Yurt Bülteni -9

Umuda yolculuk, İzmir'de faciayla sonuçlandı: 22 ölü, 13 yaralı (6)

YARALILARIN ÇOĞU ÇOCUK

İzmir'de, kasasında Yunanistan'ın Samos Adası'na gitmeyi planlayan yabancı uyruklu düzensiz göçmenlerin bulunduğu kamyonun, sürücüsünün kontrolünden çıkarak, dere yatağına uçması sonucu meydana gelen kazada ölü sayısı 22'ye, yaralı sayısı ise 13'e yükseldi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ)Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan 9'unun çocuk 2'sinin ise yetişkin olduğu öğrenildi. Vücudunda kırıkların olduğu öğrenilen yaralı çocukların, DEÜ Çocuk Acil Servisi'ndeki tedavileri devam ediyor. DEÜ Yetişkin Acil Servisi'nde ise biri kadın iki göçmenin olduğunu öğrenildi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki yaralılardan birinin hamile olduğu ve ameliyata alındığı bildirildi.

ŞOFÖRÜN İKİ BACAĞI KIRIK

Öte yandan Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi süren kamyon şoförü 35 yaşındaki Mustafa Yılmaz'ın iki bacağının kırıklar nedeniyle alçıya alındığı öğrenildi. Hastanenin acil servisinden beyin cerrahi polikliniğine sedye ile götürülen şoför Yılmaz'ın baygın olduğu görüldü.

CHP'Lİ TUNCAY ÖZKAN OLAY YERİNE GELDİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, olay yerine gelerek yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra basın mensuplarına açıklama yapan Özkan, göçmen kaçakçılığına yönelik önlemlerin arttırılması gerektiğini belirterek, şöyle dedi:

"Aşağıdaki manzara korkunç. İnsanların umut içinde evlerinden kalkıp binlerce kilometre uzakta umuda doğru yolculuk yaparken, böyle bir sonla karşılaşmaları gerçekten çok üzücü. İnsanlık adına büyük bir dram. Buna bir çare bulunması gerekiyor. Aşağıdaki manzara içler acısı. Büyük dram. Kamyon arkası tamamen insan dolu. İçinde çocuklarda var. Şuan kesin ölü rakamı 22, yaralı sayısı 13 ama sayılar giderek değişiyor. Kamyonda herhangi bir güvenlik önlemi yok. O nedenle ölü sayısı çok olmuş. Şu an ölülerin kaldırılması çalışmaları devam ediyor. Yaralılar hastaneye götürülmüş ancak sayı değişiyor. Kamyon bir akordiyona  dönüşmüş durumda. Bütün refüjü tarayarak aşağıya düşmüş. Çeşitli ülkelerden geldikleri söyleniyor. Üzerlerindeki kimliklere bakılınca ortaya çıkacak. Savcı Bey aşağıda çalışmalarını sürdürüyor. Kamyonun arkasına kadınları çocukları ve insanları kasaya doldurmuşlar. Düşünce de geniş bir alana savrulmuşlar. Aldığım bilgiye göre kamyonun kasasında 6 çocuk varmış. Oradaki dere şuan kırmızı akıyor. Büyük olasılıkla şoför uyumuş. Bu olaylar giderek artar. İnsan kaçakçılığı dünya üzerinde en alçak suçlardan biri. Ne yazık ki şuanda karşı karşıya kaldığımız tablo  büyük bir insanlık dramı. Bunun zengin ülkelere açılışı noktasında zengin ülkelerin oturup bir çözüm bulması gerekiyor. Yoksa bizim geçiş güzargahını oluşturan ülkeler bunu önleyemezler. Ekmek, iş, AŞ ve huzur içinde yaşama insanlara tanınmalıdır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın açıklamaları

Kamyon şoförü Mustafa Yılmaz'ın acil servisten polikliniğe götürülürken

Haber: Mehmet CANDAN- Davut CAN- Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

==============================================

Devlet memurluğunu bıraktı dünyayı geziyor

Mersin'de, Basın İlan Kurumu İl Müdürü iken istifa eden Umut Çor, dünya turuna çıktı. 8 aydır İran, Hindistan, Sri Lanka, Malezya, Singapur, Borneo, Brunei, Filipinler, Tayvan, Vietnam, Kamboçya, Tayland, Laos ve Güney Kore gibi ülkeleri gezen Çor'un rotasında; Endonezya, Myanmar ve Japonya ile Amerika kıtası var.

Uzun yıllar ulusal kanallarda televizyon muhabiri olarak çalıştıktan sonra Mersin Basın İlan Kurumu Müdürlüğü'ne atanan Umut Çor, kamudaki görevinden 8 ay önce istifa edip dünya turuna çıktı. Kimine göre çılgınca gelecek bu hareket, kurumun 60 yıllık tarihinde bir ilk oldu. Kurumdaki müdürlük görevinden kendi isteği ile istifa eden ilk kişi olan Çor; İran, Hindistan, Sri Lanka, Malezya, Singapur, Borneo, Brunei, Filipinler, Tayvan, Vietnam, Kamboçya, Tayland, Laos ve Güney Kore'yi dolaştı. Yaşadıklarını hazırladığı videolar ile 'Bir Dünya Umut' adlı youtube ve instagram kanallarından takipçileri ile paylaşan Çor, gezisinin Asya kısmını Endonezya, Myanmar ve Japonya ile bitirmeyi planlıyor. Toplamda 2 yıl sürecek gezisinin 13 ayını Asya'da, kalanını da Amerika'da geçirecek gezgin, geçen sürede yüzlerce ilginç olaya da yakından tanıklık ediyor.

'ÇOCUKLUK HAYALİM'

Yola çıkmanın kendisi için çocukluk hayali olduğunu belirten Çor, "Nasıl böyle bir karar aldığınız sorusunun cevabı, aslında çocukluğundan bu yana hayalimdi dünyayı gezmek. Tüm hayatımı planlarken, ona göre plan yapmıştım. Televizyon muhabirliği, devlet memurluğu derken en sonunda zamanının geldiğini düşündüm ve devlet memurluğundan istifa edip bu seyahatte başladım. Bununla ilgili olarak hiç de pişman değilim" dedi.

'JULES VERNE ETKİLİ OLDU'

Çocukluğunda ünlü yazar Jules Verne'nin kitaplarının etkisinde kaldığını ifade eden Çor, "Çocukluğumda Jules Verne kitaplarını severdim. Jules Verne hep seyahatle ilgili kitaplar yazar. Jules Verne'nin yazdığı kitaplar beni çok etkiledi. O nedenle de dünyayı gezmeye karar verdim" diye konuştu.

'GEZMEK PAHALI DEĞİL'

Çor, gezginliğin pahalı bir şey olmadığını kaydederek, şunları söyledi:

"Dünyayı gezmek dışarıdan göründüğü gibi öyle pahalı değil. Bazı şeylerden vazgeçmek gerekiyor. Lüks arabalarınızdan daha büyük evlerden daha çok kıyafetlerden vazgeçmek gerekiyor. Aslında bir beyaz yakalının İstanbul'da harcadığı para kadar dünyayı gezebiliyorsunuz. Bin dolara aylık ortalama dünyayı gezebilirsiniz."

'PİŞMANLIK DUYMUYORUM'

Yaklaşık bir yıldır gezisini sürdürdüğünü vurgulayan çor, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gezime İran'dan başladım. Şu anda Kore'deyim. Kore Savaşı'nda şehit olan Mehmetçiklerin mezarındayım. Buradan Japonya'ya, oradan da dünya turuma Güney Amerika'dan devam etmeyi düşünüyorum. Dünya turu yapmak isteyenlere önerilerim öncelikle hayal kursunlar, para biriktirsinler. Dünya turu, ancak hayal kurarlarsa bu gerçekleşebilir. Gezerken de birçok ilginç şeylerle karşılaştım. Fareye tapan insanlar gördüm. Akrabalarının ölü bedenleri ile yaşayan, onları o bedenlerini 3 yılda bir mezardan çıkartıp kıyafetlerini değiştirenleri, inanılmaz gelenek ve görenekleri gördüm. Bu tura çıktığım için hiçbir zaman pişmanlık duymadım."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Çor'un dünya turuna ilişkin konuşması

Endonezya'dan görüntüler

Bir çocukla konuşması ve çocuğun detay görüntüsü

Çölde deve üzerinde seyahat etmesinden görüntüler ve çölde ney çalması

Seyahatten detay görüntüler

SÜRE: 08'06" BOYUT: 976 MB

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,

======================================

Göksu Nehri'ne atlayan Feride'yi arama çalışmaları sürüyor

Mersin'in Silifke ilçesinde Göksu Nehri'ne atladığı iddia edilen Feride Y.'yi (25) arama çalışmaları sürdürülüyor.

Dün akşam saatlerinde Atatürk Köprüsü'ne gelen genç bir kız, kendisini Göksu Nehri'ne bıraktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sualtı polisi, sahil güvenlik dalgıçları ve AFAD ekipleri, atlayan kişinin Feride Y. olduğu belirleri, arama çalışması başlattı. Başlatılan arama çalışmaları devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

-Olay yerinden genel görüntüler

-AFAD ve polis araçlarınını görüntüleri

-Köprüde bekleyen vatandaşların görüntüleri

SÜRE: 00'34" BOYUT: 56.9 MB

Haber-Kamera: Erol OKUR/SİLİFKE(Mersin),

=====================================

Kayıp oğullarını aramaya devam ediyorlar

Avusturya'da birlikte yaşadığı ailesine "Türkiye'ye gidiyorum" diyen Hacı Bayram Bozdoğan'dan (21) 8 aydır haber alınamıyor. Gencin anne- babası, oğullarını aramayı sürdürüyor.

Elif (54)- Kadir (57) Bozdoğan çiftinin 3 erkek evladından en küçüğü olan Hacı Bayram, 15 Eylül 2017'de, "Tatil yapmak için Türkiye'ye gideceğim" diyerek evinden ayrıldı. Bu süre içerisinde ailesi ile birkaç kez telefon ve sosyal medya üzerinden iletişim kuran Hacı Bayram, en son 8 ay önce Mersin kent merkezindeki bir otelde görüldü ve o günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Çocuklarını aramak için Türkiye'ye gelen Bozdoğan çifti ise bu zamana kadar Hacı Bayram'ın izine rastlayamadı. Mersin başta olmak üzere Hacı Bayram'ın gidebileceği İstanbul, Antalya, Adana, Kayseri ve Maraş gibi gidebileceği kentlere gidip sokak sokak çocuklarını arıyor.

'YAVRUM HASRET KALDIK SANA'

Oğlundan alacakları bir haberin yeterli olacağını dile getiren anne Elif Bozdoğan, "Biz kendisini çok seviyoruz. Ailece, hepimiz perişan olduk. Babası çok seviyor, hiç kızmaz. Ne yaparsa yapsın, ne suçu olursa olsun. Dönmemezlik yapmasın. 'Baba ben sağım, ben buradayım' desin. Bir cevap yeter, bize bir haber yeter. Diyecek birşey bulamıyorum. Dilimiz boğazımız kurudu. Yavrum hasret kaldık sana. Perişanız, annen hergün ağlıyor yavrum" diyerek gözyaşı döktü.

'HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUZ'

Oğlunun yerini söyleyecek kişiye 10 bin TL ödül vereceğini belirten fabrika işçisi baba Kadir Bozdoğan ise "Oğlumuzun hayatında endişe ediyoruz. Oğlumuzun bizden bu şekilde kaçacağına inanmıyoruz. Eğer oğlumuzun bizden kaçacağına inansak bu kadar zorlamayız. Çünkü ben işimi gücümü bıraktım, ücretsiz izin alarak oğlumu aramak için Türkiye'ye geldim. Devlet büyüklerime yalvarıyorum. Bize yardım etsinler" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Anne babanın yürümesinden görüntüler

Park içindeki bir banka oturmaları

Hacı Bayram'ın fotoğraflarını tutmaları

Anne ve babanın detay görüntüleri

Hacı Bayram'ın fotosundan detay görüntüler

Anne Elif Bozdoğan ile röportaj

Baba Kadir Bozdoğan ile röportaj

Hacı Bayram'ın fotoğrafları

SÜRE: 02'07" BOYUT: 226 MB

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,

========================================

Ekmekten yara bandı çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde evli 2 çocuk babası Alipaşa Küpçü (40) mahalle fırınından aldığı ekmeğin içinden 'yara bandı' çıktığını öne sürdü. Fırınların sürekli denetlenmesini isteyerek Zabıta Müdürlüğü'ne şikayette bulunan Küpçü, "Fırına gidip içinden yara bandı çıktığını söylediğimde bana 'çocuğun eli kesilmiştir, dikkat etmemişlerdir' diye cevap verdiler" dedi.

Fabrika işçisi olan Alipaşa Küpçü, Şeyhsinan Mahallesi'ndeki fırından aldığı ekmeğin içerisinden yara bandı çıktığını iddia etti. Kahvaltı da yemek için her zaman gittiği fırından ekmek alıp eve geldiğini anlatan Küpçü, "Kahvaltıda yemek yerken ekmek çocuğumun elindeydi ekmeği parçaladı. Parçalayınca 'baba bu ne? Bir şey var bunun içinde' dedi. Ben de mayadır kütle halinde kalmıştır dedim. Elime aldım baktım yara bandıydı. Bu şekilde görünce şaşırdım. Hemen aldım o sinirle ekmek fırınına gittim bu nedir, bu kadar da olmaz ekmekten yara bandı çıkması çok saçma bir şey değil mi? Niye dikkat etmiyorsunuz dedim. Bana, 'çocuğun eli kesilmiştir, dikkat etmemişlerdir' diye cevap verdiler" dedi.

Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'ne şikayette bulunan Küpçü, fırınların daha çok denetlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Denetimlerin daha sık ve özenli yapılmasını istiyorum. Zabıta ya da fırıncılar odası kim denetliyorsa denetlemesi gerekir. Ayda bir de olsa kontrol etmesi gerekir. Ben hiç birine inanmıyorum, kesin bilmiyorum ama hiç birinin hijyen belgesi yoktur, sağlıkla ilgili bir sürü sorunları vardır. Bunlara dikkat etmeyen insan Allah bilir üretimde daha nelere dikkat etmiyorlardır. Kalifiye eleman çalıştırmıyorlar, sokaktan geçen herkesi fırına alıp işçi yaparsanız olacağı sonuç da budur. Bu da insanların sağlığı ile oynamaktır. Buna dikkat edilmeli" şeklinde konuştu.

Cengizhan Küpçü de ekmek parçaladığında içerisinde farklı bir şey olduğunu görerek babasına gösterdiğini kaydederek, "Ekmeği böldüm, böldüğüm gibi babama seslendim dedim baba bu ete benziyor yiyeyim mi dedim. Sonra da yara bandı olduğunu fark etti. Yemek yemeği çok seviyorum ama o manzarayı gördükten sonra uzun süre yemek yiyemedim" dedi.

Görüntü Dökümü:

-İçinden yara bandı çıkan ekmek

-Alipaşa Küpçü ile röp.

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),