"Ayıp Olur İstemem!" - Son Dakika
Magazin

"Ayıp Olur İstemem!"

"Ayıp Olur İstemem!"

"Yaprak Dökümü"nün küçük Deniz'i, Neslihan Atagül, "Araf" filminde Özcan Deniz'le rol aldığı cüretkâr sahneleri anlattı.

05.10.2012 06:03  Güncelleme: 16:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Özcan Deniz'le birlikte rol aldığı 'Araf' filmindeki performansıyla Altın Koza'da ikinci kez 'Umut Veren Genç Kadın Oyuncu' ödülünü alan Neslihan Atagül; son dönemin en çok konuşulan oyuncularından... atv'de yayınlanan 'Hayat Devam Ediyor' adlı dizide de 'Şirin'i canlandıran 20 yaşındaki oyuncu; hakkında merak edilenleri Touch İstanbul'dan Ümit Buget'e anlattı:

Mütevazı bir ailenin çocuğuyum ama ailemin durumu iyi olsaydı da, bu olgunlukta olurdum çünkü ailemin bana vereceği özgüven aynı olurdu. Ben babama sekiz yaşında "Oyuncu olmak istiyorum" dediğim zaman, bana, "Olursun kızım" dedi.

13 yaşında 118'i arayıp ajansımın numarasını istedim. "Ben ajansınıza kaydolmak istiyorum, ne yapmalıyım?" dedim. Yer, iz bilmediğim için de annemin önüne adresi koydum ve "Beni buraya götürün!" dedim. Hayatta istediğim her şeyi yaptım. Ben istersem olur! Kafama koyduğumu yaparım, o an olmuyorsa illa ki olacaktır, sadece şu an olmuyordur. Olması gerektiği an olacaktır.

AZRAİL İÇİN ALACAĞIM!

Beş yıl sonra, 10 yıl sonra ya da 30 yıl sonra arkama dönüp baktığımda; pişman olacağım işler yapmak istemiyorum. Ben sadece oyuncu olmak istiyorum. Yüksek egoları olmayan, kendi halinde, oyuncu gibi oyuncu...

Üçüncü kez 'Umut Veren Kadın Oyuncu Ödülü'nü alırsam ayıp olur! İlkini kendim için aldım, ikincisini annem için aldım, üçüncüyü abim için alacağım ve sonra arkadaşlar için falan... En son da, ölüme beş kala, Azrail için alacağım, öyle düşünüyorum artık!

'Araf'ta Yeşim Ustaoğlu ile çalıştık. Bir filmin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu'ysa, oyuncu kim olursa olsun, ben oynarım. Özcan Deniz ismine de zaten ben değil, yönetmen karar veriyor. O da benim rol arkadaşım. Nihal Yalçın ya da Barış Hacıhan'dan bir farkı yok!

'Araf' sadece yol ya da yolcularla ilgili bir film değil! Şöyle bir başımızı çevirip baktığımızda; o kadar çok hikaye var ki 'yolda kalan hayatlar'la ilgili... Onlar aslında her yerdeler ama biz görmek istemiyoruz.

DENİZ TUTKUSU

İnsanlar filmdeki argoya çok taktılar, "Neden küfür var?" dediler. "Ben bütün küfürleri üstüme alınmış gibi hissediyorum" dedi bir izleyici. Biz sana küfretmiyoruz ki! Orada kızın teki feci bir olay yaşıyor; o kadar acı bir şey ki başına gelen... Ama insanlar nedense her şeyi toz pembeymiş gibi görmek istiyor. Streç film dolamışlar kafalarına, öyle izliyorlar. Oradaki küfür yadırganıyor ama öte taraftan ördeğe tecavüz ediliyor ve akabinde ördek öldürülüyor. Ortada böyle bir gerçeklik varken, sen kafayı filmdeki küfre takıyorsun!

Ben İstanbul'dan başka hiçbir yerde yaşayamam. Bir aydan fazla uzak kalınca resmen özlüyorum burayı ama iki gün sonra da şikayet etmeye başlıyorum. İstanbul'dan çok sıkılınca da Şile'ye gidiyorum. Bazen insan sessizlik istiyor. Ben Beşiktaş'tayım, orası inanılmaz kalabalık oluyor. Ortaköy'de sanırım eskiden otopark olan bir çay bahçesi var, tam denizin dibinde, çok sessiz, sakin bir yer, orayı çok seviyorum. Çoğu insan da bilmiyor herhalde o çay bahçesini. Denizle garip bir bağlantım var, çok rahatlatıyor beni.

ONU YAKINDAN TANIYIN!

ALIŞVERİŞ

Atagül alışveriş yapmayı ve kuaföre gitmeyi hiç sevmiyor: "Bütün genç kızlar, kadınlar; 'Moralim çok bozuk, saçlarıma bir şeyler yaptıracağım, alışveriş yapacağım' filan der ya, denedim ben onu ama ölüyordum! Kuaförde yarım saat geçirmek büyük olay benim için. Alışverişte de; tişörttü, hırkaydı, gömlekti, hiç denemem." Bu arada Atagül ayaklarının, ayakkabının modeline göre artan ve azalan bir dengesi olduğunu iddia ediyor: "Topukluda 37-38 giyiyorum! Normal babetlerde 39 ama spor ayakkabıda 40 giyiyorum."

YAZI

Çarşıda, pazarda zaman harcamayı sevmeyen oyuncu; kuaförden, alışverişten artırdığı zamanı kalemine ayırıyor: "Kendi çapımda yazılar yazıyorum. Artık uzun yazı mı dersiniz, düz yazı mı dersiniz, şiir mi dersiniz; onun gibi şeyler yazıyorum kendi kendime. Defterler bitiriyorum. Üç tane kedim var, onlarla da vakit geçiriyorum..."

FESTİVAL

Önümüzdeki günlerde düzenlenecek festivallerden söz açılınca, Neslihan Atagül "Umut Veren Genç Kadın Oyuncu ödüllerini almaya devam edeceğim herhalde" diye espri yapıyor.

AŞK

Genç oyuncu "Aşk güzel şey ya!" diye başlıyor, sonra da şöyle bir tarif veriyor: "Böyle mutluluk verir, yeri gelince de çok güzel moral bozar. Her şey ona bağlı olabilir; direkt dipte de bulabilirsiniz kendinizi. Aşıksanız ve eğer olumsuz bir şey yaşıyorsanız bittiniz yani. En azından ben öyleyim! Direkt düşebiliyorum."

GÜZELLİK

Kendine has bir güzelliği var genç oyuncunun; annesi Beyaz Rus kökenli, babası Çerkez... 20 yaşındaki oyuncu, fiziğiyle ilgili şunları söylüyor: "Anneme de babama da benziyorum; anne tarafım renkli gözlü ve kalın dudaklıdır, onları o taraftan almışım. Burnum aileden kimseye benzemiyor. Çoğu kişi beni annemin gençliğine benzetiyor! Tabii annem asil ve çok daha güzel bir kadınmış. Hala da öyle. Ben onun ancak yanından geçebildim."

Sabah : http://www.sabah.com.tr

 

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin 'Ayıp Olur İstemem!' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (1)

  • dunya: cox sevirem neslihan atagulu 0 0 Yanıtla

Advertisement