Mesleki Eğitimin Sorunları ve Geleceği
Yeni rapor, mesleki eğitimin ilgi ve yeteneklerle örtüşmediğini, motivasyon kaybı yarattığını vurguladı.
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan "Mesleki ve Teknik Eğitimin Son On Yılı ve Geleceği: Tespitler ve Öneriler" raporunda, uzun ve tek tip eğitimin lise öğrencilerinin ilgi ve yetenekleriyle yeterince örtüşmediği tespitine yer verildi.
Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından hazırlanan "Mesleki ve Teknik Eğitimin Son On Yılı ve Geleceği: Tespitler ve Öneriler" başlıklı Odak Analiz çalışmasının sonuçlarının yer aldığı rapor yayımlandı.
Raporda Türkiye'nin mesleki ve teknik eğitim yapısı OECD ülkeleriyle karşılaştırıldı.
Karşılaştırmada Almanya, Japonya, Finlandiya, Birleşik Krallık ve Güney Kore örnekleri üzerinden dünyadaki mesleki eğitim uygulamaları değerlendirildi.
Değerlendirmeler sonucundan ve Eğitim-Bir-Sen'in saha araştırmasıyla özellikle lise kademesinde uzun ve tek tip eğitimin öğrencilerin ilgi ve yetenekleriyle yeterince örtüşmediği, mesleki yönlendirme ve kariyer rehberliği mekanizmalarının yetersiz kaldığı ifadelerine yer verildi.
Raporda ayrıca söz konusu durumun öğrencilerde motivasyon kaybına yol açtığı ve mesleki eğitime yönelimi zayıflattığı aktarıldı.
Buna göre, son on yılda ise mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci sayısı ve oranının düşüş gösterdiği, mesleki eğitimin ortaöğretim içindeki payının yüzde 36'dan yüzde 31,5'e gerilediği kaydedildi.
Türkiye'nin mesleki programlara kayıtlı öğrenci sayısı bakımından OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer almasına rağmen, mesleki eğitimin toplam ortaöğretim içindeki payının ortalamanın altında kaldığının da belirtildiği raporda, şu önerilere yer verildi:
"Mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile mesleki açıköğretim lisesinde öğrenci sayıları azalırken, mesleki eğitim merkezlerine olan talep hızla artmıştır. Mesleki eğitim merkezlerinde öğrenci sayısının 2016–2025 döneminde 36 binden 420 bine yükselmesi, iş temelli öğrenme ve usta-çırak modelinin öğrenciler açısından giderek daha cazip hale geldiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye'de mesleki eğitimde özel sektörün payı oldukça düşüktür. Mesleki ve teknik eğitimin sürdürülebilirliği açısından, özel sektörün ortaöğretim düzeyinde mesleki eğitime daha fazla katılımını sağlayacak teşvik mekanizmalarına ihtiyaç bulunmaktadır."
Türkiye, 18–24 yaş grubunda OECD ortalamasının üzerinde
Raporda, Türkiye'de eğitimde ve istihdamda yer almayan (NEET) 18–24 yaş grubunda olan gençlerin oranın yüzde 31 ile OECD ortalamasının üzerinde seyrettiği aktarıldı.
Bu yüzden özellikle mesleki ve teknik ortaöğretim mezunlarına yönelik hedefli politika ve araştırmalara ihtiyaç olduğunun belirtildiği raporda, şunlar kaydedildi:
"NEET durumunda olan genel ortaöğretim mezunlarına yönelik ise sertifikalı mesleki eğitimlere yönlendirecek mekanizmalar oluşturulmalı ve öğrencilerin mesleki eğitim merkezlerinden yararlanmalarına teşvik edecek uygulamalar oluşturulmalıdır. Mesleki ve teknik eğitime ilişkin politika belgelerinde yer alan sorun alanlarının önemli bir kısmı, veriye dayalı göstergelerle örtüşmemektedir. Bu alanlar bu odak analiz içerisinde veri temelli bir biçimde analiz edilmiştir. Bu nedenle mesleki ve teknik eğitim politikalarının öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler, sektör temsilcileri ve diğer paydaşlarla birlikte, veri temelli bir yaklaşımla planlanması ve uygulanması büyük önem taşımaktadır."