Vakıfbank'ı Almak İçin Para İstedi. - Son Dakika
Ekonomi

Vakıfbank'ı Almak İçin Para İstedi.

Vakıfbank\'ı Almak İçin Para İstedi.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in 'Kriz Döneminde Vakıfbank İçin Bir Banka Üste Para İstedi.

28.06.2007 01:46
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in "Kriz döneminde Vakıfbank için bir banka üste para istedi" açıklaması üzerine konuşan bankanın eski genel müdürlerinden Hasan Kılavuz, "Üste para isteyen Fransız Societe Generale’di. Ama ’neden’ istedi diye sormak lazım. O dönemde Vakıfbank’ın 1.1 trilyon lira batağı vardı. Özel bankalara hesap sorulurken, bu hesaplar niye sorulmadı" dedi.

ÖNCE Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın daha sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in gündeme getirdiği "2001 krizinde Vakıfbank’ı almak için bir banka üste para istedi" açıklaması üzerine konuşan bankanın eski genel müdürlerinden Hasan Kılavuz, "Neden istediler acaba, asıl bunu sormak lazım" diye konuştu. Sözü edilen Avrupalı bankanın Societe Generale olduğunu açıklayan Kılavuz, "O dönemde Vakıfbank’ın 1.1 trilyon lira batağı vardı. Özel bankalara hesap sorulurken, bunların niye hesabı sorulmadı" dedi.

KİBAR AMA YETERSİZ AÇIKLAMALAR:

Üç kamu bankasında toplam 26 yıl bankacılık yapan biri olarak BBDK Başkanı Bilgin’in açıklamasını "Doğru, kibar ama yetersiz" bulduğunu söyleyen Kılavuz, "Söz konusu olay sadece 2001 kriz dönemiyle alakalı bir durum değil. Bu tamamen kamu bankalarının içinin boşaltılmasıyla ilgili bir durum. Bunları ortaya çıkarmak lazım" diye konuştu.

1.1 TRİLYONLUK BATAK:

Societe Generale’in o dönemde bankayı almak istediğini ancak batık kredileri ve Emekli Bandığı’nı istediğini aktaran Hasan Kılavuz, şöyle konuştu: "Çünkü bankanın 1.10 trilyon lira takipteki alacağı vardı. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunun 483’üncü sayfasında bu rakamlar açıkca yazıyor ve ’aslında batık kredi niteliği taşıyan ve takibe ihtikal etmesi gereken birçok kredinin yenileme veya başka yollarla standart krediler içinde izlenerek suni olarak yaşatılmasından kaynaklanmıştır’ deniliyor."

BDDK SERMAYE DESTEĞİ VERDİ:

Ortada bu raporlar varken gereğinin yapılmadığını söyleyen Kılavuz, şunları söyledi: "Hatta BDDK’nın daha sonra Vakıfbank bu badireyi atlatsın diye sermaye desteği verdi. Şimdi bütün bunlar ortadayken, geçmişi sadece ’bankaları almak için üste para istiyorlardı’ diye geçiştiremezsiniz. Bu doğru ama neden? Nedenleriniz üzerine gittiniz mi? Kamu bankalarının içi boşaltıldı, kamu bankalarından verilen kredilerle birileri banka patronu yapıldı, niye dönüp bunların hesabı sorulmadı? Hálá bile sorulabilir. Böyle bir konuda zaman aşımından söz edilemez. Yolsuklarla ilgili zaman aşımı olabilir mi? Mali yöndön gidilemezse, cezai yönden gidilebilir. Şu anda bile o dosyalar açılabilir, kim o kamu bankalarında para batırdıysa hebabı sorulabilir. Bunu da BDDK’nın, Başbakanlık teftiş kurulunun yapması lazım."

NET DURUŞ LAZIM:

Kamu bankalarındaki durumun da sadece yönetim hatası olarak değerlendirilemeyeceğini, buralarda siyasi baskıların her zaman etkili olduğunu söyleyen Kılavuz, kendisinin de siyasi baskı ile karşılayıp karşılaşmadığına ilişkin sorumuza ise "Ben dik durdum. Ama genel müdürlükte ömrüm 8 ay oldu" yanıtı verdi.

Kurtul: Reel sektöre kredi vermeyen yabancı neden gelsin

AKBANK Genel Müdürü Zafer Kurtul, kamuoyunda zaman zaman Türk bankacılık sektöründe yabancı payının artmasından endişe duyulduğunu belirterek, "Yabancı bankalar; Türk bankalarına, eğer reel sektöre kredi artırma hedefleri olmasa bu kadar yüksek miktarlarda fiyat ödemezlerdi, defter değerinin 3-3.5 misli fiyattan satın almazlardı" dedi. Kurtul, "Bilişim 500" araştırma sonuçlarının açıklandığı törende yaptığı konuşmada, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisine işaret ederek, son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlardan önemli bir payı bankacılık sektörünün aldığını, bunun, sektörde büyük büyüme potansiyeli beklentisi ile kayıt dışılığın olmamasından kaynaklandığını söyledi. Bankacılık sektörü için düşük enflasyonun büyük bir büyüme potansiyeli anlamına geldiğini vurgulayan Kurtul, faiz oranlarının düşmesinin kredi piyasasında canlanma getireceğini, dolayısıyla reel sektörün daha fazla borçlanabilmesinin yolunun açılmış olacağını ifade etti. Bugün itibarıyla reel faizlerin Türkiye’de hálá çok yüksek olduğunu, bu faiz oranlarının düşmesini beklediklerini belirten Kurtul, "Türkiye’de eğer faiz oranları yüzde 10’un altına, yüzde 7-8 civarına inerse bankacılık sektöründe ciddi bir büyüme bekliyoruz" diye konuştu.

3 kamu bankasında çalıştım, yargılanmadım özel sektöre geçince adım ’hortumcu’ oldu

"HORTUM Düzeni" adıyla da bankacılıkta 30 yılı anlatan bir kitap yazan Hasan Kılavuz, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılırken, sektör bankalarının üzerine gidilip, bankalara el konulurken kamu bankalarına ilişkin herhangi bir şey yapılmadığını savundu. Hasan Kılavuz, "Özel sektördeki 26 banka armut toplanır gibi teker teker tasfiye olurken, kamu bankalarına dönülüp kimse bir şey sormadı. 3 kamu bankasında 26 yıl bankacılık yaptım, kimse bir şey sormadı. Ama özel sektöre geçip, Kentbank’ta yönetici olunca adımız hortumcuya çıktı, hortumcu yerine kondum, yargılandım" diye konuştu. "Bankacılık sektörünün gelişimi için aslında çok büyük bir çaba harcamazına da gerek yok" diyen Kılavuz, "Duruşunuzu net olarak belirler, hırsızlık yaptırmayıp, kredi verirken teminatını da sağlama aldıktan sonra batak falan olmaz" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi Vakıfbank'ı Almak İçin Para İstedi. - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement