Kahtalı Mıçı'ya Akbank'tan Yanıt - Son Dakika
Yerel

Kahtalı Mıçı'ya Akbank'tan Yanıt

' Sorusunu Şöyle Yanıtladı: 'Bizim Yok

11.01.2011 16:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

' sorusunu şöyle yanıtladı:

'Bizim yok. Biz özellikle fiziksel olarak bankacılık konusunda varlığımızı Türkiye'de konumlandırmaya devam ediyoruz, geliştirmeyi hedefliyoruz. Ama bu bölgede, bu coğrafyada özellikle muhabirlerle daha verimli çalışma ortamı yaratmak adına kendi içimizde bazı organizasyonel değişiklikler yaptık. Bu sayede bölgelerdeki verimliliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Özellikle 2008 krizinden sonra bankacılık dünyada zor olduğu gibi yabancı bir bankanın yabancı bir ülkeye gitmesi zor hale geldi. Hem zorluklar, hem maliyetleri düşündüğümüz zaman özellikle stratejik işbirlikleri, stratejik çalışma ortamları bu konuda herhalde en iyi yol olacaktır diye düşünüyorum.'

Sektöre yönelik alınan önlemlerle ilgili olarak da Akkurt, 'Maliyetler ve bankacılık sektörüne yüklenen yükleri belki tartışmak daha doğru olur. Bankaların karlılıkları 2011'de negatif etkilenecektir. Bunun faydası var mıdır, tartışılır. Şirketin bünyesinden para çekilmeyen, ortakların hiçbir şekilde para çekmediği, sermayesini azaltmadığı tek sektör bankacılık sektörüdür. Bankaların karlılıklarının azalması o kadar da olumlu görülmemeli. Özellikle bölgede etkin olsun dediğimiz Türk bankaları açısından bu durum handikap yaratmaktadır' değerlendirmesinde bulundu.

-'TÜRKİYE'DE BONUS MEVZUSU OLDUĞUNU ZANNETMİYORUM'-

Bonus tartışmalarına ilişkin de Akkurt, şunları kaydetti:

'Türkiye'de anglo sakson bankacılığında olduğu gibi bir bonus mevzusu olduğunu zannetmiyorum. Bugüne kadar tartışılıp hala sonuç çıkmamasında, bunun altında farklı ve ağır mekanizmaların yattığını düşünüyorum. Bir ülkenin gücü sadece siyasetçilerinin iyi konuşmasıyla veya çok fazla askerinin olmasıyla değil, ekonomik gücüyledir. Ekonomik gücü de arkasındaki finansal güçle ortaya çıkar. O yüzden herkes sahip olduğu bankacılık sektörünü korumaya ve desteklemeye çalışıyor. Eğer Türkiye, bu coğrafyada etkin olmayı hedefliyorsa ekonomisinin arkasındaki finans, bankacılık sektörünü her zaman güçlü tutmak zorundadır. Zayıflatmak, 'yurt dışında, Avrupa'da bu yapılıyor' diye benzerini Türkiye'de uygulamaya çalışmak bence finans sektörünü, dolayısıyla Türk ekonomi sistemini zafiyete uğratır. O konuda da çok dikkatli hareket edilmesi gerektiği kanaatindeyim.'

-'SEÇİMDEN ÖNCE BİLE REYTİNG ARTIŞI GELEBİLİR'-

Türkiye'ye yatırımların artacağını, özellikle yabancı yatırımların gelmesini beklediğini dile getiren Akkurt, 'Büyük ihtimalle Türkiye bu sene yatırım reytingini alacak. Bütün bunlar tabii ki tabloyu çok fazla değiştirecek. Benim gördüğüm kadarıyla seçimden önce bile reyting artışı gelebilir. O yüzden seçimlerin sonucunun pek önemi olmayabilir. Dünyada zaten 3 tane reyting şirketi kaldı. Üçü de reytingi artıracak diye tahmin ediyorum' şeklinde konuştu. Akkurt, bu kadar rekabetin olduğu bir ortamda bankaların, ücret ve komisyonlarını yüksek şekilde artırmalarının beklenemeyeceğini belirtti.

Ziya Akkurt, özellikle doların son dönemlerdeki artışıyla dövizle borçlananların yaşadığı sıkıntılara ilişkin bir soruyu, 'Ben hiç kimseye zorla döviz kredisi aldırıldığına inanmıyorum. Bankacılar tavsiyelerde bulunmuşlardır, insanlar da almışlardır. Eğer hala 1994'teki krizden ders alınmamışsa... Bu milletin geçmişinde Kastelli olayı vardır. Bu yüzden her defasında bir problem yaşadıklarında üçüncü tarafı suçlamaya devam edeceklerdir. Taksim'deki gösterileri ben bu bağlamda yorumluyorum' şeklinde yanıtladı. Akkurt, hedeflere ilişkin de 2010 hedeflerinin hemen hemen hepsini tutturduklarını vurguladı.

2011'de özellikle yeni finansal enstrümanlar düşünülürse kaldıraç oranlarının artabileceğini belirten Akkurt, Citibank ile ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:

'Citibank, gelişmekte olan ülkelerde başta Türkiye olmak üzere varlığını devam ettirmek istiyor. 2006'da anlaşmayı imzaladık. 2007'de gerçek anlamda yürürlüğe girdi. O günden bugüne bayağı mesafeler kat ettik. Yakında da bayağı ses getirecek bir iki tane projeyi açıklayacağız. Citibank, özellikle Akbank ile yurt içi piyasada, Akbank da uluslararası piyasada Citibank ile hareket etmekten büyük mutluluk duymakta ve bundan büyük güç almakta.'

Akkurt, Hasankeyf'e ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı:

'Hasankeyf konusunda biz krediyi özel kuruluşlara vermiyoruz. Hazine'ye veriyoruz. Bu konuda Garanti Bankası ile bize yapılan bazı ithamları haksız buluyorum. Ama bundan ders almadık mı? Aldık. Burada kamuoyunun bankaları zorlarken devletin ilgili organlarını da zorlaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bizler sonuçta devletin verdiği, altına mührünü bastığı ÇED raporuna göre hareket ediyoruz. Eğer bir kredinin içinde ÇED raporu varsa, biz bu krediyi gönül rahatlığıyla veriyoruz. Eğer bunun kriterlerinde uygunluk yoksa bence bunu ilgili mercilere yöneltip kriterlerin düzeltilmesini bekleyebiliriz.'

Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, KOSGEB kredilerinin dağıtılmasıyla ilgili tartışmalara ilişkin de, şunları kaydetti:

'KOSGEB konusunda, sanki bir bankanın dışında diğer 17-18 banka, öğle tatillerinde çalışmadı, herkes kafelerde gidip oturdu, yemek yedi gibi hava yaratıldı. Bunlar bana göre Türk bankacılık sektörüne yöneltilen çok acı yakıştırmalardır. Bırakın öğle yemeği, arkadaşlarımız uykularından dahi fedakarlık ederek KOSGEB kredilerinde birşeyler yapmaya çalıştılar. Benim gördüğüm kadarıyla KOSGEB böyle bir işe girmeden önce kendi internet altyapısını test etmeliydi. KOSGEB eğer bir hata yaptıysa 'evet, ben hata yaptım, altyapım yetersizdi' diye çıkıp açıkça söyleyebilmesi gerekir. Eğer herhangi bir negatif müdahale yok ise...' - İSTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Kahtalı Mıçı'ya Akbank'tan Yanıt - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement