Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2) - Son Dakika
Ekonomi

Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Önümüzdeki dönemde, küresel ve yurt içi oynaklıklar yakından takip edilerek döviz ve Türk lirası piyasalarında gerekli önlemler alınmaya devam edilecek" ifadesine yer verildi.

26.01.2016 15:06
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Önümüzdeki dönemde, küresel ve yurt içi oynaklıklar yakından takip edilerek döviz ve Türk lirası piyasalarında gerekli önlemler alınmaya devam edilecek" ifadesine yer verildi.Kurulun, 19 Ocak 2016 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, kurulun toplantıda Ocak Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen orta vadeli tahminleri değerlendirildiği belirtildi.

Özette, 2015 yılı son çeyreğinde enflasyon temelde işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak Ekim Enflasyon Raporu tahminlerinin üzerinde gerçekleştiği aktarılarak, "İşlenmemiş gıda ve tütün dışı enflasyon ise Ekim Enflasyon Raporu öngörüsüne yakın seviyede oluşmuştur. Bu dönemde Türk lirasındaki birikimli değer kaybının gecikmeli etkilerine bağlı olarak çekirdek enflasyon yüksek seviyesini korumuş, ithalat fiyatlarında gözlenen düşüş eğiliminin son çeyrekte

de sürmesi ise TÜFE enflasyonundaki yükselişi sınırlayan temel unsur olmuştur" değerlendirmesi yapıldı.

Enflasyon tahminlerine esas oluşturan varsayımlar ve dışsal koşullar bir arada değerlendirildiğinde; Türk lirası cinsinden ithalat ve petrol fiyatlarındaki güncellemelerin, ocak ayında açıklanan kamu fiyat ayarlamaları ve asgari ücret düzenlemesinin etkileri göz önüne alınarak 2016 yıl sonu enflasyon tahmini yukarı yönde güncellendiği kaydedilen özette, "Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam etmekle birlikte artan maliyet unsurları çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi sınırladı. Gıda fiyatlarında, temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olmak üzere oynaklık devam ediyor" denildi.

Özette, Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkilerinin de özellikle temel mal enflasyonunda gözlendiğine işaret edilerek, "Ayrıca, asgari ücret ayarlamasının genel ücretlere yansımalarıyla birlikte, enflasyon üzerinde ücretlerden gelen maliyet

ve talep baskılarının önümüzdeki dönemde artacağı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, çekirdek enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüksek seviyelerini koruması beklenmektedir. Hedefin üzerinde seyreden enflasyonun beklentiler

üzerindeki etkisi ve ücret artışlarındaki ivmelenme ekonomi genelinde fiyatlama davranışlarının yakından takip edilmesini gerektirmektedir" ifadelerine yer verildi.

Bu çerçevede kurulun, ücret gelişmelerinin ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunacağını ifade ettiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

"Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredilerin yıllık büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Kredilerin yakın dönem büyüme eğilimine bakıldığında tüketici kredilerinin 2015 yılı genelinde, ticari

kredilerin ise yılın ikinci yarısında tarihsel ortalamaların altında kaldığı gözlenmektedir.

Yakın dönemde yapılan risk ağırlıklarına dair düzenlemelerin ve asgari ücret ayarlamalarının, kredi arzı ve hane halkı geliri kanallarıyla kredi

büyümesini destekleyeceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, finansal koşullarda devam eden sıkılık sebebiyle yıllık kredi büyüme hızlarındaki makul düzeylerin korunacağı öngörülmektedir. Kredilerin bileşimine bakıldığında, ticari kredilerin tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir oranda büyümeye devam ettiği görülmektedir. Bu bileşim, bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer yandan cari açıktaki düzelmeyi desteklemektedir."

"Döviz

likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici nitelik korunacak"

Özette, önümüzdeki dönemde, iç talebin büyümeye verdiği katkının bir miktar yükseleceği ve Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracatı olumlu yönde etkilemeye devam edeceği öngörülerek, yurt içi belirsizliklerin azalması ile birlikte yatırımcı ve

tüketici güveninde yaşanan iyileşmenin, petrol fiyatlarındaki düşüşün sürmesi ile ortaya çıkan harcama alanının ve yakın dönem ücret gelişmelerinin alım gücü üzerindeki etkisinin iç talebi destekleyeceğinin değerlendirildiği vurgulandı.

Devam eden küresel oynaklıklar ve finansal koşullardaki sıkılığın ise iç talep artışını sınırlayan unsurlar olduğu belirtilen özette, şu bilgilere yer verildi:

"Dış talebe bakıldığında, jeopolitik gelişmeler aşağı yönlü risk oluştursa da Avrupa ekonomisinde görülen toparlanma eğilimi ve ihracatımızın pazar değiştirme esnekliği bu riski sınırlamaktadır. Nitekim son dönemlerde Avrupa Birliği ülkelerine

yapılan ihracatta belirgin bir ivmelenme gözlenmektedir. Ayrıca, emtia fiyatlarındaki sert düşüş kaynaklı dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerindeki yavaş seyir de cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bu

doğrultuda, önümüzdeki dönemde de cari işlemler açığındaki azalmanın devam edeceği öngörülmektedir. Küresel para politikalarına dair belirsizlikler ve küresel büyümeye dair endişeler nedeniyle finans piyasalarındaki oynaklıklar devam etmektedir."

Bu doğrultuda, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy hareketleri ile bu ülkelerin risk primlerinin dalgalı bir seyir izlediği vurgulanan özette, "Kur oynaklıkları da yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Kurul, 2015 yılının ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasının ekonomimizin küresel şoklara karşı dayanıklılığını artırmakta olduğunu değerlendirmektedir" denildi.

Özette, gelecek dönemde, küresel ve yurt içi oynaklıkların yakından takip edilerek döviz ve Türk lirası piyasalarında gerekli önlemlerin alınmaya devam edileceği kaydedilerek, "Bu doğrultuda ilgili birimler 18 Ağustos 2015 tarihinden bu güne kadar kullanılan ve bundan sonra kullanılabilecek döviz likiditesi araçları ve yöntemleri ile bunların etkileri konusunda kurula bilgi sunmuştur. Kredi büyüme hızlarında gözlenen yavaşlamanın kalıcı olması ve döviz kurları üzerindeki yukarı yönlü baskının devam etmesi durumunda, sıkı likidite politikası korunurken yabancı para cinsinden kıymetlere dayalı fonlama koşullarının gözden geçirilmesi suretiyle Türk lirasının değerini ve kredi büyümesini destekleyici yönde adımlar atılabilecektir" ifadeleri kullanıldı.

Bu çerçevede kurulun, politika duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliğinin korunacağını ifade ettiğine dikkatin çekildiği özette, şunlar aktarıldı:

"Kurul, geniş faiz koridorunun küresel oynaklığın yüksek olduğu dönemlerde döviz kuru oynaklıklarının düşürülmesine katkı yapan önemli bir araç olarak kullanıldığını belirtmiştir. Küresel oynaklıklarda kalıcı bir düşüş yaşanması halinde bu araca duyulan

ihtiyacın azalabileceği değerlendirilmektedir. Geniş bir faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azaltan diğer bir unsur ise ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmaya başlanması olmuştur.

Gerek döviz kurlarında gerekse kredilerde gözlenen aşırı oynaklıkların bu yeni araçların devreye alınması ve etkili bir biçimde kullanılması sayesinde azaldığı gözlenmektedir. Kurul, küresel oynaklıklarda kalıcı bir düşüş yaşanması veya ağustos

ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının küresel oynaklığın Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini kalıcı olarak azaltması halinde para politikasının daha dar ve standart bir faiz koridoru içeresinde uygulanabileceği

değerlendirmesini sürdürmektedir."

Özette, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği kaydedilerek, "Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda

öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon

görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir" denildi.

Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesinin Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olduğuna işaret edilen özette, "Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makro ekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır" ifadelerine yer verildi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement