Tff'yi Susturan Gerekçe Ne?

Türkiye Futbol Federasyonu'nun imajı, Türkiye'nin bir numara hakemi FIFA kokartlı Cüneyt Çakır onuru yerle bir…

Gerekçe: Erman Toroğlu'nun Hürriyet gazetesinde - ancak tam sayfaya sığdırabildiği (!)- “şok yazısı”.

Yazının başlığı: “50 lira için değer mi hocam”.

Üst başlıkta ise “Verdikleri kararlarla 1 milyar euro'luk Süper Lig'in kaderini belirleyen FIFA hakemlerinin yaptıklarına bakın…” deniyor

Peki ne yapmışlar?

Toroğlu'na göre; Cüneyt Çakır ve hakem arkadaşları İstanbul'a dönüşte evlerine gitmek için 50 lira verip taksiye binmek yerine –sırf ceplerine para kalsın diye– 14 liralık Havaş otobüsünü tercih etmişler.

Gerçekten ilginç ve şaşırtıcı!

Toroğlu da diyor ki; “Arkadaş bu futbol federasyonu size 1000'er lira harcırah veriyor. İsmi üzerinde harcırah. Bu parayı nereye harcayacaksın? Otele, ulaşıma ve yemeğe harcayacaksın. Taksiye binseniz ve 50 lira verseniz daha iyi olmaz mı? Size o parayı biriktirin diye vermiyor. Harcayın diye veriyor”.

(Ama siz bu parayı biriktirmeye kalkışıyorsunuz demek istiyor; amca!)

Yani Toroğlu'na göre; Türkiye'nin 1 numarası olmuş, FIFA'nın sayılı hakemlerinden biri haline gelmiş, ülkemizin gururu olmuş (bunu Toroğlu söylemiyor) o Cüneyt Çakır, sırf eve dönüşte kumbarasına birkaç lira daha fazla atmak için 50 liralık taksi yerine 14 liralık otobüse binmeyi tercih etmiş.

Tam sayfaya ancak sığabilen yazının özü bu.

Cüneyt Çakır ve hakem triosu bir başka deyişle “Çingenelik” yapmışlar.

(Artık bu haberden sonra yarın Cüneyt Çakır herhangi bir markete gidip pilavlık pirinç istediğinde tezgahtarın cevabı, “Hocam size baldo pirinç yerine kırık pirinç vereyim, o daha hesaplı” şeklinde olacaktır muhakkak!!!)

Bu sıradan bir gazetede değil Hürriyet'te hem de usta kalem Toroğlu tarafından kaleme alınıyor.

Kaldı ki yazıya ayrılan yer hemen hemen tam sayfa. Resimler de zaten haberin doğru (!) olduğunu gösteriyor.

Peki, doğru mu?

Külliyen yanlış.

Peki, bunun yanlış ve yalan olduğunu MHK bilmiyor mu?

Biliyor.

Peki, bu haberin doğru olmadığın TFF başkanı Mahmut Özgener bilmiyor mu?

Biliyor.

Kaldı ki bu haber sadece Cüneyt Çakır'ın değil Türkiye Futbol Federasyonu'nun da imajını zedeliyor…

Peki, buna rağmen Özgener niye susuyor?

İşte asıl önemli olan bu… Türk futbolumuzun hangi noktaya geldiği…

Bir federasyonun; incitmeme konusunda yorumcu Toroğlu ile FIFA kokartlı hakemi Cüneyt Çakır arasında “kararsız kalması”, bu konuda gidip gelmesi!

Bu haberin Cüneyt Çakır ve hakem arkadaşlarının ailelerini incittiği, rencide ettiği, üzdüğü kesin.

Bunun acilen düzeltilmesi ve kamuoyuna yalan olduğunun açıklanması gerekir.

Öyle değil mi?

O hakemlerin başı olan, babası olan o Futbol Federasyonu'nun bu saatte yapacağı birinci vazife bir nevi iftiraya uğrayan hakemlerinin onurunu kurtarmaktır.

Tamam, doğru güzel de… Bu biraz zor!

Niye?

Bunu düzeltirken bir de Toroğlu'nu “kırmak” ve “incitmek” var.

O ne olacak?

Şimdi Toroğlu'nu yalanlayıp bir de onu üzmek, karşınıza almak var. (Kaldı ki adamcağız yazısında Türkiye Futbol Federasyonu'nu da övmüş).

Yani kaş yapayım derken bir de göz çıkartmayalım. Olsun Cüneyt bizim çocuğumuz biz onun böyle yapmadığını biliyoruz. Telefonla konuşur ona moral veririz.

Mantık: Yeter ki medya ve mensupları üzülmesin.

Sayın Başkan Özgener'den sabah saatlerinde medya iletişim direktörü Altuğ kardeşimize hazırlattığı Toroğlu'na yalanlama metnini cesaret gösterip yayınlatmasını beklerdim.

Özgener federasyonundan ; “Bugün Hürriyet gazetesinde Erman Toroğlu tarafından FIFA kokartlı hakemlerimiz Cüneyt Çakır ve hakem triosundaki arkadaşlarımıza yönelik kaleme alınan haber gerçek dışı ve asılsızdır. Hakem arkadaşlarımız tamamen kendilerini koruma amaçlı olarak otobüse binmişlerdir. Beş on dakika sonra inip havaalanına gelen kendilerine ait Honda Civic marka arabayla evlerine gitmişlerdir” diye haberi düzeltmesini beklerdim.

Ama;

Dün MHK başkanı Oğuz Sarvan'ı benzer bir konuda gazeteci dostuna adeta “yem eden” bir zihniyetten, bugün ancak bu beklenirdi!!!

Sarvan üzülürse üzülsün, Cüneyt üzülürse üzülsün… Onlar bizim evlatlarımız…

Ama Cemal üzülmesin, Tahir üzülmesin, İbom üzülmesin, Erman hocam üzülmesin.

Bu 'zihniyet'teki Futbol Federasyonu'ndan Cüneyt Çakır ve hakem arkadaşılarının onurunu kurtarması nasıl beklenir?

Not: Erman hocanın zamanında ticaret yaptığını bilmeyen yoktur. Kendisinin hesap – kitap bildiğini sanırdım, o konuda da yanılmışım. Erman hoca hakem arkadaşların Havaş otobüsüne binmelerinin gerekçesinin tasarruf kaynaklı olduğundan bahsediyor. Diyor ki; 50 TL verip taksiye binmek yerine 14 TL verip Havaş otobüsüne biniyorlar. Sırf ceplerine birkaç lira kalsın diye… Ortada dört hakem var (Cüneyt Çakır, Tarık Ongun, Bahattin Duran ve Volkan Bayarslan). Dördü de aynı noktaya gidecek. Toroğlu o dört hakemin Havaş otobüsüne bindiğinde 14'erden 56 lira vereceğini hesaplamayı kestiremiyor… Hemen hemen aynı hesap. Hatta otobüs biraz pahalıya geliyor.