Zenne'yi Canlandıran Oyuncu Kerem Can: "Rüyamda Bile Dans Ettim"

Altın Portakal Film Festivali'nde en çok ödül alan film olan Zenne'nin yönetmen ve oyuncuları, Bursa'daki izleyiciyle bir araya geldi. Filmde Zenne rolüne soyunan oyuncu Kerem Can, oynadığı karekteri en iyi şekilde canlandırabilmek için rüyasında bile dans eder hale geldiğini söyledi.

Bu yıl 48'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 5 ayrı dalda ödül alan Zenne filmi ekibi, Korupark Alışveriş Merkezi'nde düzenlenen özel gösterimin ardından izleyecileriyle buluştu. Cinetech Sinemaları'ndaki filmin ardından gerçekleştirilen söyleşiye katılan yönetmen ve oyuncular, sinema severlerin merak ettiği soruları cevaplandırdı.

"ÇOK OLUMLU TEPKİLER ALDIK"

Filmde Zenne'yi canlandıran oyuncu Kerem Can, film için çok olumlu tepkiler aldıklarını ifade ederek, "Başlangıçta bize, Türkiye için çok zor bir konu gibi gelmişti. Ben şansen filme başlamadan önce 'Acaba Türkiye'de gösterebilecek miyiz?' diye düşünüyordum. O bakımdan çok mutluyuz. Antalya'da olsun şimdi vizyona girdikten sonra olsun tepkiler çok çok pozitif" dedi.

"RÜYAMDA BİLE DANS ETTİM"

Zenne rolünün altından kalkabilmenin zorluklarını anlatan Can, "Tabi ki bu çok zor bir süreçti. İlk önce dansı öğrenmek gerekiyordu. Saattalerce dans ediyordum, sabah uyandığımda, akşam yattığımda, rüyalarımda bile dans ediyordum. Bir de oyunculuk provaları vardı. Çok zor ama çok mutlu edici, duygulandırıcı bir çalışmaydı. Böyle bir şansın bana verilmesinden dolayı çok mutluyum. Bu bir oyuncu için çok büyük bir fırsat" diye konuştu.

"ZENNE BAŞLANGIÇTA BELGESEL PROJESİYDİ"

Filmin yönetmenleri olan M.Caner Alper ve Mehmet Binay ise basın mensuplarının sorularını birlikte cevaplandırdı. Zenne'nin Ortadoğu'da gözden düşmekte olan eğlence biçimleri üzerine bir belgesel projesi olarak başladığını ifade eden M. Caner Alper, " 'Zenne can' isimli bir karekterimiz vardı. Ona deneme çekimleri yapıyorduk. Bu süre zarfında yakın bir arkadaşımızı kaybettik. Babası tarafından eşcinsel olduğu için öldürülen, doğulu bir arkadaşımızdı. Onun ölümünden çok etkilendik, hikayesini hiç

unutamadık. Nasıl olur da birleştiririz, anlatırız diye düşünürken Zenne'nin hikayesi üzerinden onu anlatma fikriyle ben Mehmet'e gittim" dedi.

"BU ANNE VE AİLELERİN DRAMINI ANLATAN BİR FİLM"

Eşcinsel olduğu için babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız'ın öyküsünü daha geniş kitlere ulaştırmak istediklerini ifade eden Mehmet Binay ise, "İki projeyi birleştirdik ve 3 yıl üzerinde çalıştık. Uluslararısı bir ekip çalıştı. Dünyanın bir çok yerinden insanlar bir araya geldi. Gönüllü çalışanlar oldu. Oyuncularla, sanat ve müzik kısmıyla, her şeyiyle bir aile gibi çalışarak filmi bu günlere kadar getirdik. Özellikle kadınlar çok etkileniyor. Bu bence annelerin ve ailelerin dramını anlatan bir film

oldu" diye konuştu.

"TOPLUM İÇİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜRECİN BAŞLADIĞINA ŞAHİT OLUYORUZ"

Türkiye'de beklenenin üzerinde bir seyirci kitlesine ulaştıklarını ifade eden Alper, "Hem Altın Portakal Film Festivali'ndeki ödüller ve gündemde kalması önemliydi. Böyle bir filmden habersiz olarak izlemeye gidenler bile, çok etkilenerek çıktı. Elbette homofobi, eşcinsellere karşı olan tavır günden geceye değişebilecek bir şey değil. Ama toplum içinde çok önemli bir sürecin başladığına tanık oluyoruz. Filmi izleyenler, hayatları boyunca korktukları, çekindikleri, alay edip küçümsedikleri karekterlerin

hayatlarını görüp biraz düşünüyorlar" şeklinde konuştu.

Ayrıca Alper, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde aldıkları ödülleri beklediklerini fakat Sinema Yazarları Derneği'nin verdiği en iyi film ödülünün kendilerini şaşırttığını söyledi.

Filmin devamının olmayacağını belirten iki yönetmen, İstanbul Film Festivali'nde Zenne'yi sunmak için dünyaca ünlü bir oyuncuyu çağıracaklarını ve bu ünlü kişinin şimdilik adını gizli tuttuklarını tekrarladı. - BURSA