Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2) - Son Dakika
Ekonomi

Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Yakın dönemde küresel oynaklıklarda süregelen düşüşün ve ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmaya başlanmasının geniş bir faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığı değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

26.04.2016 14:52

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Yakın dönemde küresel oynaklıklarda süregelen düşüşün ve ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmaya başlanmasının geniş bir faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığı değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Kurulun, 20 Nisan 2016 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, kurulun, toplantıda Nisan Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen orta vadeli tahminleri değerlendirdiği belirtildi.

2016 yılı ilk çeyreğinde enflasyon temelde işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak Ocak Enflasyon Raporu tahminlerinin altında gerçekleştiği aktarılan özette, işlenmemiş gıda ve tütün dışı enflasyonun ise öngörülere yakın seviyede oluştuğu vurgulandı.

Özette, tahminlere esas oluşturan varsayımlar ve dışsal koşullar bir

arada değerlendirildiğinde; gelecek döneme dair enflasyon tahminlerinde bir

önceki rapora göre değişiklik yapılmadığı belirtilerek, Ocak Enflasyon Raporu sonrası dönemde Türk lirası istikrarlı bir seyir izlerken, petrol fiyatlarının bir miktar yükseldiği, ithalat fiyatların ise sınırlı oranda gerilediği ifade edildi.

Bu çerçevede, Türk lirası cinsi ithalat

fiyatlarının enflasyon tahminlerinde değişime yol açabilecek bir etkisinin ortaya

çıkmadığı kaydedilen özette, "Son dönemde işlenmemiş gıda enflasyonunda belirgin bir düşüş gözlenmekle birlikte, gıda fiyatlarındaki oynaklıklar dikkate alınarak gıda enflasyonu varsayımları korunmuştur." denildi.

Özette, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi

büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiğine işaret edilerek, şunlar aktarıldı:

"Kredilerin yakın dönem büyüme

eğilimine bakıldığında 2015 yılı son çeyreğinde tüketici kredilerinde daha belirgin

olmak üzere gerçekleşen azalmanın 2016 yılı ilk çeyreğinde yerini toparlanmaya

bıraktığı görülmektedir. Risk ağırlıklarına dair düzenlemelerin, asgari ücret

ayarlamalarının ve finansal koşullarda yaşanan iyileşmenin önümüzdeki dönemde

kredi arzı ve hane halkı geliri kanallarıyla kredi büyümesini destekleyebileceği

değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, yıllık kredi büyüme hızlarının makul düzeylerini

sürdürmesi beklenmektedir. Kredilerin bileşimine bakıldığında, ticari kredilerin

tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir oranda büyümeye devam ettiği

görülmektedir. Bu bileşim, bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken

diğer yandan cari açıktaki düzelmeyi desteklemektedir."

Açıklanan veriler ile öncü göstergelerin iktisadi faaliyetin ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini koruduğunu gösterdiği belirtilen özette, gelecek dönemde, iç talebin büyümeye verdiği katkının bir miktar güçleneceği ve jeopolitik risklerin varlığına karşın Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracatı olumlu yönde etkilemeye devam edeceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

"Gelişmeler, geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı azaltmaktadır"

Özette, yurt içi belirsizliklerin azalması ile birlikte yatırımcı ve tüketici güveninin artmasının, yakın dönemde finansal koşullarda yaşanan iyileşmenin, küresel kriz sonrası süregelen güçlü istihdam performansının ve asgari ücrette 2016 yılı başında yapılan artışın iç talebi destekleyeceğinin değerlendirildiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"Dış talep

tarafında ise jeopolitik gelişmeler ve zayıflayan küresel büyüme kaynaklı riskler

devam ederken hizmet ihracatına yönelik aşağı yönlü riskler de yakın dönemde artış

göstermiştir. Bununla birlikte, Avrupa ekonomisinde görülen toparlanma eğilimi ve

ihracatın pazar değiştirme esnekliği aşağı yönlü riskleri sınırlamaktadır. Nitekim son

dönemlerde Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu

etkisinin sürdüğü gözlenmektedir. Bu durum ekonomide hem büyümeye hem de

dengelenmeye katkı vermektedir.

Ayrıca, emtia fiyatlarındaki birikimli düşüşün dış

ticaret hadleri üzerindeki olumlu etkisi ve tüketici kredilerindeki yavaş seyir cari

dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bütün bu değerlendirmeler doğrultusunda,

para politikası duruşu oluşturulurken önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetin ılımlı

artış eğilimini koruyacağı ve cari işlemler dengesindeki iyileşmenin yavaşlayarak da

olsa devam edeceği bir görünüm esas alınmıştır."

Özette, kurulun, 2015 yılının ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika

araçlarının etkili bir şekilde uygulanmasının ekonominin küresel şoklara karşı

dayanıklılığını artırmakta olduğunu değerlendirdiği anımsatılarak, "Gerek döviz kurlarında

gerekse kredilerde gözlenen aşırı oynaklıkların bu yeni araçların devreye alınması sayesinde azaldığı gözlenmektedir. Nitekim eylül ayından bu yana gelişmekte olan ülkeler arasında Türk lirasının göreli oynaklığında kayda değer bir azalış gözlenmektedir." denildi.

Cari dengedeki iyileşme ve enerji fiyatlarındaki düşük seyrin etkisiyle

döviz talebinin kademeli olarak azalmasının bu süreci desteklediğine işaret edilen özette, döviz likiditesi

araçlarının da Türk lirasının değerini dengeleyici yönde kullanıldığı bilgisine yer verildi.

Bütün bu

gelişmelerin, geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı azalttığı belirtilen özette, şu ifadelere yer verildi:

"Son dönemde geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı azaltan diğer unsurlar küresel

oynaklıklarda gözlenen düşüşün sürmesi ve küresel finansal koşullarda yaşanan

iyileşmeler olmuştur. Küresel ekonomideki toparlanma sürecinin yavaş olacağı

beklentisinin ağırlık kazanması ve gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici

politika duruşlarını sürdürmesi ile bu ülkelerdeki faiz oranlarının uzunca bir müddet

düşük düzeylerde kalacağı öngörüsü güçlenmiştir.

Ayrıca, son zamanlarda piyasalarda

Çin ekonomisine yönelik belirsizliklerin de azaldığı görülmektedir. Bu gelişmeler

doğrultusunda gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımları artarken risk

primlerinde ve piyasa faizlerinde kayda değer düşüşler gözlenmiştir."

Özette, yakın dönemde küresel oynaklıklarda süregelen düşüşün ve ağustos ayında

yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmaya

başlanmasının geniş bir faiz koridoruna duyulan ihtiyacı azalttığı

değerlendirilirken, bu doğrultuda kurulun, marjinal fonlama faizini düşürmek yoluyla sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar verdiği anımsatıldı.

Öte yandan, çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olmasının likidite

politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirdiği kaydedilen özette, şunlar aktarıldı:

"Son dönemde ithal girdi

maliyetlerindeki gelişmeler enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri azaltsa

da çekirdek enflasyon görünümündeki iyileşme henüz sınırlı boyuttadır. Birikimli

döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri, enflasyon beklentilerindeki yüksek seviye

ve ücret gelişmeleri enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeyi sınırlamaktadır. Yakın

dönemde gıda enflasyonunda, temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olmak üzere,

çok belirgin bir gerileme yaşanmıştır.

Gıda enflasyondaki gerilemenin etkisiyle tüketici

enflasyonunda da düşüş gözlenmiştir. Bu düşüşün kısa vadede devam etmesi

beklenmektedir. Bununla birlikte, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek oynaklık

dikkate alındığında, enflasyon görünümü açısından temkinli bir yaklaşım sergilemek

önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, son dönemde enflasyonda gözlenen

düşüşün kalıcı olması için likidite politikasındaki sıkı duruşun korunması gerektiğini

belirtmiştir."

"Para politikası duruşu enflasyon görünümüne bağlı olacak"

Özette, gelecek dönemde para politikası duruşunun enflasyon görünümüne bağlı olacağı belirtilerek, "Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer

unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş

sürdürülecektir. Ayrıca küresel ve yurt içi oynaklıklar yakından takip edilerek döviz ve

Türk lirası piyasalarında gerekli önlemler alınmaya devam edilecektir. Özetle, politika

duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve

finansal istikrarı destekleyici niteliği korunacaktır." bilgisine yer verildi.

Son yıllarda yaşanan önemli dış şoklara rağmen, uygulanan politika çerçevesi

enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki bozulmayı sınırlı seviyelerde tutabildiği aktarılan özette, "Ancak, gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşıldığını ifade etmek mümkün değildir.

Enflasyon hedeflemesinde elde edilen on yıllık tecrübe enflasyonla mücadelenin

kolektif bir çaba gerektirdiğini göstermiştir. Dolayısıyla, enflasyonun yüzde 5 hedefine

kalıcı olarak indirilebilmesi için bütün kurumların son yıllarda gösterilen çabayı kararlı

bir duruşla sürdürmesi önem taşımaktadır." denildi.

Özette, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne

etkileri bakımından yakından takip edildiği kaydedilerek, para politikası duruşu

oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artışın gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı vurgulandı.

Maliye politikasının söz

konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon

görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceğine işaret edilerek, "Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesi Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara

karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olmuştur. Küresel belirsizliklerin

yüksek olduğu mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye

götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını

azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal

refaha olumlu katkıda bulunacaktır." denildi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement