD'ın kurduğu 20 sığınmacı merkezinde bir şehirde bulunan barınma, sağlık başta olmak üzere tüm fiziksel, sosyal ve psikolojik temel ihtiyaçlar karşılanmaktadır. Mülteci yerleşim merkezlerinde okullar ve geçici eğitim merkezleri de kurulmuştur. AFAD ve Milli Eğitim Bakanlığımız sayesinde, toplam 612 bin Suriyeli öğrenci öğretimlerini ülkemizde sürdürmektedirler. Türk Kızılay'ı Göç ve Mülteci Hizmetleri Müdürlüğü ülkemiz sınırları içinde kayıt altında bulunan bütün yabancılara yönelik insani yardımları dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın sürdürmektedir."

"Yükseköğrenim kurumlarımızda toplam 140 binin üzerindeki uluslararası öğrencimiz vardır"

"Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak biz de mülteci akademisyen ve öğrencilerin bizim eğitim ve öğretim sistemimize entegre olabilmeleri için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz" diyen Saraç, "Onların şerefli ve haysiyetli bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri için başlattığımız bu çalışmalar kapsamında ülkemizde şimdiye kadar 500 civarında göçmen bilim insanı üniversitelerimize kazandırılmıştır. Bu sayının diploma denkliklerini almak üzere işlemlerine devam eden diğer akademisyenlerle yükseleceğine eminiz. Yükseköğrenim kurumlarımızda toplam 140 binin üzerindeki uluslararası öğrencimiz vardır. Ülkemizde en fazla uluslararası öğrencinin geldiği on ülke sırasıyla: Suriye, Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Afganistan, Irak, Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, ve Afrika ülkeleri" açıklamasında bulundu.

2017'de YTB kanalıyla Türkiye bursları alan yabancı uyruklu öğrenci sayısının 18 bini geçtiğini bildiren Saraç, "Bunların arasında göçmen öğrenci sayısı önemli bir orana sahiptir. Sadece ülkemizde değil, aynı zamanda Ortadoğu coğrafyasında da Suriyeli öğrencilere yönelik şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı uluslararası konferans olan "Türk Yükseköğretim Sisteminde Suriyeli Öğrenciler Uluslararası Konferansı" yine Kurulumuz tarafından düzenlenmiştir. Bu toplantıda Milli Eğitim Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, AFAD ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'ndan üst düzey temsilcilerinin yanı sıra ülkemiz dışından Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, AB destekli yükseköğretim fonlarının temsilcileri, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı çerçevesinde burs veren STK lar ve vakıfların temsilcileri de yer aldı. Yine ülkelerinde savaş, işgal ve ilhak koşulları bulunan ülkelerden gelen bilim insanları ve öğrencilerin denklik işlemlerinde yeni düzenlemeler gerçekleştirdik. Eksik belgeyle başvuran ve diploma tespiti yapılamayan başvuru sahipleri için farklı üniversitelerimiz bünyesinden diploma tespit komisyonları oluşturduk. Buralarda diploma ve alan tespitleri yapılanlara seviye tespit sınavlarına aldık. Kaliteden ödün vermeden yapılan mevzuat iyileştirmeleri ile süreçleri hızlandırdık. Ülkemizde yapılan bu uygulamalar Avrupa'da da çeşitli toplantılarda iyi uygulama örneği olarak gösterilmektedir" dedi.

Projenin amacı

Saraç, şunları kaydetti:

"Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi, Ortadoğu'da savaşlar nedeniyle yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan ve gelecekte ülkelerindeki bilim hayatını yeniden inşa etmek üzere çalışmalarına ülkemizde devam eden bilim insanlarını ve öğrencileri tüm dünyaya tanıtmanın yanı sıra Ortadoğu'da sadece insanların ölmediğini, binlerce yıllık bilim merkezlerinin de harap olduğunu gözler önünde sermeyi, uluslararası farkındalığı arttırmayı amaçlamaktadır. Proje kapsamında TRT ile birlikte video çekimleri yapılmış, bir de web sitesi tasarlanarak kullanıma açılmıştır. İlki Amerika'da gerçekleşecek paneller, dizisiyle görseller ve çeşitli veriler farklı ülkelerde uluslararası kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Çalışmalar uluslararası panellerle duyurulacak

Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, proje dahilinde 3 aylık çalışmaları olduğunu belirterek, bunlardan ilkinin umuttan başarışa video ve görsellerle akademik hayatına ülkemizdeki üniversitelerin sağladığı eğitim olanaklarıyla devletimizin sağladığı olanaklarla öğrenimlerine devam eden araştırmalara devam eden akademisyen ve öğrencilerin gerçek hayat hikayelerini çektik. Akademik miras olarak bilim merkezlerinin görsellerini paylaştık. Bunlarla ilgili infografikler hazırladık. Bir destek platformu oluşturduk. Bu çalışmaları uluslararası panellerle duyurmak istedik. İlk etapta 6 ülkede 8 farklı panel planlandı. Bunlardan ilki 2 Kasım New York'ta 56 üniversiteden bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşecek. İkinci toplantımızı Aralık ayında Avrupa Parlamentosunda yapmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından program Fuat Keymen'in Ortadoğu ve Akademik Miras konulu konferansıyla devam etti.

YÖK \'Ortadoğu\'da Akademik Mirası Koruma Projesi\'ni Tanıtacak
Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel YÖK 'Ortadoğu'da Akademik Mirası Koruma Projesi'ni Tanıtacak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • İzmir'de kavgada yaralanan adam hayatını kaybetti
    08:06 İzmir'de kavgada yaralanan adam hayatını kaybetti

    İzmir'in Konak ilçesinde iki aile arasında çıkan kavgada tabancayla yaralanan 35 yaşındaki adam, hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetti. Kavganın ardından gözaltına alınan bir kişiyle diğer iki kişinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.

  • Tokat'ta bulunan Sebastapolis Antik Kenti depremlerde zarar görmedi
    07:53 Tokat'ta bulunan Sebastapolis Antik Kenti depremlerde zarar görmedi

    Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, yaşanan depremlerde zarar görmedi. Antik kentin, Anadolu Ajansı tarafından dron ile yapılan görüntüleme sonucunda zarar görmediği belirlendi. Sebastapolis Antik Kenti, M.S 98-117 yıllarında Kapadokya eyaletine dahil edilmiş ve Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olarak biliniyor. Ancak zamanla önemini kaybeden ve unutulan antik kent, 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmaya başlandı.

  • İsrail İran'a Saldırı Düzenledi, İsfahan'daki Hava Üssü Hedef Alındı
    07:27 İsrail İran'a Saldırı Düzenledi, İsfahan'daki Hava Üssü Hedef Alındı

    İsrail, İran'ın nükleer tesislerinin de bulunduğu İsfahan kentindeki bir hava üssüne saldırı düzenledi. İran kaynakları, bölgede üç patlama sesi duyulduğunu ve İran hava savunmasının bazı insansız hava araçlarını vurduğunu aktardı. İran'ın geçtiğimiz hafta İsrail'e düzenlediği hava saldırısının ardından İsrail'in karşılık vermesi bekleniyordu.

  • İran'ın İsfahan şehrine İsrail füzesi düştü
    07:22 İran'ın İsfahan şehrine İsrail füzesi düştü

    İran medyasında yer alan haberlere göre, İsfahan şehir merkezinde patlama sesleri duyuldu; birçok şehirde de uçuşlar askıya alındı. İran, Cumartesi günü İsrail’e yönelik füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) bir saldırı gerçekleştirmişti. Füze ve İHA’ların neredeyse tamamı ABD, İngiltere ve diğer müttefiklerinin desteğiyle İsrail hava savunma sistemleri tarafından engellendi. Bu saldırı, 1 Nisan’da Suriye’nin başkenti Şam’daki İran Konsolosluğu’na yönelik İsrail saldırısına misilleme niteliğindeydi. Şam’daki İsrail saldırısında üst düzey İranlı komutanlar öldürüldü. İsfahan eyaleti büyük bir hava üssüne, önemli bir füze üretim ve birkaç nükleer tesise ev sahipliği yapıyor.

  • iOS 18 ile Gelen Yenilikler ve Beklentiler
    07:09 iOS 18 ile Gelen Yenilikler ve Beklentiler

    Apple'ın geliştirici konferansına sayılı günler kala, iOS 18'in tanıtılması ve iPhone 16 serisi ile uyumlu olarak sunulacak olması büyük bir merak konusu haline geldi. Yapay zeka desteği, arayüzdeki tasarım değişiklikleri ve güvenlikle ilgili yenilikler gibi birçok önemli özellik bekleniyor. Özellikle güvenlik özellikleri dikkat çekici olacak ve Apple'ın güvenlik sistemlerinin etkinliği önümüzdeki dönemlerde test edilecek. Ayrıca, yapay zeka entegrasyonuyla Siri ve diğer uygulamaların kullanıcı deneyimini iyileştirmesi hedefleniyor. iOS 18 güncellemesinin hangi iPhone modellerini destekleyeceği de merak ediliyor ve bu güncelleme Apple ekosistemindeki kullanıcı deneyimini önemli ölçüde etkileyecek.

  • İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyuldu
    06:58 İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyuldu

    İran'ın İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda bulunan İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyulduğu bildirildi. Patlamanın kaynağı henüz açıklanmadı ve nedeni bilinmiyor.

  • Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı
    06:49 Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı

    Tokat'ta önceki gün meydana gelen 5,6'lık depremin ardından gün ağarınca hasarın boyutu netlik kazandı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi. Depremin etkisiyle oluşan hasarın tam boyutu ve zarar görenlerin durumuyla ilgili detaylı bilgilendirme yetkililer tarafından gün içerisinde yapılması bekleniyor.


Advertisement