Meclis Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yeniden gündeme getirdiği idam cezasına ilişkin, "Türk Hukukunda Ölüm Cezası" başlıklı 81 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda, ölüm cezasının Türkiye Cumhuriyeti anayasaları ve kanunlarındaki seyri incelendi. Raporda Mustafa Kemal Atatürk'e suikast girişimi nedeniyle iki kişi hakkında 12 Ocak 1928'de onaylanan idam kararı ile İzmir'de Teğmen Kubilay'ın başının kesilerek bayrak direğine takılmasını içeren isyan girişimi nedeniyle 2 Şubat 1931'de 28 kişinin idamına ilişkin onay kararı dikkat çekti.
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre; ölüm cezasının uluslararası hukuktaki yeri, Türkiye'nin tarafı olduğu sözleşmeler bağlamında ele alındı ve idamın kaldırılma süreci incelendi. Rapora göre, Türk hukukunda ilk ölüm cezası, 29 Nisan 1920 tarihli "Hıyaneti Vataniye Kanunu"nda "Bilfiil hıyaneti vataniyede bulunanlar salben (asılarak) idam olunur ifadesiyle" yer buldu.
İlk çıkarıldığı 1 Mart 1926'dan günümüze kadar değiştirilerek gelen Türk Ceza Kanunu'nun ilk halinde 14 maddede idam cezası öngörüldü. Yıllar içinde idam cezasına ilişkin hükümler genişletilerek 28 maddeye kadar çıktı. 26 Eylül 2004'te ise 1926 tarihli TCK yürürlükten kaldırıldı.
Kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar verme yetkisi 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla TBMM'ye verildi. Özel af yetkisi de bulunan TBMM, 1984'ten itibaren hiçbir ölüm cezasının infazını onaylamadı. Raporda idamların askeri rejim dönemleri ve siyasi saiklerle yapıldığı, "1984'ten sonra, mahkemelerce verilen ölüm cezalarına karşı Meclis, verilen ölüm cezalarının infaz edilmemesi yönünde bir eğilim göstermiş ve ölüm cezalarının infazına yönelik kanun çıkarılmamıştır. 1984 öncesi döneme bakıldığında da ölüm cezasının en çok, ülkede yaşanan askeri rejim dönemlerinde ve siyasi saiklerle infaz edildiği görülmektedir" ifadeleriyle anlatıldı.
Raporda, TBMM'nin ölüm cezasının yerine getirilmesine ilişkin kararları ve kabul ettiği kanunlar da tek tek sıralandı. Verilere göre, TBMM ilk idam onayını 21 Ekim 1920'de verdi. Maden Bidayet Mahkemesi tarafından iki kişi hakkında onaylanan idam kararının gerekçesi, "Hiyaneti Vataniye" olarak belirtildi. TBMM'nin onayladığı idamların gerekçeleri, "Vatana ihanet, düşman tarafına geçme, gasp, öldürme, işkence ile öldürme, ırza geçme şeklinde" sıralandı. Raporda Mustafa Kemal Atatürk'e suikast girişimi nedeniyle iki kişi hakkında 12 Ocak 1928'de onaylanan idam kararı ile İzmir'de Teğmen Kubilay'ın başının kesilerek bayrak direğine takılmasını içeren isyan girişimi nedeniyle 2 Şubat 1931'de 28 kişinin idamına ilişkin onay kararı dikkat çekti.
Adnan Menderes ve iki bakana ilişkin Yüksek Adalet Divanı'nın, "anayasayı ihlal" gerekçesiyle verdiği idam kararı ve 15 Eylül 1961 tarihli Milli Birlik Komitesi onayı da raporda yer aldı. Meclis, son idam onayını 4 Ekim 1984'te İlyas Has adlı kişiye yönelik olarak "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" gerekçesiyle verdi.
Raporda, Türk hukukunda ölüm cezasının kaldırılma süreci de detaylarıyla anlatıldı. İdam cezasının infaz edilmemesine ilişkin ilk adım 2001'de anayasada yapılan değişiklikle atıldı. Bu düzenlemeyle "savaş, savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemeyeceği" öngörüldü. Bu değişiklikten sonra, 2002'de mevzuattaki ölüm cezaları "müebbet ağır hapis cezasına" çevrildi.
Ardından Türkiye, AB'ye uyum sürecinde 2003'te, 1985'te yürürlüğe girmiş olan ve "savaş zamanı ya da yakın savaş tehdidi" dışında ölüm cezasını kaldıran Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Ölüm Cezasının Kaldırılmasına İlişkin 6 No'lu Protokol ile "Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına İlişkin 13 No'lu Protokol"ü onayladı. 2004'te 5170 sayılı Kanun ile ölüm cezası Anayasa'dan tümüyle çıkarıldı.
Son Dakika › Politika › Meclis'te idam yasası hazırlığı! Atatürk'e atıf yapılan rapor tamamlandı - Son Dakika
Pazar günü gerçekleştirilecek olan 31 Mart mahalli idareler seçimleri için Manisa il genelinde 5 bin 298 kolluk kuvveti görev yapacak. Seçimlere hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken, ilçe seçim kurulları tarafından sandık görevlilerine eğitimler veriliyor. Manisa'nın en çok seçmenine sahip olan Yunusemre ilçesinde ise sandık kurulu görevlilerine eğitim verildi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği iddia edilen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, CHP Parti Meclisi üyesi Turgay Özcan'ın ifadesi alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, çeşitli isimlerin ifadesi alınmıştı.
Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, görevde oldukları 5 yılda Yomra'nın çok önemli kazanımlar elde ettiğini belirterek, Pazar günü sandıkta Yomra'nın kazanımlarını koruyacaklarını söyledi.
Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, teşkilat üyeleriyle birlikte esnafları ziyaret ederek yeni dönem projeleri ve yatırımlar hakkında bilgiler verdi. Başkan Dinçer, birlik ve beraberlik içerisinde şehir için çalışacaklarını belirtti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Vahap Seçer, Akdeniz İlçesi'ne bağlı Karacailyas Mahallesi'ni ziyaret etti. Seçer, halka adalet ve hizmet sözü verdi.
Cumhur İttifakı'nın Merkezefendi Belediye Başkan Adayı Ekrem Başer, seçmene seslenerek, ilçeye en iyi hizmet edecek adayı seçmelerini istedi.
CHP Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, iktidarın devlet olanaklarıyla seçim kampanyası yürütmesini eleştirdi. Halıcı, bakanların görevlerini yapmak yerine AKP ve MHP adaylarına oy istediklerini belirtti.
Dikili Belediye Başkanı ve CHP Adayı Adil Kırgöz, Çandarlı'da düzenlediği açık hava toplantısında yurttaşlarla buluştu. Yoğun katılımın olduğu buluşmada, Çandarlı'da tarihi bir güne tanıklık ettiklerini söyleyen Başkan Kırgöz, 5 yıllık görev süresince Çandarlı'da önemli hizmetler sunduklarını belirterek, 'Yeni dönem Çandarlımızın dönemi olacak' dedi.
Sizin düşünceleriniz neler ?