Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2016 yılında kurduğu Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), çocuk işçiliği ve son günlerde artan ölümler nedeniyle tartışılıyor. Eylül ayından beri 8 çocuğun hayatını kaybettiğini belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, "MESEM’lerde bizim çocuklarımız sermayeye meze ediliyor. Daha dün de bir çocuğumuz Kütahya’da üstüne sunta plakaları düşerek hayatını kaybetti. Gerçekten bir tarafta dinselleştirme, bir taraftan da sermaye, çocuk işçiliği üzerinden kar aktarılıyor. MESEM’LER çocuk öğütüyor" dedi. EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise "MESEM'ler birçok aile için çocuklarını çalıştırarak ek gelir sağlamak üzerine bir olanak olarak da görülüyor. Bu, Türkiye'deki düşük ücretlerin, emekçilerin kendi aldıkları ücretler ile yaşayamamalarının bir ifadesi" diye konuştu.
Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Bursa’da; çadırların Gaziantep’ten satın alınarak, Bursa’da logo basıldıktan sonra deprem bölgesine götürüldüğünün iddia edilmesi ile ilgili açıklama yaptı. Sarıyer, "Halka yalan söylemek, on binlerce insanımızın hayatına mal olmuş bir felaketi kendi reklamı için kullanmak, deprem bölgesindeki insanlara birkaç gün önce çadır yollayabilecekken bu sevkiyatı reklam için geciktirmek ve onlar gece üşürken hatta soğuktan donarak ölürken sıcak yatağında uyuyabilmek bu kadar kolay olmamalı, olmayacak” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığınca, deprem nedeniyle OHAL ilan edilen illerde görev yapan öğretmen ve bakanlık personeline yer değişikliği hakkı tanındı. Yılda iki kez yapılan mazeret tayini hakkı bu yıl deprem nedeniyle 3'e çıkarılırken, başvuruları onaylanan personelin atanmak istedikleri ildeki norm kadro ve pozisyon durumuna bakılmaksızın atamaları gerçekleştirilecek.
Millî Eğitim Bakanlığı, deprem bölgelerinde görev yapan bakanlık personeli ile sözleşmeli-kadrolu öğretmenlere talepleri halinde tayin hakkı tanınmasına karar verdi.
İzmir'de Eğitim İş Sendikası üyesi öğretmenler, bir günlük iş bırakma eylemi yaptı ve Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu Gündoğdu Meydanı'nda protesto etti. "Mustafa Kemal'in öğretmenleriyiz" ve "Öğretmene saygı istiyoruz" sloganları atan öğretmenler, "Bir başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmen’imizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenleri teste tabi tutmak, öğrencileri anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir" açıklamasını yaptı.
Sosyal medyada öğretmenlerin tanışması ve anlaşmaları durumunda evlenmelerini sağlamak adına açılan sayfa tartışma yarattı. Konuyla ilgili açıklama yapan Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, "Bu tür magazin programlarına öğretmenlerin konu edilerek itibarsızlaştırılmasını Eğitim İş olarak reddediyoruz" dedi.
Eğitim-İş, eğitim çalışanlarının maaşlarının iyileştirilmesi ve eğitim politikalarında değişiklik yapılması talebiyle iş bırakma eylemi yaptı.
Ordu Valisi Orhan Düzgün, okullarda öğretim yapıldığını ancak eğitim kısmının unutulmaya başladığını dile getirerek, "Okullarımız çocuklarımızı sadece sınavlara hazırlayan, onları sadece iyi bir meslek sahibi yapmaya çalışan kurumlar haline"...
24 Oca 
