Güvenlikte Tehdit Alarmı!

Son Güncelleme:

CHP'li Bağcıoğlu, barış-güvenlik sınırlarının ortadan kalktığını ve stratejik tehditlere dikkat çekti.

(ANKARA) - Barış, gerginlik ve savaş arasındaki sınırların fiilen ortadan kalktığını dile getiren CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu "Sivil alanlar ve derinlikteki güvenli kabul edilen bölgeler açık hedef haline gelmiştir" dedi. Devletlerin resmi olarak barışta olsalar dahi saldırı tehdidinin sürdüğüne dikkati çeken Bağcıoğlu "Bu tablo karşısında rehavet, gecikme ve ihmal, telafisi mümkün olmayan stratejik sonuçlar doğurur" sözleriyle uyardı.

CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu "değişen güvenlik ortamına ilişkin" yazılı açıklama yaptı.  Yankı Bağcıoğlu "Barış, gerginlik ve savaş arasındaki sınırlar fiilen ortadan kalkmış; cephe gerisi, sivil alanlar ve derinlikteki güvenli kabul edilen bölgeler açık hedef haline gelmiştir. Devletler resmi olarak barışta olsalar dahi, vekalet unsurları ve devlet dışı aktörler aracılığıyla sürekli bir saldırı tehdidi altındadır. Bu tablo karşısında rehavet, gecikme ve ihmal; telafisi mümkün olmayan stratejik sonuçlar doğurur" sözleriyle güvenlik uyarısı yaptı.

Bağcıoğlu'nun açıklaması şöyle:

"Günümüz güvenlik ortamında hem barış, gerginlik ve savaş halleri arasındaki sınırlar fiilen ortadan kalkmış, hem de askeri saldırıdan uzak tutulması gereken asker ile sivil ayrımı son derece zayıflamıştır. Devletler, resmi olarak barış döneminde bulunsalar dahi vekalet unsurları ve devlet dışı aktörler tarafından doğrudan hedef alınabilmektedir.

Savaşlarda yalnız cephe ve askerler değil sivil halkın kullanımına ayrılmış kargo üniteleri veya haberleşme hatları da kullanılmaktadır. Bu nedenle mevcut güvenlik ortamı, fiili bir gerginlik ve çatışma durumu olarak ele alınmalıdır. Bu çerçevede teknik ve taktik kuvvet koruma tedbirleri; tüm stratejik ve kritik askeri birlikler ile kamu ve özel kurumlar tarafından en üst seviyede, tavizsiz ve kesintisiz şekilde uygulanmak zorundadır. Toplumsal farkındalığın çağımızın bu yeni tehdidine karşı artırılması gerekmektedir. Taviz yok. Rehavet yok. Uyursan ölürsün.

Son dönemde yaşanan bazı saldırılar, derinlikteki hedeflere yönelik ve/veya yaratıcı kabul edilebilecek sabotaj ve asimetrik harekatların ulaştığı seviyeyi açıkça ortaya koymaktadır.

"İHA'lar kullanılarak Rusya'daki dört hava üssünde konuşlu stratejik bombardıman uçakları vurulmuştur"

Aşağıda, her devletin maruz kalabileceği ve mutlaka ders çıkarılması gereken örnekler yer almaktadır:

Lipetsk Rus hava üssü sabotajı: Ukrayna istihbaratı destekli unsurların üs içine sızarak hangardaki Su-30/Su-27 savaş uçaklarını yangın çıkarma yoluyla imha ettiği değerlendirilmiştir.

İsrail'in Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısı: Önceden tuzaklanmış çağrı cihazları ve telsizler eşzamanlı patlatılarak örgütün kadroları ve haberleşme altyapısı hedef alınmıştır.

Ukrayna'nın 'Spiderweb' operasyonu: Kamyonlara gizlenen İHA'lar kullanılarak Rusya'daki dört hava üssünde konuşlu stratejik bombardıman uçakları vurulmuştur. FPV drone saldırıları 4G olarak bilinen LTE hatları sayesinde uzaktan kumanda edilmektedir.

Novorossiysk denizaltı saldırısı: Ukrayna'ya ait insansız sualtı aracıyla Rus donanmasına ait bir denizaltı hedef alınmıştır.

Kerç Köprüsü sabotajları: Kırım'ı Rusya'ya bağlayan köprü, kara ve denizden düzenlenen saldırılarla hedef alınmış, kritik lojistik hatlarda kesintiler yaşanmıştır.

Rus rafinerilerine yönelik saldırılar: Uzun menzilli İHA'lar ve sabotaj faaliyetleriyle petrol rafinerileri hedef alınarak yakıt üretimi ve askeri ikmal baskı altına alınmıştır.

Rus Engels-2 stratejik hava üssü saldırıları: Ukrayna sınırına yaklaşık 650–700 km mesafedeki üs, uzun menzilli İHA'larla vurularak Tu-95/Tu-160 bombardıman uçakları hedef alınmıştır."

Kaynak: ANKA