Ripple'dan XRP için staking tartışması

Son Güncelleme:

RippleX mühendisleri ve Ripple CTO'su David Schwartz, XRP Ledger üzerinde yerel bir staking modelinin uygulanabilirliğini tartıştı. Mevcut işlem ücreti yakım mekanizmasının yerine ödül havuzunun geçebileceği konuşulurken, teknik zorluklar ve ağ güvenliği ön planda tutuluyor.

RippleX Mühendislik Başkanı J. Ayo Akinyele ve yıl sonunda görevinden ayrılacak olan Ripple CTO'su David Schwartz, XRP Ledger (XRPL) ağının geleceği üzerine önemli bir tartışma başlattı. İkili, XRP'nin merkeziyetsiz finans (DeFi) alanındaki kullanımını genişletmek amacıyla ağa yerel bir staking (varlık kilitleme) mekanizması eklenip eklenemeyeceğini masaya yatırdı.

Ripple'da Köklü Değişimler Değerlendiriyor

Akinyele, çarşamba günü yaptığı paylaşımda XRP'nin rolünün tokenize varlıklar, mutabakat ve gerçek zamanlı değer transferi gibi alanlara yayıldığını belirtti. Canary Capital'in ABD'de spot XRP ETF başvurusu yapmasıyla kurumsal ilginin arttığına dikkat çeken Akinyele, bu genişlemenin teşvik modellerini yeniden düşünmeyi gerektirdiğini savundu. Diğer ağlardaki staking modellerinin doğrulayıcılar ve token sahipleri arasında finansal bir bağ kurduğunu belirten Akinyele, bu durumun XRPL'in mevcut yapısıyla çelişebileceğini vurguladı. Mevcut modelde işlem ücretleri dağıtılmak yerine yakılıyor ve doğrulayıcı güveni, kilitlenen varlık miktarına değil performansa dayanıyor.

Geliştiriciye göre yerel bir staking modeli için sürdürülebilir bir ödül kaynağı ve adil bir dağıtım mekanizması şart. Bu da mevcut ücret yakım modelinin değiştirilmesini ve programlanabilirlik ücretlerinin bir ödül havuzuna yönlendirilmesini gerektirebilir. Akinyele, XRPL'in on yıldır istikrarlı çalışan "Birliktelik Kanıtı" (Proof of Association) modelinin finansal teşviklerden ziyade güven ve güvenilirliği önceliklendirdiğini hatırlattı.

Konuya dahil olan Ripple CTO'su David Schwartz ise yönetişim ve mutabakat modelleri hakkındaki düşüncelerinin zamanla evrildiğini ifade etti. Schwartz, toplulukta tartışılan ancak kısa vadede uygulanması zor görünen iki teknik fikri paylaştı. İlk fikir, hisse miktarına göre seçilen küçük bir iç doğrulayıcı katmanı ile ücretleri denetleyen dış bir katmandan oluşan iki katmanlı bir mutabakat modeli öngörüyor. İkinci fikir ise işlem ücretlerini kullanarak akıllı sözleşme yürütülmesini doğrulayan "sıfır bilgi kanıtlarını" (zero-knowledge proofs) finanse etmeyi içeriyor. Schwartz, bu fikirlerin teknik açıdan harika olsa da yakın zamanda hayata geçirilmesinin pek olası olmadığını belirtti.